62. Şubat 2004’te, ihaleyi..." />62. Şubat 2004’te, ihaleyi..." />

İşte Turkcell'in müthiş iddialarının detayları

Güncelleme Tarihi:

İşte Turkcellin müthiş iddialarının detayları
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2012 00:00

Haberin Devamı

MTN “Bilardo” Turkcell senaryosunu geliştiriyor


62. Şubat 2004’te, ihaleyi Turkcell’in kazandığına yönelik sonuçlar açıklanır açıklanmaz,  MTN, Turkcell karşısındaki zararını hesapladı ve İran’daki cep telefonu pazarına girmenin başka yollarını aramaya başladı. İran pazarı tek başına en büyük yatırım anlamına geliyordu ve MTN’in şirket tarihi için kritik bir zamanda önemli bir büyüme fırsatıydı.

63. MTN Ticari İşlerden Sorumlu Direktörü Irene Charnley, Mart 2004’te Tahran’a gitti ve İran’ın eski Güney Afrika Büyükelçisi ve İran Dışişleri Bakanlığı Afrika Bürosu temsilcisi Cavit Gurbanoglu ile buluştu. Bakan Gurbanoğlu, MTN’in, Turkcell’in kazandığı lisans hakkını elinden almanın yolunun siyasi bağlantılarını göstermek olduğuna yönelik açıklamalarından etkilendi ve İran hükümeti üzerinde güç kullanmaya ikna oldu.

Haberin Devamı

64. MTN, Bakan Gurbanoglu ve diğer İranlı yetkililerle olan ilişkisini kullanarak, lisansı geçersiz kılmak, aksi takdirde, İran’da üçüncü bir lisans için ihale açılması durumunda bu lisansı alabilmek için Güney Afrika ve İran hükümetiyle olan bağlarını nasıl kullanabileceğine yönelik bir istihbarat toplama projesine başladı. MTN en azından bir yandan lisansın Turkcell’e verilmesini geciktirmenin yollarını ararken, diğer yandan da kendi seçeneklerini ve İran’daki siyasi bağlantılarını güçlendirmenin yollarını aradı.

65. MTN işe İran’da şirket kurarak başladı. Şirket daha önce kendilerine önerilen ortağı, İran Bilgi ve Teknoloji Bakanı Yardımcısı M.K Saraf’a ve İran Dini Lideri tarafından kontrol edilen ve İran Savunma Bakanlığı’nca işletilen büyük bir hayır kuruluşu olan Bonyad Mostafazan’ın Başkan Yardımcısı Muhammed Muhbir’e ulaştı. Bonyad, İran ekonomisinin üçte birini kontrol eden Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney tarafından oluşturulan Devrim Muhafızları tarafından kontrol ediliyordu. Mali bağımsızlığına rağmen, Bonyad devletin bir organıydı, kuruma doğrudan hesap veriliyordu ve Dini Lider’in bir uzantısı, İran devletinin ayrılmaz bir parçasıydı. 2003’te, Bonyad ellerindeki varlıklar açısından, devletin petrol şirketinden sonra geliyordu. Bonyad, doğrudan Dini Lider’e hesap veriyordu ve MTN, Muhbir ve Bonyad ile olan ilişkilerine çok güveniyordu. Bonyad, İran’ın gölge dış politikasına dahil olmasıyla biliniyordu.

Haberin Devamı

66. MTN araştırmaları sırasında, İran’ın eski savunma bakanı ve daha sonra devlet savunma ve lojistik şirketi Sairan’ın (aynı zamanda İran Elektronik Endüstrileri ya da “IEI” olarak da bilinen) başkanı olan Dr. İbrahim Mahmudzade ile tanıştı. Sairan ya da IEI da İran Devrim Muhafızları tarafından kontrol ediliyor. Sairan Başkanı olarak Mahmudzade doğrudan İran Savunma Bakanı’na hesap veriyor.

67. Bonyad ve Sairan, o zamanlar Turkcell’in lisans ihalesini kazanan Irancell Konsorsiyumu’nun yerel azınlık ortağı olan İran Elektronik Kalkınma Şirketi’nin (IEDC) kurucu hissedarlarıydı. Muhbir ve Mahmudzade MTN’e, kendilerine IEDC’nin sermaye hissesi ve tam lisans ücretinin yanı sıra şirketin bazı savunma ekipmanlarını sağlaması durumunda, Turkcell’den ziyade MTN ile çalışmak isteyeceklerini açıkladı. MTN bu talepleri yerine getirmek için istekle çalıştı, kazanılan lisans anlaşmasını geçersiz kılmak için gerekli siyasi etkiyi satın alabileceklerine inanan yöneticileri devreye soktu.

Haberin Devamı

68. MTN bu görüşmeler sırasında, İran’ın savunmadan sorumlu birimlerinin o dönemde (ve bugün) İran için iki önemli proje olan nükleer programı ve silah programında yer almak için yasadışı şekilde GSM lisansını Turkcell’den almaya hazırlandığını öğrendi. Şirket, İran Savunma Bakanlığı yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde, İranlıların, Güney Afrika’nın, uluslararası kurumlarda “müttefik olmayan” ülkelerin nükleer programa yönelik yaptığı oylamalarda yer alması ve Güney Afrika’da üretilen ve normal şartlarda İran’ın erişemeyeceği gelişmiş silahlara ulaşmasını sağlaması gibi yasa dışı yollara başvurarak bu iki önemli projede kritik bir rol oynadığını anladığını öğrendi. MTN İran hükümetine bu iki konuda çözüm sözü verdi.

Haberin Devamı

69. Örneğin, 2004’ün başlarında MTN, Sairan’ın daha önce Güney Afrika Konvansiyonel Silah Kontrol Komitesi tarafından yasaklanan bir alışverişte, Güney Afrika’dan bazı askeri ekipmanlar almanın yollarını aradığını öğrendi. MTN, Sairan Başkan Yardımcısı Bay A. Vefai ile savunma silahları üretimine nasıl dahil olabileceklerini görüşmek için Mart 2004’te bir toplantı düzenledi. Bay Vefai, Güney Afrika’da üretilen radyo şifreleme gereçlerinin alımına özel ilgi gösterdi. MTN ise bu satın alımı kolaylaştırabileceğini ifade etti.

70. Yine 2004’ün başlarında, MTN, İran’da Güney Afrika Büyükelçiliği’nden yetkililerle bir araya geldi. Bu görüşmeler sırasında, MTN İran’daki GSM lisansını garanti altına alma isteğini dile getirdi.

Haberin Devamı

71. MTN, Bakan Gurbanoglu’nu, GSM lisansı yarışında ellerini güçlendirmek için Dini Lider’e ve savunma yetkililerine torpil yaptırabilecek bir müttefik olarak gördü. Şirket, siyasi etkisini artırmak için sık sık Dışişleri Bakanlığı’nda Gurbanoglu’nu ziyaret etti.

72. Mart ya da Nisan 2004’te, İranlılar, MTN’in savunma silahları ve nükleer programa verilecek oylar konusundaki vaatlerini test etmeye karar verdi. Sairan Başkan Yardımcısı Bay Vefai, MTN’in Güney Afrika Savunma Bakanlığı ve Güney Afrika’nın savunma ekipmanları üreticisi Denel (Pty) Ltd. ile bir görüşme ayarlamasını istedi. Aşağıda da belirtildiği gibi, MTN bu görüşmeleri ayarladı ve Güney Afrika Konvansiyonel Silah Komitesi’nin daha önce İran’a satışını engellediği askeri radyolar ve radyo şifreleme teknolojilerinin Tahran tarafından satın alınmasını sağlamak için çalıştı.

73. Hemen sonrasında, Haziran ya da Temmuz 2004’te, o zamanlar İran Devlet Başkanı Yardımcısı olan Muhammed Rıza Arif’in oğlu Hamad Arif, MTN’i İran Cumhurbaşkanlık Ofisi’nin yakınlarında bir yerde toplantıya davet etti. Hamad Arif, MTN’e İran’ın kendi savunma gücünü geliştirdiğini ve Güney Afrika’da, Batı Cape Eyaleti’nde üretilen pilot gösterge bilgisayar çiplerini edinmek istediğini açıkladı. Hamad Arif, MTN’in bu çiplerin edinilmesine yardım edip edemeyeceğini sordu ve MTN’in bu işi gerçekten yapmak isteyip istemediğini öğrenmek istedi.

74. Sözlerin verilmesinin ardından, MTN Sairan’a İran Savunma Bakanlığı’nın bir zamanlar bir İran şirketiyle ortak kullandığı ve İran’da özel bir cep telefonu ağı işlettiği dönemde kullanılan araçlara erişim imkanı sundu. Bu erişim, MTN araçlarına gizli dinleme cihazlarının kurulmasını kolaylaştıracaktı.

75. Verilen bu sözler, MTN’in yöneticilerinden saklanmadı. Bu bilgiler şirket başkanı Cyril Ramaphosa, şirket CEO’su Phuthuma Nhleko, şirketin operasyonel işlerinden sorumlu müdürü (COO) Sifiso Dabengwa ve Ticari İşlerden Sorumlu Direktör Irene Charnley’nin bilgisi dahilinde gerçekleşti. MTN Group’un yönetim kurulu o zamanlar İran’daki yerel ofislerinden MTN’in stratejilerine ve Turkcell’in lisansının durumuna yönelik düzenli raporlar aldı. Bu raporlar şirketin bütün faaliyetlerini olmasa da atılan adımların bazılarını içeriyordu. MTN yönetiminden isimler, sık sık Tahran’a şahsi ziyaretler yapıp, MTN’in İran’daki çabalarını yönlendirmek için Tahranlı yetkililerle yapılan toplantılara dahil oluyorlardı.

76. MTN, elde ettiği verileri bir araya getirerek, Turkcell’in elindeki lisans hakkını geçersiz kılmak için bir plan hazırladı. Şirket bunu İran’daki siyasi gerilimi artırıp, Güney Afrika ve Tahran’la olan bağlarından sağladığı avantajı kullanarak yapmayı planlıyordu.

MTN İran’a Taşınıyor; Tahran Yönetimi ve Güney Afrika Hükümetiyle Olan Bağlarını Güçlendiriyor

77. Nükleer programa yönelik oylamada destek, savunma silahları ve rüşvetlerle birlikte, İran’a yönelik vaatlerini gerçekleştirmesi gerektiğini fark eden MTN şirketi, Nisan 2004’te, İran’da resmi bir ofis açtı. MTN Group’un aynı zamanda şirketin GSM lisansını almasından sorumlu olan yöneticisi de olan Stratejik Projeler Bölümü Ticari Direktörü Irene Charnley, ofisin kurulmasını denetledi ve olay yerinden bilgi topladı.

78. MTN, bir yandan Tahran ofisini açarken diğer yandan Mayıs 2004’te, Turkcell’in lisans için gerekli şartları yerine getirdiğini ve İran’daki lisans transferini sonlandırmak üzere olduğunu açıklayan bir raporla karşılaştı. MTN, anında hareket ederek, bu transferi geciktirmeye odaklandı. Sairan, Bonyad, Bakan Gurbanoglu ve İran Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bakanlığı’ndaki (MICT) bağlantılarını arayıp, her an Turkcell’in yerine geçmeye hazır olduklarını belirterek, lisans transferinin ertelenmesine yardımcı olmalarını istedi. MTN, aynı zamanda, Güney Afrika’dan da ertelemenin gerçekleşmesi için torpil istedi.

79. MTN, siyasi bağlantılarını başarılı bir şekilde kullandı ve MICT’in Turkcell’in lisans transferini birkaç aylığına ertelemesini sağladı. Bakan Gurbanoglu, MTN’in Dışişleri Bakanı, İran Cumhurbaşkanı ve İran Dini Lideri’nin gözündeki konumunu yükselterek, bu ertelemeye katkı sağladı. Hepsi doğrudan MTN şirketi tarafından atılan bu adımların sonunda, şirket lisans transferinin ertelenmesini sağladı. Bu erteleme, MTN’e İranlı arkadaşlarıyla lobi faaliyetleri gerçekleştirmesi ve İran Savunma Bakanlığı ve İran Ruhani Lideri’ne büyük destek ve aynı zaman Sairan ile Bonyad’a önemli mali teşvikler sağlayabileceğini göstermek için zaman kazandırdı.

80. 23 Mayıs 2004’te, MTN’nin diğer bir Güney Afrikalı dostu olan Yusuf Saluje, İran’a Güney Afrika Büyükelçisi olarak atandı. Saluje, Tahran’a gitmeden, MTN’in lisans konusunu konuşmak ve MTN’in lisansı Turkcell’den alma isteğini göstermek için şirket temsilcileriyle Güney Afrika’da bir araya geldi. Büyükelçi Saluje, Tahran’a geldikten sonra da MTN düzenli olarak kendisiyle bir araya gelmeye devam etti. Büyükelçi Saluje, MTN’in İran’a nükleer silahlar ve savunma silahları konusunda gerekli yardımı sağlayacak güçte olduğuna yönelik göstergeleri desteklemek için ile Bakan Gorbanoglu ve Savunma Bakanlığı’ndan yetkililerle yakın çalışmaya başladı.

81. Irene Charnley, siyasi güç için kilit bir isimdi. MTN Group, özellikle Charnley aracılığıyla Güney Afrika hükümetinde önemli bağlantılar elde etti. MTN, İran ve Güney Afrika hükümetleri arasında stratejik bir konuma gelmek için bu bağlantılardan faydalandı.

82. Charnley’nin, Güney Afrika Savunma Bakanı Mosiuoa Gerard Patrick Lekota ile yakın bir ilişkisi vardı. İkili bu bağı, 1980’li yıllarda Güney Afrika’da Birleşik Demokratik Cephe’de birlikte faaliyet gösterirken kurmuştu. İkili Afrika Ulusal Kongresi (ANC) kapsamında ortak çalıştıkları birçok organizasyonda da on yıllar boyunca bu bağı korudu. MTN Başkanı Cyril Ramaphosa da ANC geçmişi nedeniyle Bakan Lekota ile yakın bir ilişkiye sahipti.

83. Charnley ve Phuthuma Nhleko’nun 1999 ve 2008 yılları arasında görevde kalan ANC partili Güney Afrika Devlet Başkanı Thabo Mbeki ile yakın arkadaşlığı vardı. Charnley ve Başkan Mbeki, ilk olarak 1993’te Charnley’nin arkadaşı olan eşi Zanele Mbeki vasıtasıyla tanştı. Charnley, ANC’nin yatırım fonu olan Chancellor House da çalışırken, Başkan Mbeki ile olan bağlarını güçlendirdi. Charnley, şu an Zanele Mbeki’nin kurduğu telekomünikasyon şirketi Smile Telecoms Holdings Ltd.’nin CEO’su.

84. MTN, Tahran’a yerleşen Büyükelçi Saluje ile yakın ilişkisini sürdürdü. MTN’in Tahran ofisini kuran çalışanlar, Saluje ile sık sık bir araya geldi. Haftada birkaç kez gerçekleşen bu görüşmeler sayesinde büyükelçi ve çalışanlar yakın arkadaş oldu, akşam yemeklerini birbirlerinin evlerinde yemeye başladı. Bu ilişki, MTN için önemliydi…

85. 2004’ün sonlarında, MTN, İran Meclisi üyelerinin Turkcell’in lisans transferini engellemeye yardımcı olabileceğini belirtti. MTN, Dr. Mahmudzade arayıcılığıyla Turkcell’in piyasaya girmesini engellemek ve MTN’in Turkcell’in yerini almasını sağlamak için İran’ın yasal düzenlemelerini değiştirmeye çalıştı.

86. 2004 ve 2005 yılları arasında MTN düzenli olarak Turkcell’in o zamanki yerel ortakları Bonyad ve Sairan ile bir araya geldi. MTN’nin amacı bu kurumların kendilerini desteklemesi ve Turkcell’den vazgeçmelerini sağlamaktı. Bonyad ve Sairan MTN’nin planladığı gibi hareket etti. Onlar sadece lisansın ertelenmesi için siyasi birer kaldıraç vazifesi görmüyor aynı zaman da Turkcell’in bağlantılarını da engellemeye çalışıyorlardı. 2005 yılı ortalarından sonra, Bonyad ve Sairan Turkcell ile işbirliği yalnızca MTN ile olan işbirliğine dönüşen sessiz bir filme dönüştü.

87. 24 Haziran 2005’e kadar, MTN’nin Güney Afrika ve İran ile Turkcell’in yerel ortaklarıyla sağlamlaştırdığı ilişki, şirketin amaçlarına yaklaşmasını sağladı. MTN, Turkcell’in ortakları Sairan ve Bonyad ile görüştü ve Irancell Konsorsiyumu ile anlaşma imzalayıp, Turkcell’i saf dışı bıraktı. MTN’nin CEO’su Phuthuma Nhleko, bu anlaşmayı MTN ve beyler adına, Dezfuli ve Muhbir ise İranlı ortaklar adına imzaladı. MTN, IEDC ile ortaklığını oluşturma safhasındayken, MTN anlaşmanın kopyalarını elde etti ve Turkcell tarafından geliştirilen iş modeli planını kendi avantajı için kullandı.

GSM Lisansı, Silahlar ve MTN’in “Balık” Sözü

88. MTN İran’daki pozisyonu artırmak ve ilişkilerini güçlendirmek için siyasi ve mali tuzaklardan faydalandı. 2004 ve 2005 yıllarında, MTN Group, Dr. Mahmudzade ve devlet erkanından isimler arasında geçen sayısız görüşmeler sırasında MTN, Turkcell’in lisansı kaybetmesi gerekli çalışmaları yaptı ve İran hükümetine verilen nükleer program desteği, savunma silahları ve yasadışı ödemeler gibi rüşvetlerle lisansı kendi lehine çevirdi.

89. MTN, İran Savunma Bakanlığı ve Sairan ile doğrudan bağlantısı olan Dr. Mahmudzade’nin Turkcell’in lisans anlaşmasını tamamlamasını kolayca engelleyebileceğini biliyordu.

90. Yukarıda da belirtildiği gibi, Sairan Savunma Bakanlığı adına, normal koşullar altında İran’a satılmayacak savunma silahlarına erişmenin yollarını arıyordu. Sairan’ın Güney Afrika hükümetiyle devam eden görüşmeleri, ABD’nin kısıtlamaları nedeniyle Güney Afrika hükümetinin silah satışına karşı çıkmasıyla bozulmuştu.

91. MTN, Güney Afrika’daki üst düzey siyasi bağlantılarını kullanarak, geleneksel diplomatik değişimlerin ötesine geçebileceğini biliyordu. Bu şemanın bir parçası olarak, MTN Sairan’a engellenen silah erişimi sorununu çözebileceğini belirtti.

92. 2004’ün ortalarında, Dr. Mahmudzade’nin isteğine cevaben, MTN Güney Afrika Savunma Bakanı Lekota’yı maliyetini kendisinin karşıladığı bir geziyle, hafta sonu için İran’a getirtti. MTN yöneticileri, Nleko ve Charnley Lekota’ya İran gezisinde eşlik etti.

93. Charnley, Nhleko ve Büyükelçi Saluje İran Savunma Bakanlığı’ndan yetkililerle buluştu. Hep birlikte Güney Afrika’nın “cennet, toprak ve balık” tedarik edeceği sözünü verdiler. Burada İran’ın talep ettiği silahlardan bahsediliyordu. Gezinin tamamı, MTN tarafından düzenlendi. MTN böyle yasadışı yollara başvurarak, Turkcell’in kazandığı lisans hakkını elinden alıp, GSM piyasasındaki fırsatı kendi lehine çevirecekti.

94. “Balık” MTN ve İran Savunma Bakanlığı arasında, MTN’in İran’a sağlama sözü verdiği askeri ekipmanlar için kod terim olarak kullanılmaya başladı.

95. Bakan Lekota, İran’dan ayrıldıktan sonra, Dr. Mahmudzade “Balık” listesi için gerekli ekipmanların listesini çıkardı.

Listede:
-Denel tarafından üretilen Rooivak helikopterler (ABD’nin Apache helikopterleri temel alınarak yapılmış),
-Gizli mesajları okuyabilecek frekans okuyucular,
-Keskin nişancı tüfekleri,
-G5 havan topları, örneğin Güney Afrika’nın geliştirdiği 155 mm’lik, ABD’de üretilen parçaları da içeren atıcılar,
-Toplar,
-Güney Afrika’da Reutech tarafından üretilen zırhlı araçlar ve kara mayınları,
-Reutech’in bir birimi tarafından üretilen kıyı radar sistemleri,
-Uçaklarda kullanılacak pilot göstergeleri için bilgisayar çipleri,
-Fildişi adalarına yerleştirilecek misil geliştirmek sistemi,
- Ve son olarak ABD sistemi ve yedek parçalarından oluşan diğer gerekli savunma teknolojileri bulunuyordu.

96. Temmuz 2004’te, Charnley, Büyükelçi Saluje ile ofisinde bir araya geldi. Charnley, MTN’nin Güney Afrika Savunma Bakanlığı’na erişiminin İran hükümeti için gerekli teslimatların yapılması açısından önemli olduğunu söyledi. Büyükelçi Saluje, İranlı meslektaşlarına MTN’in “Balık”ı Tahran hükümetine doğrudan iletebileceği mesajını verdi.

97. Büyükelçi Saluje, Temmuz 2004’te, Dr. Mahmudzade, İran Savunma Bakanı Ali Şemhani ve MTN yöneticileri Charnley ve Nhleko ile bir akşam yemeğinde bir araya geldi. Bu ve diğer akşam yemeği buluşmalarında, taraflar MTN’nin İran’ın “Balık”ı almasını nasıl kolaylaştıracağını tartıştı.

98. Talep edilen parçaların listesi Bakan Lekota ile İran hükümeti arasındaki Ağustos 2004 tarihli bir gizli Anlaşma Memorandumu’yla netleştirildi. Dr. Mahmudzade, Anlaşma Memorandumu’nu İran’ın Güney Afrika Büyükelçiliği’nde görev yapan Büyükelçi Saluje’ye gönderdi. Büyükelçi Saluje Anlaşma Memorandumu’nun bir kopyasını MTN’e gösterdi. MTN Anlaşma ve listedeki silahların teslimatı konusundaki zorunlulukları konusunda doğrudan bilgilendirildi.

99. Listedekiler arasında en çok istenen parça Rooivalk helikopteriydi. MTN, Dr. Mahmudzade’ye, Bayan Charnley’nin etkili bağlantıları bulunan Güney Afrikalı savunma şirketi Denel (Pty) Ltd. tarafından üretilen helikopterlere erişebileceğini bildirdi. Güney Afrika ve İran hükümetleri arasında helikopterlerle ilgili daha önce yapılan müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmıştı çünkü Güney Afrika Konvansiyonel Silahlar Kontrol komitesi helikopterlerin İran’a satışına karşı çıkmıştı. MTN, Turkcell’in kazandığı lisans karşılığında helikopterleri İran’a sağlayabileceğini söyledi.

100. Birkaç ay sonra, 16 Kasım 2004’te, Bayan Charnley MTN Group adına Dr. Mahmudzade’ye temsil edilecek bir faks gönderdi. Bir kopyası da Büyükelçi Saluje’ye gönderilen faksın amacı “Denel (Pty) Ltd ile IHRSC [İran Helikopter Destek ve Yenileme Şirketi] arasında bir toplantı ayarlamak”tı. Bu yazışmanın gerçek bir kopyası dosyaya eklenmiştir ve bundan sonra KANIT D olarak nitelendirilecektir.

101. Yazışmada aynı zamanda Bayan Charnley’nin Denel ile IHSRC arasındaki müzakereleri ayarlamak üzere “Denel CEO’su Bay Victor Moche ile toplantıda olduğu” da teyit edildi. IHSRC, Denel’den helikopterleri ya da helikopter teknolojisini alıp, ABD’nin Apache helikopterlerindeki teknolojiyle donatılmış helikopterleri İran’da üretecek şirket.

102. Aynı zamanda, MTN, Dr. Mahmudzade ve Bakan Lekota arasındaki toplantıların ardından MTN CEO’su Phuthuma Nhleko Dr Mahmudzade’ye teyit edici bir mektup gönderdi:

Güney Afrika ile İran arasındaki ulusal güvenlik ve savunma meseleleriyle ilgili sizin gündeme getirdiğiniz meseleler MTN tarafından tamamen kabul ediliyor. Bu açıdan biz kendi savunma bakanımızı MTN ile Irancell şirketindeki İranlı hissedarlar arasındaki görüşmeler konusunda çoktan bilgilendirdik.

Bu taslak mektubun gerçek bir kopyası dosyaya eklenmiştir ve bundan sonra KANIT E olarak nitelendirilecektir. Bu taslak mektup daha sonra kesinleştirilmiştir ve MTN’in elindedir. Ancak bu taslak ve (diğer benzer taslak metinler) MTN’in gerçek niyetini yansıtmaktadır.

103. MTN’in, “Balık”ın İran hükümetine teslim edilmesini kolaylaştırma sözleri, MTN ile İranlı ortakları IEDC (Sairan ve Bonyad) arasındaki, 18 Eylül 2005 tarihli bir Mutabakat Mektubu’yla da kanıtlanmaktadır. Bu mektubun gerçek bir kopyası dosyaya eklenmiştir ve bundan sonra KANIT F olarak nitelendirilecektir. Mutabakat Mektubu, MTN’in Irancell’in MTN’i desteklemesi karşılığında savunma desteği verme konusundaki anlaşmasını belgelendirmektedir. Anlaşma MTN CEO’su Phuthuma Nhleko ve Sairan Başkanı Dr. Mahmudzade tarafından imzalanmıştır.

104. 18 Eylül 2005 tarihli Mutabakat Mektubu, MTN’in aşağıdakileri tedarik edeceğini belirtmektedir:

A. İranlı hissedarların sermayedeki paylarının ve lisans ücretlerinin çoğunluğu. “MTN, MTN’in lisans ücreti ve özkaynaklarının yüzde yüzü (100) ile İranlı hissedarların lisans ücreti ve özkaynaklarının yüzde seksenini (80) ödemeyi kabul eder.” Kanıt F, Para 3.
B. “MTN ile İranlı hissedarlar arasında savunma, güvenlik ve siyasi işbirliği çizgisinde işbirliği. MTN adı geçen meseleler konusunda Güney Afrika’da tam destek ve işbirliği sağlayacaktır.” Kanıt F. Para 8. (alt çizgi sonradan eklenmiştir)

105. Daha sonraki dönemde, Bay Nhleko’ya gönderilen bir MTN memorandumu MTN’in “Balık”ı sağlama vaatlerini yinelemektedir. 25 Mart 2007’de yazılan bu memorandum “TARİHİN KISA BİR ÖZETİNİ” içermektedir. Metinde MTN’in lisansı alışına giden süreçteki olaylar hatırlatılmaktadır çünkü o dönemde İranlılar, silahların teslimatı için Güney Afrika Savunma Bakanı ve Büyükelçi Saluje’ye baskı yapmaktadır. Memorandum açık bir dille yazılmıştır ve MTN’i doğrudan söz verilen silah satışındaki arabulucu olarak işaret etmektedir:

MTN’in [lisans] sürecine, SB’miz [Savunma Bakanı] ülkeyi ziyaret ettikten sonra ciddiyetle girdiği hatırlanacaktır.

O dönemde, GA [Güney Afrika] SB’si tarafından İran SB’sine, iki ülke arasında gelecekte bir tarihte imzalanacak Mutabakat Mektubu üzerinde çalışacak bazı teknik komiteler kurulması için belli taahhütler verilmiştir.

Aynı zamanda, Eylül 2005’teki müzakereler sırasında, Dr. Mahmudzade’nin sizin iki tarafın siyasi meselelerde ve güvenlik meselelerinde karşılıklı işbirliğini taahhüt ettiği 1 sayfalık bir mektubun imzalanması konusunda ısrar ettiğini de hatırlarsınız.

Kanıt B.

106. MTN’in aynı döneme ait bir başka iç memorandumu çok daha açık bir dille yazılmıştır. 16 Mayıs 2007’de, MTN Tahran ofisinden gönderilen Bay Nhleko’ya gönderilen “Çok Gizli” memorandum MTN’in savunma vaatlerini bir kez daha teyit etmektedir.

Geçtiğimiz günlerde [2007], büyükelçimizle [Saluje] yaptığımız bir toplantıda, süregelen savunma işbirliği meselesi detaylarıyla gündeme geldi. Toplantının özeti şöyle:

1. Kendisi GA Hükümeti’ne Savunma Bakanımız tarafından IC [Irene Charnley] aracılığıyla bir taahhüt verildiği konusunda hemfikir. Taahhüdün doğasının ve kapsamının tam olarak ne olduğu belli değil çünkü mesaj şifreli olarak gönderildi, yani büyükelçiye IC tarafından sadece bizim SB’nin “Balık”ı onlara vermeyi kabul ettiği söylendi. Bu kelime, büyükelçi ile oradaki dışişleri ve savunma bakanlığı yetkilileri arasında MTN’in ikinci operatör olarak girişi konusundaki gizli kayıt dışı görüşmeler sırasında ortaya atıldı.
2. Elbette savunma işbirliği konusundaki bu ilk hazırlık işareti, SB’mizin ve sizin [Charnley] katıldığınız ve karşılıklı taahhütlerde bulunulan ikinci ziyaretle güçlendirildi.

Bu “Çok Gizli” memorandumun gerçek bir kopyası belgeye eklenmiştir ve KANIT G olarak nitelendirilmiştir.

107. Savunma cihazlarının – “Balık”- GSM lisanslı karşılığında verileceği yönündeki kirli vaat, İran hükümetinin bu dönemde lisanstan doğan haklarını hayata geçirmesini engellemesinde somut bir etken, İran’ın GSM lisansını Turkcell’den MTN’e vermesi konusunda da kilit bir etken olmuştur.


MTN’in Turkcell’in Lisansını Alabilmek için Hükümet Yetkililerine Verdiği Rüşvetler

108. MTN, hükümet yetkililerine ve İran’ın resmi kurumlarının içindeki bürokratlara sözler ve rüşvet vererek, İran ve Güney Afrika hükümetleri içinde çok önemli ilişkiler kurdu. İçeriden gelen bu yardım olmasa, MTN’in Turkcell’in lisansını ele geçirmesi mümkün olmazdı.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Cavid Gurbanoglu
109. MTN Group’un, İran’ın Afrika’dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Cavid Gurbanoglu ile eskiye dayanan bir ilişkisi vardı. Bu ilişki 2003 yılında lisans ihalesinin yapıldığı dönemde başladı ve Kasım 2005’te MTN’nin lisansı aldığı dönemde de devam etti.

110. Charnley, 2003 sonu ya da 2004 başında, ihale sürecinin başlangıcında Bakan Gurbanoglu’yu ziyaret etti. Bayan Charnley, Turkcell’in teklifinin daha düşük olduğunu dolayısıyla MTN Group’un ihaleyi alma ihtimalinin düşük olduğunu ve MTN’in İran hükümetinde ve iş dünyasına ciddi bir bağlantısı olmadığını öğrendi.

111. Ertesi yıl, MTN İran’da bir temsilcilik açıp İran hükümeti ve iş dünyasıyla bağlantılar kurmaya başladıktan sonra, Charnley bir kez daha Bakan Gurbanoglu ile ilişkiler kurmaya çalıştı.

112. Bir öğle yemeğinde, MTN, Bakan Gurbanoglu’na Turkcell’in ihaleyi kaybetmesi ve MTN’in alması için ne gerektiğini sordu. Bakan Gurbanoglu, MTN’e lisans süreciyle ilgili içeriden bilgi verdi, Turkcell’in zayıf olduğu noktaları gösterdi ve MTN’e İran hükümeti içinde kendi konumunu güçlendirirken, Turkcell’in zayıflıklarından faydalanmanın yollarını gösterdi.

113. Bakan Gurbanoglu’nun süreçte MTN için paha biçilemez bir oyuncu olduğunu anlayan Bayan Charnley, Mayıs 2005 döneminde, İran’a giderek önce ofisinde, daha sonra da bir akşam yemeğinde bakanla görüştü. Akşam yemeği sırasında Bayan Charnley, MTN’in lisansı alma ve Turkcell’i devreden çıkarma isteğini bir kez daha dile getirdi.

114. Akşam yemeğinde, Bayan Charnley, Bakan Gurbanoglu’na kesin bir dille, eğer MTN’e Turkcell’in lisansını alması için yardım ederse, “MTN’in kendisine bakacağını” söyledi. Bayan Charnley aynı zamanda Bakan Gurbanoglu’na “MTN kendisine yardım edenleri unutmayacaktır” anlamında sözler söyledi. Mesaj açıktı. Bayan Charnley, Bakan Gurbanoglu’na İran hükümetindeki nüfuzu karşılığında nakit rüşvet teklif etti.

115. Bayan Charnley, Bakan Gurbanoglu’na bu sözü verdikten sonra, Gurbanoglu MTN’e İran hükümetine ulaşabileceği bir açık kapıyı garantilemiş oldu. MTN, Turkcell’in lisans anlaşması konusunda hangi noktada bulunduğuyla ilgili detaylar elde etti. MTN, Bakan Gurbanoglu’nu kullanarak Turkcell’in yerine MTN’in geçmesi konusunda İran hükümetini ikna edecekti.

116. O tarihten sonra, MTN her ay birkaç kez öğle ve akşam yemeklerinde Bakan Gurbanoglu ile görüştü. Zaman zaman MTN temsilcileri Bakan Gurbanoglu’yu evinde bile ziyaret etti.

117. Turkcell lisansı kaybettikten ve İranlılar anlaşmayı MTN’e verdikten sonra, Eylül 2005’te, Bakan Gurbanoglu MTN’in İran bürosunun yakınlarında bir MTN yetkilisiyle dönüştü. Söz konusu, Bakan Gurbanoglu MTN’e, “Ben bu işte çok çalıştım, umarım lisansı aldığınız zaman verdiğiniz sözü unutmazsınız” anlamına gelecek sözler söyledi. MTN, Bakan Gurbanoglu’na sözlerin unutulmayacağının teminatını verdi.

Güney Afrika’nın İran Büyükelçisi Yusuf Saluje
118. Haziran 2005 döneminde, Büyükelçi Saluje, MTN yöneticileri Charnley ve Nhleko’yu evine akşam yemeğine davet etti. Yemekte neşeli bir hava vardı çünkü MTN lisansa adım adım yaklaşıyordu. MTN, Turkcell yerine kendileriyle ortaklık kursun diye IEDC ile de müzakerelere başlamıştı ve durum iyi gidiyordu.

119. Bayan Charnley ve Bay Nhleko, Büyükelçi Saluje’ye hem İran hem de Güney Afrika hükümetleri nezdindeki sürekli yardımlarından ötürü teşekkür etti. Bayan Charnley, ödeme karşılığında yardım meselesini ortaya attı. Büyükelçi Saluje’ye, “MTN bize bu süreçte yardım eden kişilerin arkasını kollar” anlamına gelecek sözler söyledi. Bay Nhleko da bunu teyit etti. İkili, Büyükelçi Saluje’ye “MTN’den herhangi bir isteğiniz olursa bize güvenebilirsiniz” anlamına gelecek sözler söyledi.

120. Büyükelçi Saluje, MTN’in Bakan Gurbanoglu’na de benzer bir söz verdiğinin farkındaydı. Bakan Gurbanoglu ile irtibatını sürdürdü çünkü Büyükelçi Saluje’nin Güney Afrika Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Bürosu’nda çalıştığı dönemde iki isim çok yakınlaşmıştı. Büyükelçi Saluje, Bakan Gurbanoglu’na kişisel yardımlarda bulunmuş hatta çocuklarının Güney Afrika’da okuması için yardımcı bile olmuştu.

121. MTN, Büyükelçi Saluje’nin teklifi kabul ettiğinin farkına vardı. Büyükelçi, lisansın alınma sürecinde ve sonrasında MTN’e güçlü yardım sağlamaya devam etti.

İranlı Ortaklar: Sairan ve Bonyad
122. MTN, İranlı ortakları Sairan ve Bonyad’a (ikisi birlikte IEDC’yi oluşturuyor), MTN’in lisans bedelinin IEDC’ye düşen payının yüzde 80’ini ödeyeceğini söyledi. Bu oran daha sonra MTN-Irancell’in kuruluşunun son aşamasında yüzde 100’e çıktı.

123. Buna ek olarak MTN, Sairan ve Bonyad’a, MTN-Irancell ortaklığındaki büyük masrafları IEDC üzerinden karşılama sözü verdi. Her iki söz de, makul iş anlaşmalarının çok ötesinde sıra dışı taahhütlerdi.

124. Bu sözler karşılığında, Sairan’ın başkanı Dr. Mahmudzade, MTN’e İran hükümetini ikna girişimlerinde yardımcı olma sözü verdi. Dr. Mahmudzade, İran hükümetinin Turkcell’e tavır almasında ve İran hükümetinin MTN’le işbirliği tarafına kaymasında etkili oldu.

125. Dr. Mahmudzade, Sairan’ın başarısında kişisel çıkar sahibiydi ve teklif edilen MTN-Irancell ortaklığından doğrudan mali fayda sağladı. Bütün harcamalar MTN tarafından karşılandı. Dr. Mahmudzade’nin Sairan’dan çıkarı olduğunu fark eden MTN, bütün belli maliyetleri karşılamayı kabul edip, Dr. Mahmudzade’nin desteği karşılığında Sairan ve Bonyad’a büyük kâr sözü verdi. Bu da hem alışılmadık bir taahhüt hem de makul ticari anlaşmaların ötesinde, rüşvet olarak görülebilir bir durumdu.

126. MTN ve Dr. Mahmudzade, Sairan’a ödenecek rüşvetin koşulları konusunda birçok kez müzakerelerde bulundu. 5 Temmuz 2005’te, MTN’den Bay Nhleko, hem Dr. Mahmudzade’e hem de Bonyad’ın başkanı Bay Furuzande’ye MTN’i Güney Afrika’da ziyaret etmeleri için resmi bir davet gönderdi. Bu taslak davetiyenin gerçek bir kopyası KANIT H adıyla kanıtlar arasında da yer almaktadır. Bay Nhleko, davetiye metninde Dr. Mahmudzade ile “İran’daki ikinci mobil iletişim lisansıyla ilgili olarak MTN’in İranlı ortaklarına verebileceği mali desteğin doğası ve kapsamı” konusunda görüşmek istediğini belirtti.

127. Bu mali kaynak anlaşmalarının karşılığında ayrıca, Bonyad, şirketin başkan yardımcısı Muhammed Muhbir aracılığıyla, MTN için Dini Lider’le görüşmeler yaparak baskı kurmayı kabul etti ve hatta bunu yaptı. Turkcell’in anlaşmayı tamamlamasına ve ihalede hakkıyla kazandığı lisansı almasına engel olmak için gereken siyasi engelleri yaratmak için MTN’in Dini Lider’in desteğine ihtiyacı vardı. MTN, Dini Lider’le bağlantısı sayesinde Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ve Dışişleri Bakanı Manuçehr Muttaki’nin desteğine kavuştu.

128. Haziran 2005’te Turkcell lisans sürecinin gözden geçirilmiş taleplerine uymaya hazır olduğunu ve gereken her şeyi yapacağını duyurdu. Bütün yaptıklarına rağmen lisansı Turkcell’den çalamamış olmasından kaygılanan MTN, derhal Dr. Mahmudzade ile bağlantı kurarak neler olduğu konusunda bilgi aldı ve Turkcell’in lisans almasına müdahale etmek istedi. Dr. Mahmudzade, MTN verdiği sözleri tuttuğu müddetçe endişelenecek bir şey olmadığını, Turkcell ne yaparsa yapsın, İranlı yetkililerin Turkcell’in girişimlerini kabul etmeyeceklerini ve MTN ihaleyi alsın diye Turkcell’e müşkül çıkarmayı sürdüreceklerini söyledi. Bunu Sairan sağlayacaktı.

129. Eylül 2005’te, Dr. Mahmudzade MTN’i, kendisinin İran Savunma Bakanlığı nezdindeki çabaları ve MTN’in İran’a savunma desteği sunma kapasitesine bağlı olarak Turkcell’in lisansı alamayacağı konusunda bilgilendirdi. Uygunsuz bir durum oluşmuş gibi görünmesin diye MTN, Dr. Mahmudzade’in MTN’e MTN-Irancell ortaklığına resmi bir davet göndermesini talep etti. Bu talep 13 Eylül 2005 tarihli bir mektupla gönderildi.

130. Turkcell, 14 Eylül 2005 tarihinde lisans sertifikasını alacaktı. Ancak Dr. Mahmudzade’nin MTN’e bildirdiği gibi, alamadı.

131. Birkaç gün sonra, 17 Nisan 2005 tarihinde, MTN (Dr. Mahmudzade ve Bay Muhbir aracılığıyla) IEDC’ye bir mektup göndererek MTN’den üst düzey bir yönetici ekibinin MTN-Irancell ortaklığını son çekline sokmak için İran’a geleceğini bildirdi. Mektupta MTN Group’un İranlı ortakların yatırımdaki paylarını üstlenme niyetinin altı bir kez daha çizildi. “Kuruluş belgeleri üzerinde anlaşma sağlandıktan sonra, MTN Group’tan, Irancell şirketinin sermayesi için belli ödemeler yapması ve lisans ücretiyle alakalı olarak bazı garantiler vermesi beklenecektir.”

132. Ertesi gün, 18 Eylül 2005’te, MTN Group yönetim kurulu üyelerine “Bilardo Projesi” konusunda bir bilgilendirme notu göndererek GSM lisansını resmen alma kararını bildirdi.

MTN UAEK’deki Kritik Nükleer Oylama İçin İran’a Söz Verdi ve Oylamadan İstenen Sonuç Çıktı

133. 2004 yılından itibaren, MTN, İran’ın nükleer programının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) gündemine alınması konusunda UAEK’ye direnmesine yardımcı olma kapasitesinin GSM lisansını alması için çok kritik olduğunun farkındaydı.

134. Ağustos 2002’de UAEK, İran’da bulunan ve birinde uranyum diğerinde plütonyum üretilen iki gizli nükleer tesis konusunda alarma geçirildi. Bu bilgiye cevaben, UAEK nükleer tesislere müfettişler gönderdi. İran hükümeti müfettişlere karşı çıktı. Bunun karşılığında UAEK, 2004 yılında İran’ın nükleer programını BM yaptırımlarına tabi tutup tutmama konusunu değerlendirmeye başladı.

135. MTN, Güney Afrika hükümetinin UAEK’nin İdare Heyeti’nde olduğunu ve kararlarda önemli söz sahibi olduğunu biliyordu. 2004 yılında, MTN siyasi bağlantılarını kullanarak Güney Afrika’nın UAEK Daimi Temsilcisi Abdul Minty ile bağlantı kurdu. MTN bu ilişkiyi güçlendirmek böylece İran’ın BMGK’ye gönderilmesine ‘evet’ demesinii önlemek istiyordu. MTN bunu GSM lisansı karşılığında şart olarak kullanmayı planlıyordu.

136. 2004-2008 yılları arasında, Güney Afrika, uluslararası kamuoyuyla aynı yönde, yani İran’a muhalif oy kullandı. Bu oylamalarda üç istisna bulunmaktadır; üç istisna da şikayetnamedeki olaylarla ilgilidir. 13 Mart 2004, 18 Haziran 2004, 18 Eylül 2004, 29 Kasım 2004 ve 11 Ağustos 2005’teki oylamalarda UAEK, İran’a nükleer programını sonlandırma ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na (NPT) uyma çağrısı yapan kararlar aldı. Bütün kararlar oylamasız uzlaşmayla ya da Güney Afrika’nın İran’a muhalif oylarıyla alındı.

137. Aynı şekilde, Şubat 2006’da UAEK, İran’ı BMGK’ye gönderdikten sonra, Aralık 2006’da BMGK İran’a yaptırım uygulanmasına, sonraki dönemde de bu yaptırımların artırılarak sürdürülmesine karar verdi. Güney Afrika 2007’de BMGK’nin geçici üyelerinden biri haline geldikten sonra 24 Mart 2007’de, 3 Mart 2008’de ve 27 Eylül 2008’de yaptırımlara destek veren oylar kullanmaya devam etti.

138. Güney Afrika’nın İran’ın NPT’yi ihlallerini önleme konusunda uluslararası kamuoyundan farklı hareket ettiği tek olay 2005 sonu 2006 başında yani MTN’in ikinci GSM lisansını alma planları kapsamında çok kritik bir dönemde gerçekleşti. Söz konusu dönemde (Eylül 2005, Kasım 2005 ve Şubat 2006), Güney Afrika uluslararası kamuoyuyla ortak oy kullanmaktan kaçındı.

139. MTN Güney Afrika’nın oylarındaki değişimi sağlamak için perde arkasından çabalarını sürdürüyordu. 2004 sonlarında, Büyükelçi Minty, İran’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaret sırasında Minty,  Büyükelçi Saluje ve MTN temsilcileriyle akşam yemeği yedi, yemekte MTN’in lisansı alma umutları konuşuldu. MTN UAEK’nin İran hükümetini BMGK’ye gönderme ihtimalinin önemini teyit ederken UAEK oylaması karşılığında GSM lisansı alma planlarının altını çizdi. Bir telekomünikasyon şirketi olan MTN’in, Büyükelçi Minty ile UAEK oylamalarını konuşmasının bir tek nedeni vardı; yolsuzluk planları yapmak.

140. Yolsuzluğu daha da ileri taşıyan MTN, 25 Temmuz 2005 civarı bir tarihte İran Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Nükleer Başmüzakerecisi Hasan Ruhani için Güney Afrika’ya bir ziyaret düzenledi. Danışman Rowhani, doğrudan İran’ın dini lideri tarafından gönderildi ve ona rapor verdi. Rowhani, Güney Afrika Devlet Başkanı Thabo Mbeki ile görüşmek istedi. Bir kez daha, bir telekomünikasyon şirketi olan MTN’in İran’ın nükleer programıyla iş anlamında bir ilgisi yoktu. MTN’in amacı rüşvet verip İranlı yetkililerin nüfuzunu kullanarak Turkcell’i devreden çıkarmak ve GSM lisansını almaktı.

141. Başlangıçta, MTN Danışman Ruhani ile Başkan Mbeki arasında bir anlaşma yapmak istedi ancak Güney Afrika Devlet Başkanı’nın bürosu toplantı için randevu vermedi. Bunun karşılığında MTN Danışman Rowhani’yi Güney Afrika’ya gitmeye ve Büyükelçi Saluje, Savunma Bakanı Lekota ve Bayan Charnley ile görüşmeye ikna etti.

142. MTN, Danışman Rowhani’nin ziyaretini ayarlamaya çalışırken, Güney Afrika’daki siyasi bağlantılarına Başkan Mbeki’yi Danışman Ruhani’yle görüşmeye ikna etmeleri için çağrı yaptı. Başkan Mbeki, bir kez daha Danışman Rowhani ile resmi çerçevede görüşmeyi reddetti. Ancak daha sonra Bayan Charnley ve Büyükelçi Saluje ile ilişkileri sayesinde “gayrı resmi” olarak görüşmeyi kabul etti.

143. MTN, Başkan Mbeki’nin Cape Town’daki evinde olduğu sırada Danışman Rowhani ile görüşmesi için bir bahane uydurdu. Bu bahane Batı Cape Eyaleti Başbakanı’nın evinde verilen çok büyük bir yemekti. MTN ayrıca Danışman Rowhani’nin Cape Town’daki otel odasının, yemeğin, seyahatlerin masraflarını ödedi.

144. Başkan Mbeki Danışman Rowhani ile evinde görüştü. Toplantıya Bayan Charnley de katıldı. MTN’in vaatlerine paralel olarak Başkan, Danışman Rowhani’ye Güney Afrika hükümetinin UAEK’de İran’ı destekleyeceğini söyledi.

145. Aynı dönemde, UAEK İran nükleer tesisleriyle ilgili girişimlerini artırıyordu. BM Genel Kurulu’nun ise 14-16 Eylül 2005’te toplanacağı açıklanmıştı. Bu Genel Kurul toplantısından önce Eylül 2005 başlarında, MTN Bakan Gurbanoglu’na Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın toplantıya katılıp katılmayacağını sordu.

146. Bakan Gurbanoglu, MTN adına Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’la görüşmeyi ve Genel Kurul toplantısı sırasında Başkan Mbeki ile görüşerek GSM lisansını MTN’in alacağı konusunda garantiler vermesini talep etmeyi kabul etti. Bakan Gurbanoglu aynı zamanda MTN’in, Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın Türk temsilcilere Turkcell’in lisansı alması konusunda teminat vermekten kaçınmasını istediği mesajını da iletti.

147. MTN, Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ile Başkan Mbeki’nin BM Genel Kurul toplantısı sırasındaki görüşmesini organize etti. Bayan Charnley, Başkan Mbeki’den MTN’in potansiyelini ve lisans alma umutlarını özellikle gündeme getirmesini istedi.

148. Genel Kurul toplantısı sırasında, planlandığı üzere, Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, Başkan Mbeki ile görüştü. Göreve bir ay önce gelen Ahmedinejad, Mbeki’ye, GSM lisansı meselesini tam anlamadığını ve Türk Başbakanı’yla görüşmeyi planladığını söyledi. Bunu öğrenen MTN, Bakan Gurbanoglu’dan Ahmedinejad’ın genel konu MTN’in istekleri konusunda daha çok bilgilendirilmesini istedi.

149. UAEK tarafında ise, 24 Nisan 2005’te İdare Heyeti, İran’ın NPT’nin koşullarına uymadığına karar verdi. Güney Afrika İdare Heyeti oylamasında çekimser kaldı. Heyet İran’dan “UAEK’nin önemli sorularına yanıt verme ve önemli bilim insanlarıyla görüşmeler yapılmasına izin verme, ayrıca İslam Cumhuriyeti’ne uranyum zenginleştirme çalışmalarını askıya alma” çağrısı yaptı.”

150. UAEK İdare Heyeti’nin İran’ın BMGK’ye gönderilmesi konusunda 24 Kasım 2005’te bir oturum düzenlemesine karar verildi. Bu tarih, MTN’in GSM lisansını İran hükümetinden alması beklenen tarihten dört gün sonraydı.

151. 20 Kasım 2005’tei yani lisansın MTN’e verildiği tarihte, İran Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bakanlığı’ndan Dr. Masum Ferdi, MTN’in İran bürosu yöneticisine, İran Dışişleri Bakanlığı antetli bir mektup gönderdi. Mektupta lisansın Güney Afrika’nın çekimser kalması ya da İran lehine oy vermesi halinde MTN’de kalacağı yazılıydı.

152. Bu bilgiyi alan büro yöneticisi doğrudan Büyükelçi Saluje’yi aradı. Saluje’ye Güney Afrika’nın UAEK’daki oyunun MTN’nin lisansıyla doğrudan bağlantılı olduğunu söyledi. Karşılığında MTN yöneticisi Saluje’den o sırada Viyana’da olan Abdul Minty’le görüşmesini istedi.

153. MTN daha sonra durumu Bakan Gurbanoglu ile de görüştü. Gurbanoglu MTN’e Güney Afrika’nın İran’a karşı oy kullanmasının MTN için ciddi sorun yaratacağını söyledi. Bakan Gurbanoglu aynı zamanda MTN’e de İran hükümetinin Güney Afrika’nın bu işi beceremeyeceği konusunda kaygılar olduğu ve böyle bir durumda MTN’in lisansı alamayacağını belirtti. Gurbanoglu Charnley’nin Başkan Mbeki ile görüşerek Güney Afrika’nın desteği konusunda teminat almasını istedi.

154. Bayan Charnley ve Bay Nhleko, lisansın riskte olduğu haberinden çok rahatsız oldu. 20 Kasım 2005’ten bu yana, MTN lisans ücretlerine 300 milyon euro yatırırken, sermaye ile Sairan ve Bonyad’ın projedeki payları için de 150 milyon euro harcadı.

155. Bayan Charnley hemen Başkan Mbeki dahil Güney Afrika hükümetindeki arkadaşlarıyla görüştü. MTN’in lisansı alması için Güney Afrika’nın en azından çekimser kalması gerektiğinde ısrar etti.

156. 24 Kasım 2005’te UAEK İdare Heyeti İran’ın BM Güvenlik Konseyi’ne gönderilmesi konusunu görüşmek üzere bir araya geldi. Güney Afrikalı müzakereci Abdul Minty, İran’ın silahların yayılmasını önlenmek için uyguladığı garantiler konusunda UAEK İdare Heyeti’ne bir konuşma yaptı:

Güney Afrika ve İdare Heyeti’ndeki üyeleri [24 Nisan 2005 tarihli] kararın doğru bir eylem planı olmadığına inanmaktadır. (…) Güney Afrika, Heyet için doğru eylem planının, İran İslam Cumhuriyeti’nin barışçıl nükleer programı üzerindeki belli meseleleri netleştirme sürecinde, UAEK’ye daha fazla zaman verilmesi olduğuna inanmaktadır.

157. MTN’in İranlı yetkililere söz verdiği üzere, Güney Afrika kararda çekimser kaldı. Sonuç olarak İran’ı doğrudan BMGK’ye gönderecek oy sayısına ulaşılamadı ve UAEK, İran’ın NPT’ye riayet ettiğini gösterme süresini uzattı.

158. Üç gün sonra 27 Kasım 2005’te İranlılar daha önce Turkcell’e verilen GSM lisansını MTN’e verdi.

MTN Söz Verdiği Rüşvetleri Ödüyor

159. Lisansı almasının ardından MTN, İran Savunma Bakanlığı, Bonyad ve diğer konuyla ilgili kamu görevlilerine yönelik rüşvet sözlerini yerine getirdi.

IEDC Üzerinden Sairan ve Bonyad'a yapılan ödemeler:
160. Yukarıda belirtildiği gibi, IEDC; Sairan (İran Savunma Bakanlığı'na bağlı) ve Bonyad adlı Yüksek Dini lider de dahil olmak üzere tüm kademelerde İran liderliğiyle yakın ilişki kuran iki kurumdan oluşuyor. MTN, Sairan ve Bonyad arasındaki görüşmelerin başlangıcından itibaren lisansın Turkcell'den alınıp MTN'ye devredilmesi için MTN-Irancell'e IEDC'nin koyacağı sermayenin tamamının MTN tarafından karşılanması şartı koşuluyordu. Hem IEDC hem de MTN, yaklaşık 88 milyon dolar olan bu ödemenin IEDC'nin ortaklarının Yüksek Dini Lider ve parlamento, Savunma Bakanlığı ve Enformasyon ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı'ndaki diğer İranlı siyasi liderlerin ikna edilmesi sürecinin kilit noktası olduğunun farkındaydı. MTN, ticari açıdan mantıksız olduğunu ve bu tarz ödemenin uygunsuz olduğunu bilerek, IEDC'nin MTN-Irancell'e koyması gereken 88 milyon dolarlık payı ödemeyi kabul etti. Bunun yanı sıra IEDC ortakları (Bonyad ve Sairan) MTN'den 300 milyon dolarlık lisans bedelini ödemesini istedi. MTN de bunu kabul etti.

161. Ocak ve Kasım 2005 arasında bir yandan IEDC'nin ortakları, diğer yandan da MTN, söz konusu ödemelerin gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalar yaptı. Başta Irene Charnley olmak üzere MTN Grup yöneticileri, şirketin üst yönetimine MTN'in lisansı alabilmesi için önerilen anlaşmayı kabul etmesi gerektiğini aktardı.

162. MTN CFO'su Rob Nisbet, bu anlaşmayı duyunca şoke oldu ve bu tarz uygunsuz ve teminatsız koşullarda anlaşmanın kabul edilmesine karşı çıktı. Nisbet, taraflar arasında usulüne uygun bir kredi anlaşmanın görüşülmesini ve yürürlüğe sokulmasını istedi. Nisbet, usulüne uygun kredi belgelerinin hazırlanmaması durumunda MTN'den istifa etme tehdidinde bulundu.

163. MTN içinde yapılan bu tartışmaların sonucunda 15 Kasım 2005 tarihinde, MTN Group, iştiraki MTN International'a (Mauritius) IEDC ve Ağustos 2005'te Dr. Mahmudzade ve Bay Dezfuli tarafından kurulmuş olan MTN-Irancell'in tüzel kişisi Şerkate Khadamate Ertebati-E-Irancell ile sahte kredi anlaşmaları yapma talimatı verdi.

164. Nisbet, bu kredi sözleşmelerinin kendisine ilk başta önerilen ve reddettiği ödeme anlaşmasının farklı bir şekilde hazırlanmış versiyonu olduğunu fark ettiğinde yapılan bu düzenlemelere de karşı çıktı. Nisbet, MTN üst yönetimine, anlaşmaların İranlı tarafların lehine olduğu ve ödeme yapılmaması durumunda zorlayıcı şartlar olmadığı bilgisini iletti. CFO'nun itirazlarına rağmen, MTN yönetimi, sahte "kredi anlaşmalarını" imzalamaya ve MTN-Irancell işlemlerinin finansmanını sağlamaya zorlandı.

165. IEDC, MTN-Irancell ve MTN arasındaki fonların aktarımı için karmaşık bir dizi işlem yapıldı. MTN, bu işlemleri MTN Grup'un defterlerinde gösterdi ve kamuya yaptığı mali açıklamalarda da bunlara yer verdi. Kredilerin koşulları, bu ödemelerin gerçek krediler değil rüşvet olarak yapıldığını sağlayacak şekilde MTN'in defterlerine işlenmesine yardımcı oldu.

166. Şikayetin yapıldığı tarih itibariyle bu kredilerin hiçbir bölümünün geri ödenmediği tespit edildi. MTN, kredilerin vadesini kendi rızasıyla üç yıl uzattı.

167. Vadeleri yeniden düzenlenen üç kredinin 2011'de geri ödenmesi öngörülüyordu. 2008 ve 2011 yılları arasında MTN-Irancell, kârlı bir performans gösterdi. Elde edilen bilgilere göre, mali tablolarda alacakların düzenlenmesi amacıyla Nhleko, CEO olarak attığı son adımlardan biriyle IEDC kredilerinin vadesini birkaç yıl daha uzatmaya karar verdi.

168. MTN, İranlı ortaklarının sermaye payı ve lisans için verilen "kredileri" hiçbir zaman geri ödemeyeceğinin farkındaydı. Kredilerin kapatılması için hiçbir adım atmadığı gibi gönüllü olarak vadelerini de uzattı.

Bakan Gurbanoglu'na yapılan ödemeler:
169. MTN'in İran'da cep telefonu şebekesi kurmaya başladığı 2006 yılı sonlarında, Bakan Gurbanoglu, MTN'le temasa geçerek, MTN'in lisansı alma sürecindeki yardımlarından dolayı tazminat talep etti.

170. Yapılan görüşmelerin ardından Bakan Gurbanoglu'na MTN tarafından 400,000 ABD doları bir ödeme yapılmasına karar verildi. Yapılan bu ödemenin usullere uygun hale getirilmesi amacıyla MTN, sahte bir "danışmanlık anlaşması" kapsamında bu ödemeyi yaptı. MTN ayrıca, bunun bir rüşvet ödemesi olduğu gerçeğini gizlemek amacıyla ödemeyi Bakan Gurbanoglu'ya dolaylı yollardan yaptı.

171. Bu sahte danışmanlık anlaşması ve ödeme, MTN adına Nhleko tarafından 11 Aralık 2006 tarihinde imzalanan beyanname ile yürürlüğe sokuldu. "Danışmanlık anlaşmalarının" onaylanarak nihai hale gelmesini sağlayan beyannamede, özellikle bu "danışmanlık" çalışmalarının sona erdiği vurgusu yapılarak, "Şirkete müzakere süreci öncesinde ve sırasında yardımcı olan danışmanlara" ödeme yapılmasına izin verildi. MTN'in beyannamesinin hakiki kopyası dava dosyasının ekinde yer almaktadır.

172. Bakan Gurbanoglu, kendisi adına bu parayı alması için Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki iş ortağını ayarladı. MTN'in ödemeyi bir tüzel kişi yerine bir özel kişiye yapmak istemediği yönündeki itirazı üzerine Bakan, Dubai merkezli danışmanlık şirketi Aristo Oil International Services LLC'nin sahibi olan arkadaşı Musa Abulfazıl Hüseyinzade'nin bu sahte danışmanlık anlaşmasına katılmasını ve ödemeyi almasını sağladı.

173. MTN, Hüseyinzade tarafından imzalanan ancak tarih atılmayan bir danışmanlık anlaşması hazırladı. "MTN International (Mauritius)ile Aristo arasında, 2005 ve 2006 dönemindeki danışmanlık ve destek hizmetleri karşılığında" aldığı 400,000 ABD doları bedelindeki ödemenin "faturası" Aristo tarafından 4 Mart 2007 tarihinde MTN'ye iletildi. Elde edilen bilgiye göre, danışmanlık anlaşmasının bir diğer kopyası da Bakan Gurbanoglu tarafından imzalandı.

174. Sahte danışmanlık anlaşmasında, danışmanlık hizmetlerinin "zaman zaman" ve "Ek 1'de yapılan genel tanıma" uygun alındığı belirtiliyor. Anlaşmada Ek 1 yer almıyor. Ancak Ek A isimli bir belge bulunuyor. Buna göre, sorumluluk kapsamı, MTNI'ın İran Cep Telefonu Pazarı'na girişini sağlayacak görüşmeler ve ilgili anlaşmaların tamamlanması olarak belirleniyor. Üzerinde tarih olmayan danışmanlık anlaşmasının üzerinde yer alan tarih 2006. Yani MTN'in "İran Cep Telefonu Pazarı'na girmesi için" gereken lisansı almasından bir yıl sonra.

175. Danışmanlık anlaşması, hiçbir hukuki ticari amaca hizmet etmemektedir. Gerçekte bu anlaşma para aktarmak için yapılmıştır. MTN yöneticiler, paranın rüşvet ödemesi olarak Bakan Gurbanoglu'nun cebine gideceğinin farkındadır.

176. Charnley'ye gönderilmiş olan gizli bir MTN memosu da Bakan Gurbanoglu ile yapılmış olan ödeme anlaşmasını teyit etmektedir:
"Uzun J için yapılmış olan anlaşmayı size e-posta olarak gönderdim. Para aşağıdaki banka hesabına yatırılmalıdır:
MUSA EBULFAZIL HÜSEYİNZADE
COMMERCIAL BNAK OF DUBAI
MERKEZ ŞUBE-DUABI
HESAP NUMARASI: 100054xxx (son dört rakamı çıkartılmıştır)
ÇEK HESABI

Bu sabah size attığım SMS'ten de anlaşılacağı gibi Uzun J'ye kısa süre içerisinde nakit gerekiyor. Para aktarımının ne zaman yapılacağı konusunda bana baskı yapmaya başlayacağını düşünüyorum.

177. "Uzun J", MTN'in iç yazışmalarında Bakan Gurbanoglu için kullandığı kod isim. MTN, daha sonra Bakan Gurbanoglu'na 400,000 dolarlık rüşvet ödemesini Aristo üzerinden tamamladı.

Büyükelçi Saluje'ye Yapılan Ödemeler:
178. "Uzun J"ye yapılacak olan ödemenin yer aldığı yazışmada "ülkedeki diğer arkadaşımız"a yapılacak ikinci bir ödemenin de bahsi geçiyor. Bu "diğer arkadaş" Büyükelçi Saluje'dir.

179. MTN içerisinde "Kısa J" kod adıyla bilinen "diğer arkadaş"a ödeme yapılması, Büyükelçi Saluje'nin talebi üzerine gündeme alınmıştır.

180. Bakan Gurbanoglu'na rüşvet verildikten sonra Şubat 2007 dönemlerinde Büyükelçi Saluje kendisine ödeme yapılması amacıyla MTN'yle temasa geçti. Saluje, Gurbanoglu'na yapılan ödemeden ortak bir arkadaşları aracılığıyla haberdar olmuştu.

181. Büyükelçi Saluje, Güney Afrika'da bedeli 200,000 ABD doları olan bir ev almak istediğini aktardı. MTN de Büyükelçi Saluje'ye rüşvet ödemesi gerektiğini kabul etti.

182. 26 Nisan 2007 tarihinde MTN, Büyükelçi Saluje'nin tröst hesabına söz konusu ödemeyi doğrudan yatırdı.

183. Büyükelçi Saluje'nin emlak işleriyle uğraşan Güldenhuys Lessing Malatji de bu tröst hesabından gelen parayı alarak emlak satın alma işlemini tamamladı. Satın alma işlemi 26 Eylül 2007'de tamamlandı.

184. Gurbanoglu ile yapılan sahte Aristo danışmanlık anlaşmasının aksine MTN, Büyükelçi Saluje ile yazılı hiçbir belge imzalamadı.

185. 10 Kasım 2007 tarihli bir yazışmada, Büyükelçi Saluje'nin MTN'e yapmış olduğu yardımlardan bahsedildi.

2006 ve Sonrası: İran'ın MTN'den Rüşvet Alma Girişimleri
186. MTN Group'un iç yazışmaları, Kasım 2005'te lisans alma karşılığında İranlı yetkililere yapılan rüşvet ödemelerini de ortaya koyuyor.

187. Lisansı almasının ardından MTN, savunma alanındaki anlaşmadan kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmeye ve askeri ekipman teslimatı konusunda Sairan ile görüşmeye yağmada devam etti. 2005 ve 2006 yıllarında, İranlılar, MTN'den İnsansız Hava Aracı satın alma konusunda yardımcı olmasını istedi. Charnley'nin Denel ile ilişkileri üzerinden MTN, İranlılar için masada olan seçenek ve olasılıkları incelemeye başladı. MTN dosyalarında Irene Charnley'in Denel ve "uzun dönemli izleme ve devriye" için İHA üreten Massachusetts merkezli iştiraki Kentron ile yaptığı çalışmaların ayrıntılarını gösteren en az bir belge yer almaktadır.

188. Ancak Aralık 2006 itibariyle, MTN'in askeri ekipman ulaştırma yönündeki sözünü tutamadığı ortaya çıktı ve İranlı ortakları da MTN'in sözlerini tutması için yaptığı baskı daha da arttı. Bu dönemin başlangıcında, MTN yetkilileri İran’ın artan taleplerini kendi aralarında dile getirmeye başladı.

189. Mart 2007'de, İranlı yetkililer, savunma ve nükleer prorgramla ilgili sözlerini yerine getirmesi amacıyla MTN üzerindeki baskıyı daha da artırdı. Özellikle de Ali Laricani'nin Güney Afrika ziyareti döneminde bu baskı daha da arttı. "Büyükelçinin Brifingi: Laricani, Muttaki ve MTN" başlıklı 27 Mart 2007 tarihli yazışmada, MTN, İran'da Laricani'nin kendilerini ziyarete geldiğini ve bu ziyarette "Irancell konsorsiyumunda Turkcell'in yerine MTN'in alınması karşılığında Güney Afrika Savunma Bakanlığı tarafından yapılmış olan belli savunma sözlerinin" yerine getirilmesine ilişkin Güney Afrika Devlet Başkanı'nın taahhüdünü hatırlattı.

190. MTN yazışmasında, 2007 yılında İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Muttaki'nin Güney Afrika'ya yaptığı ziyaretten de bahsediliyor. Muttaki'nin Güney Afrika Devlet Başkanı'na görüşmelerinde, "savunma alanındaki işbirliği karşılığında MTN'in Turkcell'in yerine alındığını" anımsattığı ifade ediliyor.

191. 25 Mart 2007 tarihli bir başka MTN yazışmasında da Kasım 2005'te Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda yapılan oylamaya MTN'in yaptığı müdahale yer alıyor. Yazışmada, İranlıların 2007 yılında BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a karşı yapılan bir oylamada Güney Afrika'nın "keskin U-dönüşü"nden duydukları üzüntü aktarılıyor. Yazışmada, MTN'in İran'ın nükleer programı ve ABD'nin yaptırımlarına ilişkin Güney Afrika'nın takındığı tutumların da yakından izlendiği belirtiliyor.

192. MTN'in 2004 ve 2005'te de benzer adımlar attığı ve şirketin "Lisans sürecine ciddi şekilde geri dönebilmesinin" ancak "Savunma Bakanı'nın İran'ı ziyaretinin" ardından olabildiği vurgulanıyor.

193. Mart 2007 tarihli yazışmada, "Savunma işbirliği konusu İran yönetimi arasında giderek baskı yaratan bir konu haline dönüşüyor" deniliyor. MTN elemanı, üst yönetimi, "İran Hükümeti'nin savunma işbirliği ve MTN'in ülkede faaliyet göstermesi arasında açık bir ilişki kurmuş olmasının, MTN'e ciddi zarar verebilecek bir durum olduğu" konusunda uyarıyor.

194. MTN ayrıca 2007 yılı sonlarında "Uzun John"un (İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Gurbanoglu) kendileriyle yeniden temasa geçmesinden dolayı rahatsızlık duyuyor. Gurbanoglu, MTN'ye yeni taleplerini içeren SMS mesajları attı. MTN'in bir iç yazışmasında, "nedenleri ne olursa olsun, Gurbanguli'nin talepleri göz ardı etmemiz gereken şeylerden biri değil. Şu aşamada olumlu anlamda adım atabilecek bir noktada olmasa da yıkıcı bir güç veya gereksiz bir dikkat dağıtımı olabilir" deniliyor.

195. Bu ve MTN'in diğer tüm belgeleri, MTN'in lisansı ne pahasına olursa olsun kazanmak amacıyla kendisini İran'ın siyasi ilişkilerinin en derin noktalarına sürüklediğini ortaya koyuyor.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!