İşte rapor

Güncelleme Tarihi:

İşte rapor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2000 00:00

Haberin Devamı

AVRUPA Birliği organları tarafından da beğenilen 31 sayfalık Rapor'da, başta kamu görevlileri olmak üzere toplumun her kesiminde eğitimin yoğunlaştırılması, özellikle ‘zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlileri' için etkin bir idari denetim sistemi kurulması öneriliyor. Raporda, Anayasa'da yapılması gereken değişikliklerin 2001, diğer düzenlemelerin ise 2003 yılı sonuna kadar yapılması gerektiği vurgulanıyor. Başbakan Bülent Ecevit'in açıkladığı bölümler dışında, şu öneriler de sıralanıyor:

Anayasa özgürlüğü esas alacak; kişinin dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklerini kullanmasına sınırlar koyan hükümleri ayıklanmalı.

Herkesin düşünce ve kanaatlerini açıklama ve yayma hakkını özgürce kullanmasını engelleyici düzenlemelere son verilerek, basın özgürlüğünü engelleyen hükümler ayıklanmalı.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını kullanılmaz hale getiren hükümler değiştirilerek, örgütlenme hakkı üzerindeki kısıtlama ve yasaklamalara son verilmeli.

Grev hakkını ortadan kaldırıcı nitelikteki hükümler ve lokavt hukuk sisteminden çıkarılmalı.

Tüm siyasal düşüncelerin parlamentoya yansıması sağlanıp, siyasal partiler rejimi demokratikleştirilmeli.

Yerel yönetimler güçlendirilmeli.

Yargı bağımsızlığını sınırlayan hükümler ayıklanmalı.

İdareye karşı yargı yolunu kapatan Anayasa hükümleri tadil edilmeli.

12 Eylül ürünü hükümler Anayasa ve yasalardan çıkarılmalı.

Anayasa'nın 83 ve 103'üncü maddeleri değiştirilerek, dokunulmazlıkların sınırlandırılması sağlanmalı.

Milli Güvenlik Kurulu'na ilişkin Anayasa'nın 118'inci maddesinin bu kurulun bir danışma organı olarak Bakanlar Kurulu'na tavsiyelerde bulunabileceğini belirtecek şekilde yeniden düzenlenmeli. Bu bağlamda kuruldaki sivil üye sayısı artırılmalı.

Savunmanın güçlendirilmesi sağlanıp, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının Türkiye'de icrasını, özellikle iade-i muhakeme yolunun işletilmesini engelleyen hükümler kaldırılmalı.

Türkiye'nin henüz taraf olmadığı insan haklarını koruyucu sözleşmeleri imzalanıp onaylanmalı.

Ölüm cezası sadece savaş zamanında verilmeli.

İnsan hakları konusunda deneyimli uluslararası örgütler ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği olanakları araştırılmalı.

İnsan hakları sorunlarının uluslararası bir boyut kazandığı unutulmamalı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!