Güncelleme Tarihi:
İsrail’in BM Daimi Temsilci Yardımcısı, Büyükelçi Daniel Carmon, Jerusalem Post’a yaptığı açıklamada “İsrail karşıtı söylemlere dayalı oldukları zaman böyle toplantılara katılmıyoruz” dedi.
Komiteyi oluşturan ve toplantıları gündeme getiren kararın sorunun iki taraflı olduğunu görmeyi başaramadığını belirten Carmon, “Dolayısıyla, İsrail hükümet yetkilileri bu toplantılara katılmayacak” dedi. Büyükelçi, bu uygulamanın bu toplantıya özel olmadığını, İsrailli yetkililerin benzer toplantılara daha önce de katılmadığını söyledi.
Carmon, “İsrail, BM Genel Kurulu’nda oy çoğunluğuyla kabul edilen İsrail karşıtı kararlar sonucu organize edilen böyle toplantılara hükümetten yetkililer göndermez” dedi.
Tel Aviv’le komşuları ve barış ortakları arasında doğrudan görüşmeler yapılmasının daha faydalı olacağını ifade eden Carmon, “Filistin Halkının Vazgeçilemez Haklarının Uygulanması Komitesi’nin siyasileşmiş toplantılarında bu tür görüşmeler yapılmıyor” dedi.
Toplantının temasının “İşgalin bitirilmesi ve Filistin Devleti’nin kurulması” olduğunun altını çizen Büyükelçi, bunun konferansın tonundaki dengesizliğine bir kanıt olarak gösterdi.
Carmon, “BM Genel Kurul kararları dengeli bir hale gelene ve bizimle Filistinliler arasındaki çatışmanın ya da sürecin iki tarafı olduğunu kabul edene kadar İsrail hükümeti yetkililerini böyle siyasi seminerlere ve toplantılara katılırken görmeyeceksiniz” dedi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yigal Palmor da İsrail’e konferans davetinin gönülsüzce gönderildiğini belirtti. İsrail, Filistinlilerle birlikte olayın merkezinde olsa da, Tel Aviv’in diğer 192 BM üyesi ülkeyle aynı davetiyeyi aldığını ifade eden Palmor, “İsraillilerle Filistinliler arasındaki barıştan bahsediyoruz. Diğer ülkeler gibi sıradan bir katılımcı değiliz. Böyle bir toplantı için gönderilen birbirinin aynısı mektuplar doğrudan davetiye sayılmaz” dedi.
Palmor, böyle konferanslarda BM’nin İsraillilerle programı açıklamak için doğrudan diyalog içinde olması ve katkılarını istemesi gerektiğini belirtti.
BM’nin siyasi işler yetkilisi Brendon Varma cevap olarak “İsrail’le kurulacak bir diyalog bizi çok memnun eder. Komite İsrail ve Filistin’in iki devlet halinde yan yana, güvenlik içinde yaşaması hedefini destekliyor. İsrail’le girilecek her türlü diyaloga açığız” dedi.
Ancak Varma tarihsel olarak İsrail hükümetinin BM komitesiyle birlikte çalışmamayı tercih ettiğini hatırlattı.
Toplantının amacı barış süreci ve 1967 öncesi sınırlarda Filistin devleti kurulması konusunda fikir alışverişinde bulunmak. Zirvede geçmişte yapılan müzakereler ile İsrail ve üçüncü şahıs arabulucuların rolleri de değerlendirilecek.
Varma İsrail hükümetinden katılım olmamasıyla ilgili olarak, hem bu toplantı hem de daha önceki toplantılar için komitenin İsrailli milletvekillerini ve sivil toplum üyelerini davet ettiğini belirtti. BM yetkilisi, Türkiye’de yapılacak toplantı öncesi aralarında uzmanlar paneline katılması planlanan bir isim de bulunan üç kişinin katılımlarını iptal ettiğini ifade etti.
Bu isimlerden Kadima Partili Şlomo Molla, katılımını iptal etmesinin sebebini bu hafta yapılacak meclis toplantıları ve oylamalarına katılma isteği olarak açıkladı.
Toplantıda konuşmacı olarak 17 uzmandan sadece Ir Amim isimli sivil toplum kuruluşu temsilcisi Danny Seidermann İsrailli olacak. Panellerde en az üç Filistinli temsilci bulunacak.
İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreter, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun da konuşmacı olarak zirveye katılması bekleniyor.