Kadınların yüzde 97'si şiddet kurbanı

Güncelleme Tarihi:

Kadınların yüzde 97si şiddet kurbanı
Oluşturulma Tarihi: Mart 06, 2002 12:12

Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün yaptığı araştırmaya göre Türkiye'de kadınların yüzde 97'si aile içi şiddet görüyor, yüzde 23'ü eşlerinin tecavüzüne uğruyor, yüzde 20'si okuma-yazma bilmiyor, lise ve daha üstü eğitimli kadınların yüzde 39'u hala işsiz. Kadınlar, şiddeti çoğunlukla eşi, erkek arkadaşı ya da diğer aile bireylerinden görüyor.

Gecekondu mahallelerinde yaşayan kadınları kapsayan araştırmada, kadınların yüzde 97'sinin aile içi şiddete maruz kaldığı belirlenirken, ailelerin yüzde 34'ünde fiziksel, yüzde 53'ünde ise sözlü şiddet olduğu ortaya çıktı.

8 MART GREVLE BAŞLADI
8 Mart 1857`de New York`ta 40 bin kadar tekstil işçisi kadının, ``8 saatlik çalışma süresi`` ve ``eşit işe eşit ücret`` istemleriyle başlattığı grev, kadın hareketinin başlangıcı oldu.

Yürüyüşe geçen kadın işçiler, polis tarafından dağıtılırken, çıkan kargaşada bazı kadınlar ezildi, bazılarıysa gözaltına alındı.

Kadın işçiler, bu ilk direnişlerinden 51 yıl sonra, 8 Mart 1908`de, yine New York`ta bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Kadın işçilerin bu defaki talepleri arasında, çalışma koşullarının iyileştirilmesinin yanı sıra oy hakkı ve çocuk emeğinin bir yasayla korunması da yer alıyordu.

Danimarka`nın Kopenhag kentinde 1910 yılında, 17 ülkeden 100 kadındelegenin katıldığı ``2. Enternasyonal Kadınlar Konferansı``nda, AlmanDelege Clara Zetkin`in, ABD`li kadın işçilerin başlattığı ilk kadın grevinin tarihi olan 8 Mart`ın ``Dünya Kadınlar Günü`` olarak kutlanması önerisi kabul edildi.

BM de, 1975 yılını ``Dünya Kadınlar Yılı`` ilan ederken, 16 Aralık1977 tarihinde de 8 Mart`ın ``Dünya Kadınlar Günü`` olarak kutlanmasını kabul etti. ``Dünya Kadınlar Günü``, Türkiye`deyse ilk kez 1920 yılında kutlandı.

Kadınlar, hukuki alanda birçok haklarını elde etmiş olmalarına rağmen, hala eşlerine itaat etmedikleri gerekçesiyle dayak yiyor, eşlerinin tecavüzüne uğruyor. Türkiye'de erkeklerin yüzde 45'i, kadının kendisine itaat etmemesi halinde ''dövme hakkı'' bulunduğuna inanırken, yüzde 23'ü de eşine ''tecavüz ediyor''.

Son 1 yılda karısını döven erkeklerin sayısı 1 milyonu aşarken, kadınların büyük çoğunluğu, yemek pişirme, temizlik yapma, çocuk bakmagibi görevleri üstleniyor. Bu işlerde sorumluluk yüklenen erkeklerin oranı yüzde 20'lerde kalıyor.

Türkiye genelinde lise ve daha üstü eğitimli 15-24 yaş grubunda bulunan kadınların yüzde 39.6'sı işsiz. Kentli kadınlarda bu oran yüzde 37.4 iken kırsal alandaki kadınlar için yüzde 45.3'e ulaşıyor.

Üniversite ve diğer yüksek eğitim kurumlarında toplam 53 bin 805 öğretim elemanı görev yaparken, bunlardan 17 bin 828'i kadın. Kadın öğretim elemanlarının tüm öğretim elamanlarına oranı yüzde 33.1.

Kadın öğretim elemanlarının yüzde 8.5'i profesör, yüzde 6.5'i doçent, yüzde 10.7'si yardımcı doçent, yüzde 12.4'ü de öğretim görevlisi. Diğer kademelerde görevli kadınlar ise toplam öğretim elemanlarının yüzde 61.9'unu oluşturuyor. Akademik personelin yüzde 33'ünü oluşturan kadınlar, dekan, rektör, bölüm başkanlığı gibi yönetici kadrolarda son derece düşük düzeyde temsil ediliyor.

YARGI ORGANLARINDA KADINLAR

88 üyeli Danıştay'ın 15'in üstünde üyesi ve 2 başkan vekili kadın. 250 üyeli Yargıtay'da kadın üyelerin sayısı 20'yi geçmiyor ve 32 dairebaşkanlığı içinde 1 kadın daire başkanı görev yapıyor. 4'ü yedek 15 üyesi olan Anayasa Mahkemesi'nin de, 2 asil 2 yedek 4 kadın üyesi bulunuyor.

Kadınlar, sağlık sektöründeki çalışanların yüzde 65.6'sını, avukatların yüzde 65.4'ünü, eğitim ve öğretim hizmetlerinde çalışanların ise yüzde 43.4'ünü oluşturuyor. Kamudaki kadınların yüzde37.2'si ise genel idari hizmetler sınıfında çalışıyor.

Kamuda çalışan 100 kadından 57'si, 24-35 yaş grubunda yoğunlaşıyorve yüzde 44 ile ilk sırayı lise mezunları oluşturuyor. İkinci sırayı yüzde 15.2 oranı ile iki yıllık yüksek öğrenim mezunları alıyor. Böylece orta kademede yoğunlaşan kadınların yükselme şansları da sınırlanıyor.

MECLİS'TEKİ ORAN YÜZDE 2.4

Kadınlar, ilk olarak 1933 yılında belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı aldılar. 1935 ara seçimleri, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği ilk seçim oldu. Bu dönemde, 18 kadın TBMM'ye girerken, 1939'daki seçimlerde, 400 milletvekili arasında 15 de kadın yer aldı. 18 Nisan 1999'daki seçimlerde ise 550 milletvekilli Meclis'e sadece 22 kadın girebildi.

Kadınlara seçme ve seçilme haklarının verildiği ilk ülkelerden olmasına rağmen Türkiye, kadınların parlamentoda ve karar mekanizmalarında temsil oranı açısından hala çok gerilerde yer alıyor.TBMM'deki yüzde 2.4'lük kadın milletvekili oranı Uganda'da yüzde 17.4,Güney Afrika'da yüzde 25, Meksika'da yüzde 14, İsveç'te 40.4, Polonya'da yüzde 13, Mozambik'te ise yüzde 25.

Kadınlar, bu haklarını Fransa'da 1944'de, İtalya'da 1945'te, Yunanistan'da 1952'de, İsviçre'de ise 1971 yılında elde etti.

1934 yılından önce kadınların milletvekili seçilme hakkına kavuştuğu ülke sayısı 28, fiilen milletvekili seçildiği ülke sayısı ise sadece 17.

ÇALIŞAN KADINLAR

Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınların yüzde 65-70'i sivil işgücü içinde yer alıyor. Çalışabilir kadınlardan ancak üçte biri çalışma alanında istihdam edilebilirken, kadın işçiler en çok, tekstil, tarım ve gıda sektörleri ile atölye ve ev işlerinde çalışıyorlar.

Toplam 5 milyon sigortalının yüzde 12'si (600 bin kadın sigortalı) kadın işçilerden oluşurken, toplam 2.5 milyon sendikalı işçinin yüzde 12'si de (300 bin kadın sendikalı işçi) kadın işçilerden oluşuyor.

DÜNYADA KADINA ŞİDDET

Dünya kadınlarının durumu da Türkiye'dekinden farklı değil. Güney Afrika'da her 6 kadından biri, ''eşi tarafından düzenli olarak tecavüze uğruyor''. Bu olayların yüzde 46'sında erkek, çocuğuna da tacizde bulunuyor. Pakistan'da ev kadınlarının yüzde 99'u, çalışan kadınların yüzde 77'si kocaları tarafından dayak yerken, Fransa'da şiddete maruz kalan kadınların oranı ise yüzde 95. ABD'de her yıl 4 bin kadın dövülerek yaşamını yitirirken, yılda 4 milyon kadın da eşinden dayak yiyor. Aynı ülkede her 15 dakikada 1 kadına tecavüz ediliyor.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!