YENİ Şafak Gazetesi’nin köşe yazarlarından romancı ve sosyolog Fatma K. Barbarosoğlu, İslamcı camiayı karıştıracak iddialar ortaya attı. Barbarosoğlu, önceki gün yayımlanan "Kadın Meselesini Kadın Bakış Açısının Dışında Düşünememek" başlıklı yazısında, İslamcı erkeklerin, çok iyi yetişmiş İslamcı kızları bile Sibel Can’a benzetmeye çalıştıklarını söyledi. Barbarosoğlu, şunları yazdı:
LENS PARASI VERİYOR
"Aile kızını olağanüstü bir gayretle yetiştiriyor. Genç kız, hem hafız hem de klasik sanatlarda (tezhip-hat) istidat gösteriyor. Babası sabırlı bir hanım olması için ney üflemesi üzerinde bilhassa duruyor. Genç kız hocalarını şaşırtacak bir mesafa kaydediyor. Zarif, bilgili, kültürlü. Ama hiçbir
film artistine benzemiyor. Ne boylu poslu, ne renkli gözleri var. Televole kültüründen beslenmemiş bir delikanlı için pek çok güzelliği var elbet. Ama televole kültüründen
beslenmemiş erkekler nerede!!! Mesela, şeyhinin tavsiyesiyle son derece donanımlı, bilgili, nazik, sanat erbabı genç kız evlendiriliyor. Yakışıklı, ihtisasını yurtdışında yapmış, iyi geliri olan bir delikanlıyla. Dışarıdan her şey güzel gibi gözüküyor. Öyle mi? Hayır. Çünkü genç kızın yıllardır biriktirdiği hiçbir şeyin kıymeti yok damadın gözünde. Bir aylık evliyken kendisine lens parası veriyor. Sibel can’a benzemesi için."
KUŞUM AYDIN NE DEDİ
Fatma K. Barbarosoğlu, aynı yazıda, bazı İslamcı kadınların da cuma toplantılarını televizyonlardaki sabah programlarına göre ayarladıklarını, hatta Kuran okumaya başlamadan önce, "(Kuşum) Aydın ne dediydi" diye sorduğunu savunarak, bu tür İslamcı kadınlarda "ultra modern" davranışlara rastlandığını belirtiyor.