İşte herkesin merak ettiği soru

Güncelleme Tarihi:

İşte herkesin merak ettiği soru
Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2001 00:00

Üzeyir Garih'in öldürülmesi olayı hakkında herkesin kendine göre bir görüşü var. Ben başından beri bu olayın adi bir cinayet olduğuna inanıyordum.Nitekim düne kadar olay bu doğrultuda gidiyordu.SAVCI NE DİYORAncak dün olaya Devlet Güvenlik Savcısı el koyunca, kafalar yine karıştı.Olayın arkasında siyasi bir iz veya herhangi bir çete ilişkisi var mıydı?Soruyu İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'e sordum.‘‘DGM Savcılığı bize konuşma yasağı koydu. Savcılığa sorun’’ cevabını verdi.Bunun üzerine DGM Başsavcısı Aykut Cengiz'i arayıp sordum.Sorum şuydu:‘‘Olayın siyasi bir boyutu olduğuna dair ipuçları veya deliller var mı?’’Cengiz, çok net bir cevap verdi:‘‘Şu ana kadar siyasi bir bağlantısı olduğuna dair herhangi bir ipucu elde etmiş değiliz.’’Öyleyse DGM olaya neden el koydu?Bu soruya cevabı da şu oldu:‘‘Basında bugüne kadar olayla ilgili birçok yazı yayınlandı. Olay toplumsal bir boyut kazandı. O nedenle tahkikatın yaygınlaştırılmasını uygun gördük. Bu inceleme sonucunda herhangi bir ize rastlamazsak olayı Eyüp Adliyesi'ne iade edeceğiz.’’Tabii işin içinde Üzeyir Garih gibi bir isim olunca insan gayri ihtiyari çeşitli senaryolara dalıyor. JİLET İZLERİAncak zanlı durumundaki Yener Yermez'in, suç işlemeye çok yatkın bir kişiliğe sahip olduğu açık.Yakalandıktan sonra polislerin ilk dikkatini çeken kollarındaki jilet izleri oldu.Ayrıca hap aldığı kesinleşti. Bıçağın nerede olduğunu kendisi gösterdi ve bıçak orada bulundu.Yani suç unsurlarının hemen hepsi ortada.Ayrıca zanlının açık itirafları da aynı doğrultuda.O nedenle işin siyasi bir boyuta uzanması ihtimali yok denecek kadar az.Ancak ben DGM Savcılığı'nın hassasiyetini de çok yerinde buluyorum.Çünkü öldürülen kişinin kimliği çok hassas.Olayın hem içerde, hem dünyada hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşması Türkiye açısından önem taşıyor.Bu olayda açıklığa kavuşmamış tek nokta dahi kalmamalıdır.Çünkü olay iki bakımdan dedikoduya ve istismara açık.Birincisi Üzeyir Garih'in özel hayatı açısından. Öteki ise olayın arkasında siyasi bir amacın bulunup bulunmadığı açısından.Zaten komplo meraklıları daha ilk günden akla gelebilecek bütün senaryoları çıfıtçı çarşısına çıkardı.Bana göre Yener Yermez'in yakalanması ile olay aydınlığa kavuşmuştur.DGM incelemesi ile siyasi senaryoların da yolu kesilecektir.KORAY ‘ÜLKÜCÜ’ ÇEKİRDEĞE Mİ DÖNÜYORKORAY Aydın'ın dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşmeden sonra açıkladığı istifa gerekçesinde bir şey dikkatimi çekti.Aydın, ‘‘Ülkücü camiaya dönmekten’’ söz ediyor.Ben bu sözlerin arkasında üstü örtülü bir mesaj görüyorum.Koray Aydın bakanlıktan ve milletvekilliğinden ayrılıyor, ama siyaseti bırakmıyor.Tam aksine, MHP'nin köklerine, yani başlangıçtaki ‘‘Çekirdek kadrosuna’’ dönüyor.Bu sözlerin muhatabı kimdir?Suçladığı medya mı, yoksa istifaya götüren bu olayda kendisine yeterince destek vermediğini düşündüğü MHP'liler mi?Her iki halde de MHP'nin radikal çekirdeğinde çatlağa yol açabilecek bir geleceğin işaretlerini görüyorum.MHP, son seçimle birlikte dar bir ‘‘Ülkücü’’ cemaatin dışına çıkarak, merkeze doğru hareket eden bir parti görünümüne kavuşmuştu.Bunda Devlet Bahçeli'nin ölçülü üslubu, ‘‘Ülkücü mafya’’ denilen bazı eski MHP'lilere karşı yürüttüğü mücadelenin de etkisi vardı.O yüzden de bu dar ‘‘Ülkücü’’ üslubu pek sık kullanılmıyordu.Şimdi anlaşılan Koray Aydın bu radikal çekirdeğe sırtını verecek bir politikaya hazırlanıyor.Bence MHP'ye yazık olur.MHP merkezden uzaklaştığı, eski hırçınlığına döndüğü ölçüde oy tabanını da yıpratacaktır.Tanıdığım Bahçeli'nin bu yanlışı yapmayacağını düşünüyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!