İşte bazı örnekler...

Mesut Yılmaz tüm siyasi yaşamı boyunca bu ‘‘ulusal güvenlik kavramı’’nı tartışmaya açması kadar isabetli bir iş yaptı mı, emin değiliz. Ama bugünkü tartışmalar geride kaldığı zaman onlar sayesinde Türkiye'nin önünün açıldığını göreceğimize inanıyoruz. Bir örnek verelim... Hem de dünkü gazetelerden:Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nda, BBC ve Almanya'nın Sesi isimli radyoların yayınlarını alıp Türk kamuoyuna nakletmeyi yasaklayan bir karar çıktı.Karar ilgili yasaya uygun. Çünkü 26'ncı madde ‘‘yeniden iletim’’e yani yurtdışındaki bir yayını içeriye aktarmaya izin vermiyor. Soğuk Savaş yıllarının propaganda yayınlarına karşı böyle bir hüküm ulusal güvenlik açısından anlamlı olabilirdi. Ama bugünün dünyasında, herkes herkesi dinlerken veya izlerken böyle bir yasak koymanın zerre kadar anlamı olmadığı da çok açık.Şimdi ne yapalım? Ulusal güvenliğimiz gerekçesiyle bu yasağı sürdürelim mi, yoksa kaldıralım mı?Kaç defa yazdık... İnsanların istedikleri dille kendilerini ifade etmelerini veya yayın yapmalarını ulusal güvenlik gerekçesiyle engellemek mi doğrudur, adam gibi bir devlet haline gelip, hangi dilde olursa olsun, ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir yayın yapılınca onun cezasını vermek mi? İnsanların ağzını ve kulağını tıkayacağımıza devletin istihbaratını güçlendirsek, güvenlik birimlerini eğitsek, diğer mekanizmalarını işletsek hem hukuka hem de devlet olmanın onuruna uygun bir iş yapmaz mıyız?En güzel örneklerden biri Telekom tartışmaları sırasında yaşandı:Biz telekomun ulusal ellerde olmasını isteriz. Bu konudaki duyarlığa ilke olarak katılıyoruz.Velakin... Bizlerinkini bir kenara koyun... Genelkurmay'ın en gizli konuşmalarının Amerikalılar tarafından dinlenmediğini, aklı başında bir insan iddia edebilir mi?O nedenle ancak karşı teknoloji üreterek önleyebileceğimiz sakıncaları yasak koyarak engellemeye kalkarsak sadece komik oluruz.Terörle Mücadele Yasası değişecek... Ulusal güvenlik engeli. Ceza Yasası değiştirilecek... Ulusal güvenlik engeli. Yargı reformu yapılacak, adalet bağımsızlaştırılacak... Ulusal güvenlik engeli. Anayasa'nın 13'üncü ve 14'üncü maddeleri değiştirilecek... Ulusal güvenlik engeli. İfade özgürlüğü Avrupa standartlarına uygun hale getirilecek... Ulusal güvenlik engeli. Tamam... Ulusal güvenlik açısından sakıncalı gördüğü hususu ifade etmek herkesin ve her kurumun görevidir. Ama bunu bir dayatmaya dönüştürme yetkisini kim nereden alıyor?Tabii eğer hukuk devletinden, demokrasiden söz ediyorsak...