İz sürüp, cinayeti itiraf ettirdi
Güncelleme Tarihi:
Karşıyaka ilçesinde, hakkında kayıp başvurusu yapılan Gülşen Süzen'in izini süren kardeşi Gülcan Açıkalın, telefon dökümlerinden yola çıkarak sürdükleri izde zanlı A.K'ye ulaştıklarını, ortaya koydukları belgeler üzerine bu kişinin polise giderek cinayeti itiraf ettiğini söyledi.
Açıkalın, yetkililerden kayıp ablasının cesedinin bulunması için yardım istedi.
Gülcan Açıkalın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ablası Gülşen Süzen'den (45) 11 Aralık'tan bu yana haber alamadıklarını, bunun üzerine polise kayıp başvurusunda bulunduklarını hatırlattı.
Arama çalışmaları sürerken ablasının kullandığı telefon hattının kendi üzerine olması nedeniyle görüşme dökümüne ulaştığını, son görüştüğü kişinin A.K olduğunu belirleyerek iletişime geçtiklerini anlatan Açıkalın, "A.K önce ablamla 2 yıldır görüşmediğini söyledi, sonra sık görüştüğünü ortaya koyunca ilişkileri olduğunu doğruladı. Çelişkili sözleri vardı, şüphelendim. Ama ürkmemesi ve iletişimi koparmaması için bunları söylemedim, bize yardım etmesini istedim" dedi.
Zaman içinde servis şoförlüğü yapan A.K'nin olay günü ablasını minibüsüne aldığını anlattığını ifade eden Gülcan Açıkalın, servis aracının o güne ait servis GPS kayıtlarını ilgili şirketten temin ettiğini belirterek şunları anlattı:
"Bunları A.K'ye gösterince, o gün aralarında tartışma yaşandığını ve ablamın minibüs hareket halindeyken indiğini söyledi. O bölgedeki iş yerlerinin kamera kayıtlarını incelediğimizde bunun doğru olmadığını tespit ettik ve diğer çelişkili ifadeleriyle önüne koyduk. Televizyon programına katılmayı isteyince bu ilişkiden ailesinin haberinin olmadığını söyledi. Bocalamaya başlayınca şüphelerimiz daha da arttı. Ona cinayeti kendisinin işlediğini bildiğimizi söyledik."
Açıkalın, Bu gelişmelerin üzerine, A.K'nin 9 Şubat'ta emniyette giderek Gülşen Süzen'i araçta boğduğunu ve dere kenarına bıraktığını itiraf ettiğini, ifadesinin alınmasının ardından sevk edildiği adliyede tutuklanarak cezaevine konulduğunu kaydetti.
Savcılığa başvurdu
Olayın peşini bırakmayarak aydınlatılmasında katkı sağladıkları için acılarının biraz dindiğini bildiren Açıkalın, ablasının cesedinin bulunamamasından dolayı da rahatsızlığını dile getirdi.
A.K'nin cesedi dere kenarına bıraktığını söylediğini fakat yapılan aramada bir sonuç elde edilemediğini hatırlatan Açıkalın, "İz sürerek, olayın zanlısına ulaştık ve suçunu itiraf etmesini sağladık. Ama ablamın cesedi hala ortada yok, duasını yapamadık. Ablamızın cenazesini nereye attıysa bulunsun. Ben zanlının ablamın cesedini dere kenarına bıraktığına inanmıyorum, bu işi yalnız yapmadığı inancındayız. Avukatımız aracılığıyla İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak A.K'nin ifadesinin yeniden alınması, bahsedilen dere kenarında yer gösterme yapılması, ayrıca evinin bahçesinde cesedin aranması taleplerinde bulunduk" şeklinde konuştu.