Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden 19/07/2009 tarih ve 2009/ 1322 D. İş sayı ile arama kararı alındığı belirtilen tutanakta özetle şunlara yer verildi:
Er söyledi, kazdık
"(...)2004 yılında tabura kamyonuyla kömür getirdiğini ve bu sırada bir erin geçmişten gelen bir söylenti şeklinde kendisine taburun güneyinde, tel örgü sınırında, sazlıkların tabura doğru bittiği yerde terörist cesetlerinin gömülü olduğunu, hemen yakınında Ormancık Köyü’nden kaybolan vatandaşların cenazelerinin bulunduğunu söylediğini beyan etmesi üzerine öncelikle bu yer Şemdinli Belediyesi’nden temin edilen Operatör Beşir Uysal’ın kullandığı iş makinesi ile kazıldı. Arama sonucunda hiçbir bulguya rastlanmadı.
Krokiyle kazdık
Bu kez mağdur avukatlarla birlikte kroki alana uygulanarak mutabık kalınan tepecikte kazı yapıldı. Arama sonucu kazı yapılan alanda 1994 yılında çöplük olarak kullanılan alan olduğuna ilişkin delil poşetine alınan 1994 tarihli meşrubat kutuları, büyük baş hayvan kemiği olduğu değerlendirilen ve Adli Tıp incelemesine gönderilmek üzere delil poşetine konulan üç parça kemiğe rastlandı. Başkaca bir bulguya rastlanmadı. Yapılacak başka bir iş kalmadığından arama işlemine son verilerek katılanlarla birlikte imza altına alındı. 21.07.2009"
Tarih çelişkisi
Hürriyet’in ulaştığı isimsiz ihbar mektubundaki tarih çelişkisi ise kafalarda soru işareti bıraktı. Mektubu hazırlayan kişi, olayın yaşandığı dönemde Derecik İç Güvenlik Taburu’nda er olarak görev yaptığını, 1995 yılı Şubat-Mart aylarında Başaklı Köyü’nden getirilen 12 köy korucusunun öldürüldükten sonra toprağa gömüldüğünü, birkaç gün sonra da Başaklı Köyü’nün yakılıp yıkıldığını iddia etti. Ancak resmi kayıtlarda, şimdiki adı Ormancık olan Başaklı Köyü’nün 1995 yılında değil, 1994 yılında yandığı belirlendi.