Kadın cinsi tehlikede

Güncelleme Tarihi:

Kadın cinsi tehlikede
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 1998 00:00

Tempo Dergisi, yeni yöntemlerin keşfiyle tartışılmaya başlanan ‘cinsiyet ayrımcılığı’ konusunu gündeme getiriyor. Bundan on yıl önce Amerika'da denemelerle başlatılan ‘sperm ayıklama’ yöntemi, doğal nüfus dengesini bozacağı gerekçesiyle 4 yıl önce Türkiye’de yasaklandı.Cinsiyet ayrımcılığı, Amerika'da 1985 yılından itibaren deneme çalışmalarıyla başladı. Yaygın olarak kliniklerde uygulanması ise 1990 yılında gerçekleşti. Sperm ayrıştırmasına dayanan, yapay döllenmeyle gerçekleştirilen Ericcson adlı bu yöntem, ABD'de bugün 60'ı aşkın klinikte uygulanıyor. Türkiye'deki başlangıcı da hiç yeni değil aslında. İzmir'de ilk özel klinik 1993 yılında kuruldu. Aynı yıl içinde Ericcson'dan lisans alan Nesil Cinsiyet Kliniği, bu yolla ilk ısmarlama bebeği 1994 yılında dünyaya getirdi. Bu teknolojiyle 400 aile istediği cinsiyette çocuğa sahip olurken, Sağlık Şurası, ‘kadınları aşağıladığı ve doğal nüfus dengesini bozacağı’ gerekçesiyle yasaklama kararı aldı. Bu karar alınmadan önce Türkiye'de bu yöntemle çocuk sahibi olmak isteyen 400 ailenin % 75'i yani 300 tanesi erkek çocuk sahibi oldu. Hemen ardından Vatan Hastanesi'nde başlayan uygulamada ise 14 aileden on tanesi 13 erkek çocuk dünyaya getirdi. Aynı dönemde Londra'da açılan ilk cinsiyet kliniği de ‘ahlaki yapıya aykırı olduğu’ gerekçesiyle kapatıldı. 1994 yılında Kadıköy Vatan Hastanesi'nde uygulanacak olan bu yöntemin tanıtımı için Türkiye'ye gelen genetikçi Ericcson, bu yöntemin bir yıl içinde 13 ülkeye yayıldığını söylemişti. Yani sanıldığı gibi bugün tekrar Türkiye'de ve dünyada tartışılan cinsiyet ayrımcılığı hiç de yeni değil aslında.Yeni olan belki de bu yöntemle insanlığın varacağı toplumsal, kültürel ve psikolojik boyutların ilk kez ciddi bir biçimde ele alınıp tartışılıyor olması. Daha önce denenen muhtelif metotların başarısı tartışılırken, pek çok insan yeni keşfedildiği öne sürülen ‘cinsiyet ayrımcılığını’ doğaya müdahale olarak yorumluyor. Genetikçiler, doktorlar, tıbbi etik kurulları, sosyal bilimciler bu tartışmaları sürdüredursun, bilim elde ettiği başarının kesinliğiyle tartışmaları gerisinde bırakarak insanlığı peşinden sürüklemeye devam ediyor. İnsanlar Doğu ülkelerinde oluşma ihtimali yüksek bir ‘‘kadınsız toplum’ ütopyasını konuşuyor ancak bir yandan da hızla yeni keşfedilen yöntemlerle çocuk yapmaya devam ediyor. Bilim adamları konferanslarda gelecek için ‘caniler’ yaratmanın tehlikelerine dikkat çekerken aynı zamanda yeşil saçlı bebekler dünyaya getirmenin yöntemlerini araştırıyorlar. Tabii bu arada edebiyatçılar da öngördükleri geleceği yazının büyüsüyle insanlığa aktararak kendi paylarına düşeni yapıyorlar. Cinsiyet seçiminde kullanılan yöntemlerEriccson Yöntemi: Spermleri nasıl ayıklıyorlar?Amerika başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde uygulanmakta olan yöntemler arasında en yaygın olanı Ericcson yöntemi. X ve Y kromozomu taşıyan spermleri albümin aracılığıyla ayrıştırma esasına dayanan yöntemin temel noktası, X sperminin Y'ye göre % 0.3 daha ağır olması.Diyet Yöntemi:Tıbbi bir dayanağı yok!Tamamen beslenme kurallarına dayanan yöntemin başarı oranı belirsiz. İlk olarak Joseph Stolkowski tarafından uygulanan bu yönteme göre kalsiyum ve magnezyumlu besin diyetine ağırlık veren anne adayları kız, potasyum ve sodyum ağırlıklı diyeti seçenler erkek bebek sahibi olunabileceğini öngörüyor.Ay Yöntemi:Sevişirken aya bakın!Psikiyatrist Eugen Jonas, buluşunu sekiz bini aşkın hamile kadın arasında yaptığı araştırmaya dayandırmış. Kadınların kesin sevişme saatini öğrenen uzman, bu saptamalara göre bulguların % 95'inin doğru çıktığını söylüyor. Jonas, araştırmasını çok eski bir yöntem olan ‘‘Ay'ın etkileme gücü’’ne dayandırdığını söylüyor.Selnas Yöntemi:Takvim hesabıyla seks!Bu yöntem diğer yöntemlere göre daha başarılı. % 98.7. Son birkaç yıldır Fransa, İngiltere, ABD, Almanya, Belçika ve Hong Kong başta olmak üzere diğer ülkelerde de hızla yayılıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!