Kaçak nargile tütünü kimin cebine giriyor

Güncelleme Tarihi:

Kaçak nargile tütünü kimin cebine giriyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 2005 00:00

MERKEZİ Trabzon Arsin’de bulunan ‘Şerbetli Gıda’nın sahibi Prof. Metin Çağlayan gözlerden kaçan bir konuyu, nargile tütünü üretimini ve kaçakçılığını gündeme getiriyor.Kendilerinin tamamen yerli tütünden (Hatay yöresi) ve yerli aromalardan ürettikleri meyve aromalı nargile tütünü üretimi için Organize Sanayi Bölgesi’nde bir tesis kurarak üretime başladıklarını ve yıllık ÖTV, maktu ÖTV ve KDV olarak Hazine’ye yıllık 5-6 trilyon katkı sağlayacaklarını, böylece tütün üreticilerinin emeğini de değerlendirmiş olacaklarını anlatıyor.‘Ancak’ diyerek şöyle konuşuyor:‘Yasadışı yollardan kaçak olarak getirilen sentetik aromalar ve alfatoksin içeren kaçak nargile tütünleri ile yüksek vergilerden dolayı rekabet edemiyoruz. Yasalardaki boşluklardan istifade eden kaçakçıların kurdukları ağları maalesef kıramıyoruz. Kolluk güçleri ve gümrüğün iyi niyetli yaklaşımları karşısında maalesef yasaların boşluklardan ve kadroların yetersizliğinden sonuç alınamıyor. Tütün Üst Kurulu’ndan izin alarak üretime başladık ancak kaçak tütünden dolayı piyasaya giremiyoruz. Rakıdaki gibi kötü sonuçlar ortaya çıkmadan önlemler alınamaz mı?’Konunun en önemli tarafı ‘kaçakçılık’... Son yıllarda nargile kıraathaneleri pıtrak gibi her tarafı sarmış durumda... Çoğu kaçak tütün kullanıyor. İyi niyetli yeni üreticilerin de yakındığı gibi Türkiye’ye büyük miktarlarda kaçak nargile tütününün sokulması giderek artmaya başlamış durumda. Aynı sigara ve içkide olduğu gibi...SURİYE VE IRAKNargile tütünleri Suriye ve Irak’tan geliyormuş. Bu, geçmişteki Kalaşnikof, şimdilerdeki uyuşturucu, insan kaçakçılığı ve petrol kaçakçılığından sonra yeni bir sektör olarak oluşmuş...Bunları bize anlatan bir ‘uzman’, ‘Kaçakçılığın, Irak’ta kurulmakta (hatta kuruldu denilebilir) olan Kürt devletine kaynak oluşturmak üzere yapıldığının izlerini yeni yeni görüyoruz. Kaçakçılık lobisi, başta petrol olmak üzere hep aynı yörenin insanları... İş işten geçmeden jandarmaya, polise, gümrük teşkilatına ve Tütün Üst Kurulu’na galiba büyük görev düşüyor ama nedense bazı şeyler gözardı ediliyor’ diyor.Asker demokrasi dersi veriyorBAZI güçler tarafından Türk askerini yıpratma, küçük düşürme kampanyaları tüm şiddetiyle devam ederken, bir yandan da 7. uyum paketi sanki askerleri rencide etme formatında sunuluyor.Ordu’nun laik, Atatürkçü kabuğunu kırma çabaları, akıl almaz oyunlarla mensuplarını küçük düşürme oyunları tutmayacaktır. Sabırla demokrasi dersi veriyor geri unsurlara karşı Türk askeri... Konuşmuyor, onlara saygı ile sabır gösteriyor. Türk milleti de densiz konuşmaları dikkatle izliyor. Askerimiz, bağrına taş basıyor, kan kusup kızılcık şerbeti içiyor. Yeter ki demokrasi korunsun diyor; ama bazı çevreler bunun farkında bile değil. Türk askerinin vatanına, milletine yaptıklarını Türkler asla unutmaz. Unutmayın onlar bizim askerlerimiz. Ben subay falan değilim, bir gurbet işçisiyim.Ahmet VURAL Hildesheim ALMANYABilim adamı yetiştirmekÇOCUKLUK arkadaşlarımla konuştuğumda; hepimizin ortak konusu, çocuklarımıza bilim, fen bilgisi, matematik gibi konuları nasıl sevdirebiliriz oluyor? TÜBİTAK yayınları ile biz konuyu çözmüş durumdayız. Kitaplar çok güzel, fiyatları da 3-8 YTL arasında... Emsallerinden çok ucuz. 9 yaşındaki oğlum atomdan nükleer denizaltına, otomobillerden gezegenlere, fosillere kadar birçok konuda bilgi sahibi oldu. TÜBİTAK’ın bilimi çocuklara sevdirmek için gösterdiği çabayı her türlü övgüye değer buluyorum. Türkiye’de niye daha fazla bilim adamı yetiştiremiyoruz sorusuna bu tip çalışmalar ile çözüm bulabiliriz.Fügen ÖZEN İSTANBUL31.4 YTL’lik ilaç nasıl 18.1’e indiİLAÇLARDA kár marjlarının ne kadar yüksek olduğu son günlerde Emekli Sandığı, SSK ve Bağkur’un eşdeğer ilaçlara yönelmesinden sonra ortaya çıkmaya başladı. Ankara Bahçelievler’den Orhan Yeldan diyor ki: ‘FAKO İlaçları A.Ş.’nin üretimi olan Augmentin- B10 isimli antibiyotik ilacı, 31.47 YTL’ye satılmakta idi. Fakat bir haftadır bunun fiyatının 18.18 YTL’ye indiğini görüyoruz. Demek ki, firma son uygulama karşısında pazar paylarını koruyabilmek için fiyatını indirmek, fahiş kár marjlarından vazgeçmek zorunda kalmış.’ Okurumuzun alışveriş yaptığı eczanenin sorumlusu ile konuştuk, Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki son kararından sonra firmaların ‘indirime’ başladıklarını doğruluyor. Hatta, örnek olarak da bir başka antibiyotik olan Duocid’in (Pfizer) fiyatının 24.64’ten 21.03 YTL’ye ve Zinnat tabletin (Glaxo) fiyatının da 30.84’ten 17.30 YTL’ye düşürülmüş olduğunu söyledi.İlaç firmalarının pazar paylarını korumak için indirime gitmeleri iyi bir şey de geçmişteki uygulamalarının hesabını nasıl verecekler?Bir müdür ki ŞİŞLİ Seyrantepe Polis Lojmanları içindeki Süleyman Çelebi İlköğretim Okulu’ndan bazı veliler şikayet mektupları göndermişler. Müdür Tacettin Yiğit hakkında, eğitim camiasının bir mensubuna yakışmayacak davranışlarını anlatıyorlar. Şişli Milli Eğitim Müdürü Nevzat İspirli’ye soruyoruz: ‘Bir eğitimci ‘Ben dini bütün bir müdürüm’ diyebilir mi? Kamudaki işlerini görmek üzere bir çocuğu arabasına alıp 7 saat dolaşıp park sorunundan kurtulabilmek için trafikçiler sorarsa ‘Benim babam polis dersin, ceza yazmazlar’ diye çocuğa telkinde bulunabilir mi? Bu müdürden hálá çekecek miyiz, hakkındaki adli ve idari soruşturmalar hálá sonuçlanmayacak mı?’GÜNÜN SÖZÜ‘Süleyman (Demirel) Bey, babadır. Mafya babası değil, barajların babasıdır o... Ben de babayım ama üvey baba. GAP konusunda çok uğraş verdik. Süleyman Bey ile tek anlaştığımız nokta da barajlardı zaten.’(Gazeteci, yazar, ressam Fikret Otyam’ın Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’ndeki söyleşisinden.)Biliyor musunuzTMMOB Çevre Mühendisleri Odası ve İzmirli dört avukatın (N. Özkan, Ö.Erlat, S.Cengiz ve A.A. Cangı) Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’nin 8. maddesine ilişkin yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’a başvurduğunu..... CHP Antalya Milletvekili Nail Kamacı’nın, Tarım Bakanlığı’na, tarım ilaçlarının reçete ile satılmasının düşünülüp düşünülmediğini sorduğunu... CHP Sinop Milletvekili Engin Altay’ın Milli Savunma Bakanlığı’na, 1993’ten bu yana atıl durumda olan Sinop Radar Üssü’ne ait tesislerin turizm, eğitim ve sağlık gibi alanlara açılıp açılmayacağını sorduğunu...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!