Jean’i lüks markalar kurtardı

Güncelleme Tarihi:

Jean’i lüks markalar kurtardı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bir zamanlar politikacılar blucin giyerek çağdaş görünürlerdi, ama 1990'larda blucin demode oldu. Şimdi yeniden canlanıyor. Çünkü en şık moda markaları jean'i tekrar koleksiyonlarına aldılar. Bu öncülüğü son yılların en gözde modacısı Alexander McQueen ve Chloe üstlendi.

Jean

üreten ünlüler:

Versace, Armani, Dolce Gabana, Ralph Lauren, Calvin

Klein.

Pantalon giyimin vazgeçilmez bir parçası. Genç yaşlı herkesin bir blucini vardır. Blucinin ise pantalon kavramı içindeki yeri apayrı. Günlük kullanımda modası geçmeyen bu giysi, sık sık modacıların gözünden kaçar.

Geçtiğimiz yıl eski eski ve çok kullanılmış bir Levi's gibi bir kenara bırakılmıştı. Ancak bu yıl yeniden podyuma ve ünlü mağazaların vitrinlerine çıktı.

Jean ünlü modacıların butiklerinden ucuzcu giyim dükkanlarına kadar her yerde yeniden moda oldu.

Örneğin Lang bu yıl ilk gösterisinde gri ve koyu mavi jean kullandı, Chloe jean'i püsküllerle süsledi, Dior's ve Marc Jacobb da jean dalgasına katıldı.

KOVBOY STİLİNE DÖNÜŞ

Yeni nesil blucinler değişik kesimler ve renk kullanımlarıyla dikkat çekiyor. Alexander McQueen ilkbahar/yaz kreasyonu için yeşil, beyaz gibi renklerle çift yönlü jean kumaşı kullandı. Bir dönem Levi's'leri beyazlatma modası vardı, McQueen de jean kumaşlarını kullanılmış ve eski göstermek için yıkadı. Yani moda, geçen yılki etnik kesim ve kumaş kullanımından, bu yıl kovboy stiline atlama yaptı.

Moda dünyasının blucinden vazgeçmemesi temel olarak ekonomik bir malzeme oluşundan kaynaklanıyor. Hem bulunabilecek en ucuz, hem de işlemeye en açık kumaş! Üstelik girdiği koleksiyonlarda diğer tüm ürünlerden daha ucuz olmakla birlikte en çok satılan ürün olduğu için yeri bambaşka.

Lüks butiklerin sıralandığı ünlü caddelerde fiyat karşılaştırılması yapıldığında bu durum gayet net biçimde ortaya çıkıyor. Chloe'nin beyaz krep pantalonu 320 milyon lira, buna karşın yine aynı koleksiyonda bir jean 220 milyon lira. Benzer olarak McQueen'in pantalonları 315 milyonken, jeanleri 108 milyon.

CK SENDROMUNA KARŞI

Modacılar bu günlerde blucini koleksiyonlarında başka malzemelerle entegre ederek kullanıyorlar. Moda dünyasında ‘‘cK sendromu’’ adı verilen tehlikeden uzak duruyorlar kısacası. Calvin Klein'ın adı anıldığında akla hemen tek tek ürünler geliyor: Güneş gözlüğü, blucin, T-shirt.

İşte bu tuzağa düşmemek için bütün modacılar uğraşıyor. Çünkü bugün bile ne zaman Calvin Klein dense akla blucin geliyor, firma bu imajı değiştiremiyor.

İNCE BİR DENGE VAR

Ralph Lauren'in spor giyim alt markası Polo Jeans ve Versace's Jeans Couture da ‘‘cK sendromu’’ndan etkilenen diğer ciddi modaevleri.

McQueen bu yıl koleksiyonunda blucini ayrı bir ürün olarak lanse ediyor, farklı bir fiyat politikası uyguluyor; ama adını bir blucin markasına çıkartmamak için elinden geleni yapıyor.

McQueen'in imaj danışmanları koleksiyonun para kazandırma zorunluluğuyla, ticari bir marka haline dönüşmesi tehlikesi arasındaki dengeyi ustalıkla kuruyorlar.

BLUCİN İKİYE AYRILIR

Jean giyenler iki gruba ayrılıyor. Büyük bir kısmı podyum için tasarlanmış Chalayan ya da Dolce Gabbana gibi markaların gösterişli ürünlerini, topuklu ayakkabılarla giyilebilen yönlendiriciler.

İkincisi ise rahat, kullanışlı, günlük bir kıyafet olarak klasik ve tehmikesiz blucin çizgisini sürdürenler.

Ama podyumlardaki hareketlenme ister istemez Levi's ve Pepe gibi gelişmelere duyarlı klasik markaları da etkiliyor. Bu etkinin en geç yaz sezonunda ortaya çıkması bekleniyor.

Kısacası blucin pazarında rekabet kızışıyor. İşin ilginç tarafı, rekabeti doruk noktasına ulaştıran podyum etkisi, piyasanın köklü blucin markalarının işine yaraması.

Örneğin Calvin Klein bu yeni dalga sayesinde blucin satışını yeniden yılda 20 milyon adete ulaştırdı. Böylece blucin 90'larda yaşadığı darboğazı aşmaya başladı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!