İshak Alaton: "Babamı buradan götürdüler"

Güncelleme Tarihi:

İshak Alaton: Babamı buradan götürdüler
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2012 12:39

AZINLIKLARA yönelik çıkartılan Varlık Vergisi’ni ödeyemeyenlerin Aşkale’ye gönderilmesinin 70’nci yılında, dönemin tanıkları Haydarpaşa Garı’nda buluştu.

Haberin Devamı

Babası Hayim Alaton Aşkale’ye gönderildiğinde 14 yaşında olduğunu anlatan Alarko Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, “Babam o darbeyi yediği günden sonra bir daha kendine gelemedi. Yaşadığı müddetçe bu olayı kendisine yapılmış bir ihanet olarak gördü“ dedi.

Varlık Vergisi’ni ödeyemeyen 1229 kişi 11 Kasım 1942’de Haydarpaşa Garı’ndan Aşkale’ye uğurlandı. Bir kısmı geri bile dönemedi. Varlık Vergisi Kanunu ve bu kanunun uygulanma süreci, bu kanunun uygulayıcılarından, dönemin İstanbul Defterdarı Faik Ökte’nin anılarını topladığı kitaba vermiş olduğu “Varlık Vergisi Faciası” adıyla özdeşleşti. O dönemi yaşayan İşadamı İshak Alaton ve Apoyevmatini Gazetesi’nin sahibi Mihail Vasiliadis ile Fener Rum Patrikhanesi’nin avukatı Cem Murat Sofuoğlu’nun da arasında bulunduğu grup dün Haydarpaşa Garı’nda buluştu. Hükümeti geç de olsa haksızlığa uğrayan vatandaşlardan özür dilemeye davet eden işadamı İshak Alaton, o günleri şöyle anlattı.

BABAM İYİ BİR CHP’LİYDİ

“Aradan 70 sene geçti, hatıralar toz tutmaya başladı. Benim aklımda kalanlar o çocuğun hatıratı. Babam iyi bir tüccardı ve Halk Partisi üyesiydi. Partisine hizmet eden bir insandı. Gönüllü yardımlar yapardı. Atatürk zamanında politikada kendine yer hazırlıyordu. Daha sonra Atatürk öldü. Yerine gelen İnönü, bağnaz, yabancı düşmanı, kapalı bir zihinsel yapıya sahip bir yöneticiydi. O felaketi İnönü ve dönemin başbakanı Şükrü Saraçoğlu birlikte hazırladı. Türkiye’nin yanlış tanınmasını sağladılar. Yaşanan acılardan sonra kararlar değişti ve Amerika’nın desteğiyle kararlar değişti ve dağa götürülmüş binlerce insan mahvolmuş olarak yerlerine getirildiler."

DEVLET KENDİSİ İÇİN VAR OLAN BİR CANAVAR

Ben çocuktum ve anlama imkanına sahip değildim. Babam bana çok uzun yıllar sonra şöyle izah etti. Dedi ki, ‘Ben devletime ihanet etmiş olsaydım, beni mahkemede asarlardı. Peki devlet bana ihanet ederse ne olur?’ diye sordu bana, ben cevap veremedim. Dedi ki, ‘Hiç bir şey olmuyor, farkında bile değil devlet. Seni bir kağıt parçası gibi buruşturup kenara atıyor ve gene bildiğini okuyor. Devlet kendisi için var olan bir canavardır. Beni düşündüren o kadar yıl sonra hiçbir şeyin değişmemiş olması.“

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!