'İşimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız... Boşuna heveslenmeyin'

Güncelleme Tarihi:

İşimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız... Boşuna heveslenmeyin
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2018 23:24

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Afrin’den çekilmesini isteyen Avrupa Parlamentosu’na (AP), “Boşuna heveslenmeyin, işimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız, bunu bilesiniz. Türkiye bir şamar oğlanı değildir. Bu sözlerin hepsi bizim bir kulağımızdan girer öbüründen çıkar” tepkisini gösterdi. Erdoğan, dün Beştepe’de düzenlenen Liseliler Destanı Yazıyor Şiir ve Kompozisyon Yarışması Ödül Töreni’nde şunları söyledi:

Haberin Devamı

BİTECEK, AZ KALDI
“Tüm kuzeydeki terör koridorunu Rabbimin lütfuyla temizlemeye başladık. Bu iş bitiyor, bitecek, az kaldı. Avrupa Parlamentosu’nda (AP) Afrin’le alakalı olarak bizim oradaki harekâtı durdurmamız istenecekmiş, isteniyormuş vesaire. Genişlemeden sorumlu bayan var bir tane o da böyle arzuda bulunmuş. Boşuna heveslenmeyin, işimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız, bunu bilesiniz. Türkiye bir şamar oğlanı değildir, kendi iradesini kullanabilen bir ülkedir. Ey Avrupa Parlamentosu, sen benden hangi yükü aldın da kalkıp bunu söylüyorsun? Dolayısıyla orada işimiz bitecek, 3.5 milyon Suriyeli kardeşim benim ülkemde misafir ediliyor. Bu sözlerin hepsi de bizim bir kulağımızdan girer öbüründen çıkar.

NİYE KAÇTIN, KURSAYDIN DEVLETİ
Birileri hesaplar yaptı ya. Güneydoğu’da oralarda kendilerine göre devlet kuracakmış. Birisi de çıktı paralel devlet diye başladı ondan sonra da 99’da bastırdı gitti Pensilvanya’ya. Niye kaçtın gittin ya, kursaydın ya devleti. Dedik ya inlerine gireceğiz. PKK’nın PYD’nin YPG’nin hepsinin inlerine girdik giriyoruz. Bugün buraya gelirken Hakkari’de 10 tane teröristi etkisiz hale getirdik. Yani sadece Afrin’de değiliz. Gabar’da, Cudi’de, Hakkâri’de, Tendürek’te buralarda da mücadelemiz devam ediyor. Çıkmış Avrupa Parlamentosu da karar alıyor. Sen ne yapıyorsun, ya dürüst olun dürüst.”

DİL DEVRİMİ CİNNET DÖNEMİ
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, ‘dil devrimi’ ile Türkçe’nin tatsız, tuzsuz, ruhsuz kelimelerin tasallutuna sokulduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: “Dilimizin siyasi tartışmaların tarafı haline getirilmiş olmasını yakın tarihte yaşadığımız en ciddi sıkıntılardan biri olarak görüyorum.

DAMARLAR KESİLMİŞTİR
‘Dil devrimi’ adı altıda Türkçemiz tatsız, tuzsuz, ruhsuz, renksiz kelimelerin tasallutuna sokularak milletimizin kadim medeniyetiyle arasındaki bağ kopartılmaya çalışılmıştır. Yani bizim aslında damarlarımız kesilmiştir. Tarihten olan bağımız, o damarlar kesilmiştir. Zaten bir milletin siz dil noktasında bu damarını kestiğiniz anda dedesiyle arasındaki bağı koparmış olursunuz. Bugün genç bir kardeşimizin Fuzuli, Baki, Şeyh Galip bir yana Mehmet Âkif’i, Ömer Seyfettin’i, Ahmet Haşim’i dahi anlamıyor olması bu dönemde dilimize yapılan suikastın sonucudur. Dilimizin zenginliğini kendi elimizle yok etmeye çalıştığımız bu cinnet dönemini artık geride bıraktığımıza inanıyorum. Artık önü kesilmiş olmakla birlikte bu dönemin tahribatı hâlâ devam ediyor.

YABANCI KELİME HASTALIĞI
Dilimiz yeni bir tehlikenin tehdidi altındadır. Maalesef Türkçemizde internet ortamı başta olmak üzere pek çok mecrada genç nesilleri tesiri altına alan yeni bir bozulma süreci yaşıyoruz. Bu konuda aileden okula, basın yayın kuruluşlarından iş dünyasına kadar herkese düşen önemli görevler var. Tabelalarda, yazışmalarda ve konuşmalarda şahit olduğumuz yabancı kelime kullanma hastalığı, artık tahammül sınırlarını aşan bir boyuta ulaşmıştır. Şimdi diyeceksiniz ki ‘Sayın Cumhurbaşkanım siz ne işe yarıyorsunuz?’ Böyle bir berbat alışkanlık ki ne dersen de. Nasıl ki sigara alışkanlığıyla bir mücadele başlattık, önünü alamıyoruz. Bu da böyle bir alışkanlıktır.”

EVLER BİLE 'KAFE HOUSE' OLDU
Gençler aranızda inşallah sigara içen falan yoktur. Gelen sinyal olumsuz. Sizleri çok sevdiğim için de hele hele okulların önünde elinde sigara gördüğüm zaman kahroluyorum. Çünkü bu genç yaşta bizim gençlerimiz içtikleri bu sigaralarla ciğerlerini, kalbini adeta tehdit ediyor. Buna fırsat vermeyelim. Yarın yazık oldu deriz. Kızlar siz zaten içmiyorsunuz, biliyorum. Kişisel olarak açılışını yaptığım yerler başta olmak üzere Türkçe dışında tabelalar gördüğüm mekânların sorumlularına bu isimlerin değiştirilmesini tavsiye ediyorum. İnternet kafe, kafe, ya bizim kıraathanemize ne oldu? Vardı ya bizim kıraathanemiz. Kıraathane kumar oynama yeri değildir. Kıraathane okuma evidir, okuma yeridir. Ama şimdi evler bile adeta kafe house oldu. Böyle şey olur mu? Millet olarak destan yazıyor ama bunu edebi değere dönüştürmekte aynı başarıyı sağlayamıyoruz. Gençlerimizden Mehmet Akif’in Çanakkale Şehitleri ve İstiklal Marşı şiirleri, Arif Nihat Asya’nın Bayrak, Fetih ve Dua şiirleri kıvamında nesillere sari şiirler bekliyoruz. Bu destanlarımızı gönüllere nakşedecek hikayeler, romanlar, senaryolar bekliyoruz.

ERDOĞAN MERKEL'LE GÖRÜŞTÜ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile telefonda görüştü. Dün akşam gerçekleşen görüşmede, ikili ilişkiler, Türkiye-AB ilişkileri ve bölgesel konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya’da federal hükümetin resmen göreve başlaması nedeniyle Merkel’e tebriklerini ve başarı dileklerini iletti. İki lider, ya sadışı göçle mücadele ve mülteciler konusunda birlikte çalışmanın önemine işaret etti. Terör örgütlerine karşı ortak mücadelenin gerekliliğinin vurgulandığı görüşmede, 26 Mart’ta Varna’da gerçekleştirilecek olan AB Liderler Zirvesi’nin önemi üzerinde duruldu.

BAKMADAN GEÇME!