İşe göre eleman

Oysa, Kocaeli Üniversitesi’ne bağlı Hereke İsmet Uzunyol Meslek Yüksek Okulu, çevresindeki sanayicilerle özel eleman yetiştirme protokolleri imzalayarak, kendisine çok farklı meslek okullarından gelen öğrencileri çağdaş anlamda eğitmek için AB normlarına göre fonksiyonel çözümü bulmuş ve uyguluyor. Çözümün özünde, hem eğitimcilerin hem işadamlarının hem de yerel yöneticilerin birlikte maliyet unsurunu da paylaşarak çalışmaları yatıyor.

Üniversite Rektörü Prof. Dr. Baki Komsuoğlu, AB ülkelerinde uygulanan standartların yüksek öğrenim ile iş dünyası arasındaki ilişkilerin “Bologna Süreci” diye nitelenen işbirliğine ve istihdam planlanmasına yönelik çalıştığını anlatıyor. Bu süreçte sanayiciler ile yüksek öğretim otoriteleri istenilen yönde esnek ve değişebilir çalışma olanağına kavuşuyorlar. Üniversiteye bağlı Hereke İsmet Uzunyol Meslek Yüksek Okulu’nun da bu felsefeyle çalıştığını anlatan Komsuoğlu, “Meslek liselerine de aynı modüler model uygulanabilir. Bu işin sırrını aramaya gerek yok” diyor.

İsmet Uzunyol Meslek Yüksek Okulu’nu ziyaret ettiğimizde öğrenciler, hangi bölümde okuyorlarsa o alanda sürekli çalışma halindeydiler. Hereke sahiline yakın bir konumda sıralanan hoş mekanlar, aslında özelleştirilen Sümerbank’tan kalma lojmanlardı. Lojmanlar, belediyenin de desteğiyle üniversiteye bağışlanmıştı. Okul Müdürü Hıdır Akpınar, boya teknolojisinde Marshall, DYO, Polisan, ÇBS, Merbolin ve Jotun; kozmetik teknolojisinde Lever ile Henkel; otomotivde ise Ford Otosan’la işbirliği yaptıklarını söylüyor. Akpınar, sekiz farklı programla 1400 öğrenciyi yetiştirdiklerini ve mezunlarının hiçbir zaman işsiz kalmadıklarını anlattı.

5 milyon dolarlık yatırım

Akpınar’la birlikte villa dersliklerdeki çalışmalara katıldık. Eğitim tarafının otoritesi Akpınar, sanayi cephesinin otoritesi ise Marshall ve evlendiği Akzo Nobel boya şirketinin teknik eğitim sorumlusu Kemal Koç’tu. Okula 5 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını anlatan Koç, yatırıma devam ettiklerini söylerken, Hıdır Akpınar, “Üçüncü bir protokol daha imzaladık” diyerek protokolü anlattı. Boya teknolojisi programının öğrencileri renk renk boyalar ve fırçalarla bekliyordu. Öğretmenlerini dinlediler, sonra işin uygulamasına geçtiler. Boyama ince bir sanattı. Binalar, boya ile vitrine çıkıyordu. İşin bin bir inceliği vardı.

Birinci sınıf öğrencilerinden Özgür Çınarcı, İzmit Endüstri Meslek Lisesi kimya bölümünü bitirdikten sonra buraya adım atmış. Boya teknolojisini iyice öğrenip, koluna bu mesleğin bileziğini takmayı kafaya koymuş.

Peki, ya sonra? “Yine üniversiteye girebilirim. Ama bu amacıma ulaşamazsam öncelikle DYO firmasında çalışmak istiyorum. Gerçekten burada eğitim çok iyi. Hem teori, hem uygulama eşit biçimde yapılıyor.”

İmzala protokolü, yetiştir gençleri

Müdür Akpınar, geçen yıl başladıkları yalıtım teknolojisi programının son yıllarda gelişen yalıtım sektörüne eleman sağlayacağını belirtirken, bu programın İZODER’in (Isı, Ses, Su ve Yangın Sanayicileri Derneği) isteği üzerine konulduğunu söylüyor. Okula adını veren İsmet Uzunyol’un Marshall’ın kurucusu olduğunu da hatırlatan Akpınar, öteki programların bilgisayarlı muhasebe ve vergi uygulamaları, dış ticaret, mağaza işletmeciliği ve özel güvenlik ve koruma sektörlerini içerdiğini anlatıyor.

Güvenlik ve koruma programı için GÜSOD yani Güvenlik, Gözetim ve Organizasyon Derneği ile protokol imzalanmış. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü de teknik destek veriyor. Programda, temel hukuk, toplum psikolojisi, sosyoloji, silah bilgisi, yakın savunma teknikleri gibi dersler okutuluyor. Amaç, 150 bin kişiye ulaşan güvenlik ve koruma sektörünün bilimsel ve doğru yapılması...

İşin özeti, işadamları için Hereke Yüksek Meslek Okulu’nda sınır yok. Hangi eleman ihtiyacı varsa, gidip protokol imzalayarak o dalda gençleri yetiştirip hazır personel ihtiyacına çözüm bulunabiliyor.

Elektrikçilerin standart kavgası

Türkiye’de genel eğitim politikalarında olduğu gibi mesleki eğitim ve sonrasında da herhangi bir standart bulunmuyor. Bunun en belirgin örneğini yaşayan elektrik teknikerleri ve teknisyenleri, sonunda isyan bayrağını açtı.

800 bine yakın tekniker ve teknisyen, “AB normlarında mesleki ve teknik eğitim ve yetki istiyoruz” diyerek özel bir toplantı düzenledi. Yurdun her kentinden gelen üyeler, Kadir Has Üniversitesi’nde sorunlarına çözüm ararken, tam bir kapışma yaşandı. Muhatap taraflar, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Sanayi Bakanı Ali Coşkun ve Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen toplantıya gelemediler. Bu durumu protesto eden tekniker ve teknisyenler, bakanlarını salonda temsil eden bürokratlarla tartıştılar.

TEDAŞ Eğitim Müdürü Ekrem Resul Karahan, problemin özünü ortaya şöyle koydu: “İyi yetiştirilemediği için bize gelen teknisyenin maliyeti çok yüksek oluyor. Belki TEDAŞ bir meslek lisesi kursaydı iş daha ucuza gelirdi.”

Buna kızan teknisyen odası başkanları, “Hem böyle konuşuyorsunuz hem de şebekelerde bizleri kullanıyorsunuz. TEDAŞ’ı yetki ve sorumluluk konusunda mahkemeye verdik. Dava sonucunda haklı olduğumuz görülecek” dediler.

İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Başkanı Osman Yeşilyurt ile Türkiye Elektrik, Elektronik ve Benzerleri Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu Başkanı Özcan Kayran, ne istediklerini şöyle anlatıyorlar:

“Bize ‘fen adamları’ diyorlar. Elektrikte kurulacak tesis ve tesisatın bizler tarafından yapılması zorunluluk haline getirildi. Fakat, yetkilerimiz AB ülkelerine uygun hale getirilemedi. Fen adamları, YÖK’e bağlı meslek yüksek okulları, Milli Eğitim’e bağlı meslek liseleri ve mesleki teknik eğitim merkezlerinde eğitim görüyor. Yetkileri ise Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte Enerji Bakanlığı, YÖK ve TMMOB’un görüşleri alınarak, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından belirleniyor.”

Teknisyenler, bu kargaşanın önlenmesini, çıkarılacak yeni yönetmeliklerde AB normlarının dikkate alınmasını istediler.

Katsayı bilmecesi

YÖK Yasa Tasarısı tartışmasında bolca konu edilen katsayı meselesinde eğitimcilerin de kafası karışık. Meslek lisesi mezunlarıyla genel lise mezunları arasında “katsayı eşitlenmeli” diyenler de var, meslek lisesi lehine “katsayıyı eşitlemek yetmez mühendislik fakültelerine girişte artı puan verilmeli” diyenler de...

Şu anda yürürlükte olan hesaplamada, genel lise mezunlarının sınav sonunda aldıkları ÖSS katsayısı, 0.5 çarpanı ile çarpılıp buna ayrıca okul başarı puanı ekleniyor. Meslek lisesi mezunlarının aldıkları ÖSS katsayısı ise 0.3 çarpanı ile çarpılıyor, buna okul başarı puanı ekleniyor.

Meslek liselerinde temel dersler daha az görüldüğü ve mesleki derslere daha fazla ağırlık verildiği için genellikle öğrencilerin ÖSS katsayıları düşük kalıyor. Bu düşük katsayı da yine düşük yani 0.3 çarpanıyla çarpıldığı için genel ortalamayı düşürüyor. Bu yüzden kendi okulunda birinci gelen bir meslek lisesi mezunu, okul başarı puanı yüksek olsa da genel puan hesaplamasında genel liselilere göre başarı sıralamasında dezavantajlı duruma düşüyor.

Hereke İsmet Uzunyol Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yardımcı Doçent Hıdır Akpınar, “Bence, katsayı hesabı tümden kaldırılmalı. Kötü ve çözümü olmayan bir bilmecedir bu. Üniversite sınavını kazanan kazandığı yere girmeli. Şimdiki YÖK Yasası’nda da bu yanlış vardı, çıkacak yeni YÖK Yasası’nda da yine yanlış yapılıyor. Katsayı hepten kaldırılırsa, kavga da kolaylıkla biter” diyor.