Isabella: ‘Yo la reyne: Ben, kraliçe!’

Güncelleme Tarihi:

Isabella: ‘Yo la reyne: Ben, kraliçe’
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 18, 2005 00:00

Katolik Isabella, her ne kadar Ä°spanyol Kilisesi tarafından kutsal olarak anılmak istense de kraliçenin kalbi Tanrı için deÄŸil devletin gücü için atıyordu. Ä°ktidar uÄŸruna Berberileri ve Yahudileri yurtlarından sürdüğü gibi, papayı bile kandırmıştı.Katolik Isabella’nın günümüzde bile düşmanları var. ÖrneÄŸin Usame Bin Ladin. Terörist başı, Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan saldırıların ardından El Cezire televizyonunda ÅŸu açıklamayı yapmıştı: ‘Bütün dünya bilmeli ki El Endülüs trajedisinin Filistin’de tekrarlanmasına izin vermeyeceÄŸiz.’ El Endülüs? Berberiler 711 yılında kurulan Ä°spanya’yı bu ÅŸekilde anıyorlardı. Ve 11 Mart 2004 tarihinde, Madrid’deki Atocha tren garında 191 kiÅŸinin ölümüne ve 1500 kiÅŸinin de yaralanmasına neden olan patlamalar da El Endülüs, Haçlı Seferleri, Kutsal SavaÅŸ ve yeniden kuruluÅŸ gibi dini notalardı. Ä°slamcıların hálá bir hesaplaÅŸması var. Sonuçta Berberileri Ä°spanya’dan kovan Kastilya Kraliçesi Isabella idi. Yarım yüzyıl sonra bile Arap dünyasındaki birçok kiÅŸi bu olayı hálá affedemiyor. Granada’nın 1492 yılında fethedilmesinden sonra Isabella, yüzyıllardan beri yürürlükte olan Reconquista’yı tamamlayarak Ä°spanya’nın Hıristiyanlar tarafından yeniden kurulmasını saÄŸladı. Bu zafer onun için kocası Ferdinand ile birlikte Granada’ya gömülmeyi isteyecek kadar önemliydi. Yeni inÅŸa edilen katedralin mermer mezar kitabesinde ÅŸunlar yazılı: ‘Muhammed tarikatını yok eden ve imansızlıkları ortadan kaldıran’.. Yoksa mezar yazıtı Hıristiyan köktendinciliÄŸi mi? Din savaşçısı mı?Her ne olursa olsun Katolik Isabella Ä°spanya’da General Franco tarafından din savaşçısı olarak ilan edilmiÅŸtir. Isabella’nın AragÓnlu Ferdinand’la evlenerek ve Berberileri sürerek Ä°spanyol ulusunu birleÅŸtirdiÄŸi, Ä°spanya’nın da 16.yy’da dünya devletine yükseltecek temeli attığına inanılıyor. Ä°spanyol Kilisesi bu nedenle 1958’ten beri Isabella’yı kutsamak istiyor. Fakat Vatikan’ın diÄŸer dünya dinlerine saygısızlık etmek istememesi yüzünden Roma bu konuda çekimser. Sonuçta Isabella sadece Berberileri deÄŸil Yahudileri de sürmüştür. Kaldı ki Katolik Isabella’nın, KatolikliÄŸi bile kuÅŸkuluydu. Çünkü o bir din savaşçısı deÄŸildi. Din onun için en baÅŸta bir araç görevini görüyordu. Amaç ise devlet idi. ‘Yo la reyne’ (‘Ben, kraliçe’) ile onun isteÄŸi üzerine ‘Batı Hindistan’a’ yelken açan Kristof Kolomb’un vizesini imzalamıştı. Ludwig XIV’in ‘L’état c’est moi’ ile mutlakiyetin (saltçılık) temel tümcesini formüle etmesinden iki yüzyıl önce o ‘poderio real absoluto’, içinde taşıdığı mutlak kraliyet ÅŸiddetinden söz etmiÅŸti. Ve bununla baÅŸa çıkmak için de hiçbir kısıtlama yapmadı. Papayı dolandırdı ve dini terör aracı olarak kullandı. Isabel la catÓlica? Hayır. Ä°sabel la estalinista!EÅŸek yetiÅŸtiriciIsabella, 1451 yılında kral Johann II’nin kızı olarak Kastilya’da doÄŸmuÅŸtu. Dört yaşına geldiÄŸinde babası ölmüş ve annesi Portekizli Ä°sabella delirmiÅŸti. Ãœvey aÄŸabeyi Henri IV onu daha sonra saraya aldı. Isabella burada yaÅŸadıklarıyla yaÅŸama hazırlandı. Henri’nin ikna kabiliyeti yoktu. Kararsız fakat armoni bağımlısıydı Äž soylu hizipçilerin topu gibi. Henri, ilk evliliÄŸinde on iki yıl boyunca çocuk sahibi olamayınca el impotente olarak alaya alınmıştı. Ve ikinci karısı nihayet bir kız çocuÄŸu dünyaya getirince de çocuÄŸun evlilik dışı olduÄŸu iddia edilmiÅŸ ve onun yerine Isabella’yı tahtın varisi olarak kabul edilmiÅŸti. Çünkü on yedi yaşındaki bir kızın kontrol edilmesinin daha kolay olacağı düşünülmüştü. Ama iÅŸler beklendiÄŸi gibi geliÅŸmedi. Ä°sabella tüm evlilik planlarını altüst ederek komÅŸu AragÓn’un taht varisini eÅŸ olarak seçti: Ferdinand. Ferdinand, aristokrasiyi atlatabilmek için Valladolid’e eÅŸek yetiÅŸtiricisi kılığında girmek zorunda kaldı. Düğün burada küçük bir davetli topluluÄŸu arasında 19 Ekim 1469 tarihinde gerçekleÅŸti. Saray bu kadar başı buyruk davranışı hazmedemedi. Hatta Isabella, akraba olan Ferdinand’la evlenebilmek için gerekli papa izni üzerinde bile oynamıştı. Engel tanımıyorPrenses hiçbir engel tanımıyor, kocasını bile ÅŸoke ediyordu. Henri IV, 1474 yılında öldüğünde ve Isabella hemen ertesi gün kendisini Kastilya Krallığının ‘kraliçesi ve sahibi’ olarak ilan ettiÄŸinde henüz babasının sarayında donup kalmış ve kral olmak istediÄŸi için büyük bir öfkeyle apar topar Kastilya’ya gitmiÅŸti. Ne var ki Isabella’nın karşısında hiçbir ÅŸansı kalmamıştı. Krallık unvanını onunla paylaÅŸmış olsa da Isabella, Kastilya’nın tek hakimiydi. Ä°sabella’nın otuz yıllık yönetimi boyunca tek amacı Henri IV’ün dönemini sonsuza dek unutturmak idi. Kastilya o tarihlerde neredeyse köpeklere kalacaktı. GençliÄŸinde seyirci kalmak zorunda olduÄŸu rezil gösteriler onu katı ve acımasız yapmıştı. Böyle bir ÅŸey asla yaÅŸanmamalıydı. Ve böylece hiçbir konuda özür tanımadı. Portekiz, miras kavgasında Isabella’nın planlarına karışmamanın daha iyi olduÄŸunu öğrendi. Kendisine itaat etmeyen soyluları güçsüz kıldı. Vatikan’ın skandalıPapa’ya, Ä°spanyol Kilisesini kraliyet yönetimi altına girmesi için baskı yaptı, yoksa Roma’yı haraca baÄŸlayacaktı. Ve Santa Hernandad adındaki bir polis kuvveti, huzur ve düzeni bozan herkesin yaÅŸamını karartıyordu. 1479 yılında kral olan Ferdinand tüm bu olaylarda Isabella’nın uysal yoldaşıydı. Ä°ktidar hırsını geride bırakan Ferdinand’ın tüm çabası artık evlilik dışı bir çocuÄŸun dünyaya gelmesini engellemekti. Fakat çift genel olarak birbiriyle uyumluydu. Sonuçta Ferdinand da kurnaz ve düzenbazdı. Katolik krallar (Reyes CatÓlicos) unvanı bile dindarlığın bir kanıtı deÄŸil, Ä°sabella ve Ferdinand’ın otoritesi için bir övgüydü. Ve bunu Papa Alexander VI sayesinde elde etmiÅŸlerdi. Dokuz çocuklu Alexander bugün bile hálá Vatikan’ın en büyük skandalı olarak anılmakta. BilindiÄŸi kadarıyla Alexander, kendi öz kızını bile hamile bırakmaktan çekinmemiÅŸti. Isabella’nın hükümdarlığı Ä°spanya için radikal bir dönüm noktasıdır. Onun zamanına kadar Hıristiyan olmayanlara karşı tarafsız bir tutum sergilenirken, yeni parola, fikrinden vazgeçme, katı davran ve peÅŸini bırakma idi. Berberilere karşı yapılan savaÅŸ Reconquista, güney Ä°spanya’nın egemenliÄŸini geniÅŸletmekle kalmaktan çok bütünleÅŸtirici bir iÅŸlevi vardı. Yahudileri sürdüKastilya ve AragÓn birlikte savaÅŸa girmiÅŸ, aristokrasi devlete hizmet adına ganimet toplayabilmiÅŸ ve halka dini retorikle büyük bir olayı yani Hıristiyanlığın son Haçlı Seferini benimsemiÅŸti. Isabella, Yahudileri de dini nedenlerden deÄŸil devletin iyiliÄŸi için sürmüştü. Yahudiler, Hıristiyanlığa geçen conversos’un tamamen asimile olmasını engelliyordu ki Katolik krallar bu konuda emindiler. Yahudiler Ä°spanya’da yaÅŸadıkları müddetçe, dönmelerin (konvertit) sayısı kabarık kalacaktı. Ve yeni Hıristiyanların bu kiÅŸilerle temas halinde olması, onların gerçekten inanan Hıristiyan cemaatine girmeleri engellenecekti. Engizisyon, büyük kozÄ°sabella’nın en büyük kozu engizisyon idi. Ä°lk baÅŸlarda sadece kilise hukuku olan engizisyonu Katolik Isabella, devlet kontrolünde iÅŸleyen bir din mahkemesi haline getirdi, bürokratik düzenlemeler yaptı. Suçluları toplamak, bilgi algılamak, dosyaları hazırlamak memurların görevi idi. Dini kurallara uymamak Isabella’ya göre bir devlet suçu idi. Sonuçta günahkarlar yalnızca Tanrı’ya deÄŸil, Hıristiyan cemaatine de karşı gelmiÅŸ oluyorlar ve dolayısıyla da siyasi bir suç iÅŸliyorlardı. Isabella bu yüzden Vatikan’a saltçılık için baÅŸvurarak engizisyona karşı gelen herkesi idam sephasına gönderiyordu. Tanrı’nın temsilcisi bile kendisini devletten üstün göremiyordu. Diktatörlüğün yaratıcısıYargılananların toplum önünde yakılmaları, izleyenler için ibret olmuÅŸtu. Ä°yi bir vatandaÅŸ olmak için krallığın kanunlarına saygı duymak ve vergileri ödemek yeterli deÄŸildi, aynı zamanda resmi inanca da baÄŸlı kalmak zorunluydu. Ve komÅŸu bölgesinde günahkarlık sezenler bunu hemen bildirmek zorundaydılar. Bunun hiçbir tehlikesi yoktu. Çünkü ÅŸikayet edilen onu kimin ispiyonladığını ve neyle suçlandığını bile bilmiyordu. Bu iÅŸkenceyle ‘kendiliÄŸinden’ ortaya çıkıyordu. 15.yy’ın sonlarında yeniçağın ilk totaliter devlet ilkesi kendini göstermiÅŸ ve Katoliklik devlet ideolojisi görevini görmüştür. Isabella’nın neredeyse ‘Stalinvari’ yönetiminde insanlar ister soylu olsun ister köylü hep yanlış bir ÅŸey söyleme veya düşünme korkusuyla yaÅŸamışlardır. Bu yazıyı aldığımız Die Zeit’ın bilim ekindeki yazi şöyle sürüyor: Katolik Isabella böylece iki kuÅŸak sonra, de Posa markizinin, Katolik Isabella’nın torunu Philipp II’ye ‘Sir’e, düşünce özgürlüğü verin’ diye yalvardığı Ä°spanyol diktatörlüğünün de yaratıcısı olmuÅŸtu. Kastilya Kraliçesi’nin yaÅŸamındaki önemli tarihler1451 Madrigal’da dünyaya geldi1469 AragÓnlu Ferdinand ile evlendi1474 Segovia’da Kraliçe unvanını aldı1481 Reconquista’nın baÅŸlangıcı1492 Granada’nın fethi, Yahudilerin sürülmesi. Kolomb, Ä°sabella’nın izniyle denize açılıyor. 1499 Tüm Berberilerin sürülmesi1504 Medina del Campo’da öldü. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!