İstanbul'u Dinliyorum

Nilgün GEDİKOĞLU

YÖNETENLERİN DİKKATİNE

İDO’ya mektup

Yaklaşık bir ay önce gazetemizde, İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO)'nun yeni Genel Müdürü Şeref Dikyar ile yapılan bir söyleşi yer aldı. Metin Yüksel imzası ile yayınlanan haberde Dikyar, arkadaşımızın sorusu üzerine ‘‘Geçen yıl biz İDO olarak önce yüzde 30, daha sonra da yüzde 40 zam yaptık. Akaryakıta yapılan zammın tamamını yansıtmadık. Fiyatları daha ucuza tutmamız mümkün değil. Hızlı araçlar çok yakıt harcıyar. Verdiğimiz hizmet pahalı bir hizmet. Bunun farkındayız’’ demişti. Haberin yayınlanmasının ardından pek çok okuyucumuzdan tepkiler aldık. Aşağıda bu mektuplardan birini yayınlıyoruz:

‘‘Geçen hafta Hürriyet İstanbul’a konuk ettiğiniz Deniz Otobüsleri işletmesi Genel Müdürü, Yenikapı-Bandırma hattında yapılan zammın pahalılılığına ilişkin eleştirileri için: ‘25 milyon TL çok değil, biz hesapladık, bir araba diğer alternatifleri kullansa 24 milyon harcıyor, feribottaki keyifli seyahat için 1 milyon TL çok mu?’ türünden bir cevap veriyordu. Kendisine tüm İstanbul halkını enayi yerine koyduğu için teşekkürlerimi iletin lütfen. Verilen 25 milyon - 24 milyon örneği şoför dışında kimsenin olmadığı arabalar için. Feribotu kullanan birçok insan için durum biraz farklı. Örneğin bayram tatili için geçen hafta Yenikapı’dan aldığım biletlere gidiş-dönüş 75 milyon ödedim. Tek gidiş 37.5 milyon, çünkü arabada ben hariç 4 kişi daha var.Yenikapı - Bandırma genellikle tatilcilerin kullandığı bir yoldur ve bildiğiniz gibi tatile ailece çıkılır. Sonuç: 37.5 milyon - 24 milyon kıyaslamasına göre 37.5 milyon pahalıdır. Çözüm, genel müdürün söylemediği ayrıntıda yatmaktadır. Arabalı vapurlarda olduğu gibi sadece arabadan ücret alınır, yolculardan alınmaz ise 25-24 karşılaştırması yapılabilir ve doğru olan da budur. Ama İDO özellikle Yenikapı - Bandırma hattında arabası olmayan kişileri de biletle aldığı için feribotlarda aşırı bir kalabalık ve fiyatlama yaratmaktadır. Yolcu nereye binsin diyorsanız sadece yolcu taşıyan bir sürü deniz otobüsü olduğunu hatırlatırım. 'Madem pahalı buluyorsun ne diye gidip 75 milyon verdin' diyecek olursanız da cevabım şöyle olacaktır: Kuzu kuzu gidip veriyorum, bir de enayi yerine konmaya sinirlendim’’.

İLGİLİLERİN DİKKATİNE

‘‘Ölüm yolu’’na son!

SULTANBEYLİ

Sultanbeyli Belediyesi'nin acil çözüm bekleyen önemli bir sorunu var. Bu sütunlarda rastladığımız türden bir sorun, ama sıradışı olan, sorunun bizzat belediye tarafından teşhir edilmesi, isyanın belediye tarafından gelmesi... Belediye acil çözüm istiyor ve bunu geç olmadan istiyor. Çünkü beklemek daha fazla insanın kaybedilmesi demek.

TEM otoyolu Sultanbeyli ilçesinin içinden geçiyor. Ama Sultanbeyli'ye giriş çıkış yolu yok. Hala açılmamış.

Onca insanın kaybedilmesine, ilçe halkının, 250 bine yakın insanın isyanına rağmen...

Konu çok net: Bir yan yolun yapılmaması yüzünden insanlar ölüyor.

Ve verilen sözlere rağmen bir türlü çözümün üretilmemesine dikkat çeken Sultanbeyli Belediye Başkanı'nın sözleri: ‘‘TEM Otoyolu'ndan Sultanbeyli'ye giriş ve çıkış yolu açılmasını istiyoruz. Bu hizmeti kim yaparsa alkışlarız.’’