Ä°tirafçının kaderi

BÄ°RKAÇ gün önce bir kamu görevlisi telefonla aradı:‘‘Yanımızda bir PKK itirafçısı var. Büyük sıkıntı içinde ve sizinle konuÅŸmak istiyor. KonuÅŸur musunuz, size anlatacakları varmış...’’Telefonu itirafçı aldı. Ä°lginç ÅŸeyler söylüyordu. Kamu kuruluÅŸuna bizim güvenlikçi arkadaÅŸları gönderdim, alıp gazeteye getirdiler. Elinde resmi yazışmalardan oluÅŸan bir de dosya vardı. Yani itirafçı yalan söylemiyordu.* * *‘‘Adım Hasan Kemeç. 1970 doÄŸumluyum. Tunceli'nin Pertek Ä°lçesi'ndenim. Dorto Köyü'nde yaÅŸardık. Günün birinde PKK vergi koydu, babam veremedi. Bu durumda, 1992 yılında beni yanlarına alıp daÄŸa götürdüler. Orada eÄŸitim gördüm. PKK'nın Pülümür baskınında yer aldım. Örgütte toplam 2 yılım geçti. Pülümür baskınından bir hafta sonra 5 arkadaÅŸ örgütten kaçtık. Ben Pülümür'de teslim oldum. Teslimden sonra iÅŸkence görmedim. Ä°yi davrandılar. Operasyonlarda, askere çok yer gösterdim. Benim yer göstermelerimle pek çok kiÅŸiyi yakaladılar, pek çok silah ele geçti. 4 ay tutuklu kaldım. Erzincan DGM'de yargılandım. Teslim olunca zaten itirafçı olmuÅŸtum. Örgüt vahÅŸiydi. ArkadaÅŸlarımız yanımızda kurÅŸuna diziliyor, öldürülüyordu. Ben bunlardan tiksinmiÅŸtim. Örgütün Pülümür baskınında manga komutanlığı yapmıştım. Orada 20 arkadaşım öldürüldü.Ä°tirafçı olunca DGM Savcısı ile konuÅŸtum. Devletin bana yeni bir kimlik vereceÄŸini, estetik ameliyat ettirip yüzümü deÄŸiÅŸtireceÄŸini söyledi. Ayrıca bana iÅŸ bulunacak ve hayatımın bundan sonraki bölümünde rahat edecektim. Ben Tunceli ve ilçelerinde 7 yıl boyunca askerlerle operasyona gittim. Pertek'te askeri birliklerde yatıp kalktım. Bir ara Kaymakam Bey, Pertek'te lojman verdi, orada kaldım. Åžimdi Pertek-Tunceli-Ankara arasında mekik dokuyorum. Devlet, bana verdiÄŸi sözlerin hiçbirini yerine getirmedi. Ä°ÅŸ bulmadı, yeni bir kimlik vermedi. Askere, valilere, kaymakamlara, her makama baÅŸvurdum. Herkes birbirine havale ediyor. Tunceli Valisi ile görüşemiyorum. Birkaç kez küçük para yardımları yaptılar. Pertek Kaymakamlığı bir ay önce 40 milyon lira verdi. Herkes söz veriyor ama yapmıyor. Gidecek yerim yok. Açım. Tanınıyorum ve ortalıkta rahatça gezemiyorum. Ankara'da 5 günden beri otogarda sandalye üzerinde yatıyorum. Kimlik deÄŸiÅŸtirme ve iÅŸ bulunması için CumhurbaÅŸkanlığı, Meclis BaÅŸkanlığı, BaÅŸbakanlık, İçiÅŸleri Bakanlığı, Valilikler, Kaymakamlıklar, askeri makamlar, her yere dilekçeler verdim. Bir tek olumlu geliÅŸme olmadı.’’* * *Hasan yalan söylemiyor. Elindeki dosyanın fotokopisini aldım. Burada bütün yazışmalar var ama sonuç sıfır! Siz itirafçılar için özel yasa çıkarıp onlara belli haklar vereceksiniz, olanaklar saÄŸlayacaksınız ama sonuçta hiçbir ÅŸey yapmayacaksınız! Ne baÅŸka bir kimlik vereceksiniz, ne de iÅŸ bulacaksınız. Çıkarılan yasayı siz kendiniz çiÄŸneyeceksiniz. Bu durumda devlete güven kalır mı? Bugüne kadar on binlerce torpilliyi ve partiliyi iÅŸe aldınız. Ä°tirafçılar için küçük bir zahmete katlanmanıza deÄŸmez miydi?Bu çocuk beÅŸ kuruÅŸsuz dolaşıyor, oradan oraya koÅŸturuyor. Elinde belgeler olmasaydı, yalan söyleme olasılığı nedeniyle, yine de yazmazdım.Yapılan ayıptır. Yasa çiÄŸnenmektedir. Devletin saygınlığına gölge düşüren bir sorumsuzluk örneÄŸidir.Tüm yetkilileri, bu ciddi sorun üzerinde düşünmeye çağırıyorum. MURAT TALAY İŞİ BIRAKIYORDün önce Kültür Bakanı Ä°stemihan Talay aradı ve oÄŸlu Murat Talay'ın TeÅŸvikiye Camii muvakkıthanesinde yapmakta olduÄŸu dondurmacılık iÅŸini bırakacağını söyledi. Biraz sonra Murat Talay'ın faksını aldım:‘‘ODTÃœ'den mezun Yüksek Makine Mühendisi'yim. ABD'de master yaptım. Hayatımı kazanmak için birçok ülkede çalıştım. Bir süredir yazılarınıza konu oluyorum. Çok üzgünüm. Hiçbir zaman desteÄŸini ve nüfuzunu istemediÄŸim babam daha da üzgün. Söze konu olan yer sizin de belirttiÄŸiniz gibi, cami kenarında bir iÅŸkembe çorbacısıydı. Etrafa uygun olmayan kokuların yayıldığı, göze de pek hoÅŸ gelmeyen bir manzara arz ediyordu. Birçok bölümü zaten yıkılmıştı. Bu bilgiler dosya tutanaklarından da izlenebilir. Biz ise yıkmak şöyle dursun, sadece iyi ve oraya yakışır bir mekán oluÅŸturmaya çalıştık. KeÅŸke siz de görebilseydiniz.Yazınızda ‘Arkadaşımdır ve düzgün bir insandır' diyerek söz ettiÄŸiniz Ä°stemihan Talay, benim babamdır. Ve bu konuda beni koruyup kolladığı asla doÄŸru deÄŸildir.Fakat bir yanlış izlenimi ortadan kaldırmak için bir karar almam gerektiÄŸini deÄŸerlendirdim. Bilmenizi istediÄŸim tek ÅŸey, bugünden itibaren sözü edilen yeri derhal terk etmeye karar verdiÄŸimdir. Bu kararımda sizin yazılarınızın etkili olduÄŸunu belirtmek isterim. Saygılar sunarım.’’Bu konuda duyarlık gösteren Ä°stemihan Talay ve oÄŸlu Murat Talay’a teÅŸekkür ediyorum. Bizde siyasetçiler, yakınları ve bütün yüzsüzler, hangi doÄŸruları yazarsanız yazın, umursamazlar. Bu açıdan bakıldığında, Talaylar'ın davranışı, Türkiye'ye ve Türk siyasetçisine örnek olmalıdır.(Emin ÇölaÅŸan'ın notu: Dünkü yazımda Özer Erenman'ın, RahÅŸan Ecevit'in teyzesinin oÄŸlu olduÄŸunu belirtmiÅŸtim. Dün RahÅŸan Hanım aradı, Özer Erenman isimli birini tanımadığını, teyzesinin oÄŸlu olmadığını söyledi.)Â