Kanun çıkmadan kadınları temizliyorlar

Güncelleme Tarihi:

Kanun çıkmadan kadınları temizliyorlar
Oluşturulma Tarihi: Şubat 29, 2004 00:00

GÜLDÜNYA'nın da işi tamam. Cezalar ağırlaştırılmadan bütün işleri bitirmek ister gibi bir halleri var. Kadınlar birer birer gözlerimizin önünde töre cinayetlerine, namus davalarına kurban gidiyor ve biz hala alt komisyon, üst komisyon derken geçen yüzyıldan kalma ceza yasamızı bir türlü değiştiremiyoruz. Cinayeti işlerken cezasını da çok iyi bilen ince hesap, kalın kafa törelerin, törecilerin, aşiret magandalarının cinayetlerini engelleyemiyoruz. Aşiretler ile başa çıkamayan bir devlet. İlerlemeye odaklanacağına, halk kuyrukçuluğuna kendisini endeksleyen sözde liderlik. Demokrasiyi, gericilik ve geriliği tolerans diye yutturmaya çalışan yeni moda ‘‘Muhafazakar demokratlık''. Halkın töreleriymiş. Alın işte bir kadını daha gözlerimizin önünde öldürdü töreleriniz.* * * O resim gözümün önünden gitmiyor. Uzun saten eldivenleri de vardı. Gelinliğini giymiş, çocuğunu da kucağına almış, gözlerini kameraya dikmişti. Simsiyah saçlarının arkasına iliştirdiği duvak, üzerine çöken suçluluğun kabulü gibi utangaç bir varlıkla yokluk arasındaydı. Suçuyla, suçluluğuyla, gülümsemesiz ama gelinlikli bir resmi olsun istemişti.Tabii ki gelinlik onun da hakkıydı. Ölümü hak ettiğine inandığı kadar inanıyordu buna da. Hastanede verdiği ifadede, kardeşlerinden şikayetçi olmadığını söylemesinden belliydi.Çocuğunu arkadaşına emanet etmesinden de. * * * NE oldu Avrupa Birliği uyum çalışmaları çerçevesinde polisimiz de insan hakları eğitimi alıyordu? Kadın-erkek eşitliği, kadının insan hakları gibi konularda polisin kafasında en ufak bir değişiklik yapamamışsa eğer ne işe yarıyor bu dersler?Eğer bir işe yarasaydı, öldürüleceğini bile bile kendilerine sığınan genç bir kadını ailesine teslim etmeye kalkarlar mıydı?Ama bu, işin çok küçük bir parçası. Kalkınma göstergesinin, kadının toplumdaki yerinden başladığı bilincine ulaşabilmiş olsaydık eğer, bugün yerel seçimlerde halkın karşısına çıkmaya hazırlanan partiler, partililer kadınların sorunlarına eğilen özel projelere sahip olurlardı.El emeğini değerlendirme, okuma yazma kursları yapıyoruz, yapacağız demeyin bana.Töreleri, cehaleti alt edecek programlarınız var mı? Onları söyleyin. Ama tabii, oylarını aşiret hiyerarşisi ile garanti edenlerden aşiretleri dağıtacak ekonomik ve toplumsal projeler geliştirmelerini beklediğimi de sanmayın. * * * AVRUPA Birliği'nden bu yıl sonunda mutlaka olumlu bir yanıt almak istiyorsak eğer, kadın hakları ve cinsiyetler arası eşitlik konularına dudağımızın kenarında küçümseyici bir gülümsemeyle değil, inanarak ve gerçekten eğilmek zorundayız. Son bir ay içinde Avrupa'dan gelenler arasında bir kişi yoktu ki, Türkiye'de kadının durumundan söz emesin. Angela Merkel'den, İsveç Başbakanı'na kadar herkes, ‘‘Türkiye'de kadının durumu Avrupa standartlarının çok altında’’ uyarısını yaptı. Töre cinayetleriyle, aşiret kurallarıyla, hiçbir yere gidemeyiz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!