Irak’ta ABD’ye karşı savaÅŸan 400 Türk var

Güncelleme Tarihi:

Irak’ta ABD’ye karşı savaşan 400 Türk var
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 02, 2005 00:00

Tempo dergisi, Irak'ta yaklaşık 400 Türkün, ‘Yürüyüş’ adı altında Zarkavi ile birlikte ABD’ye karşı savaÅŸtığını yazdı. Tempo’nun son sayısında, Irak’ta ABD ile savaÅŸan Türklerle ilgili geniÅŸ bir haber yer aldı. Okan Konuralp imzalı haberde, yaklaşık 400 Türk’ün, ‘Yürüyüş’ adı altında Zarkavi ile birlikte ABD’ye karşı savaÅŸtığı belirtiliyor.Haberde, Yürüyüş Örgütü’nde hayatını kaybeden Türklerin sayısının 30’u geçtiÄŸi bilgisi de yer alıyor. Yürüyüş Örgütü sözcüsü, ‘Biz Türkiye’de bir eylemden yana deÄŸiliz. Ama bu yaklaşımımız ABD hedefleri için söz konusu deÄŸil. Irak’ta direnişçiler tarafından kaçırılan Türklerin öldürülmemesi için çaba gösteriyoruz’ diyor.ABD’nin Irak’a müdahalesiyle baÅŸlayan sürece, son noktanın ne zaman konulacağı bilinmiyor; halin ve ahvalin bir noktalı virgülle beraber Suriye ve Ä°ran’ın da bulunduÄŸu diÄŸer ülkelere yönelip yönelmeyeceÄŸi ise tahminlerin ötesine geçmiyor. Bu bilinmezlik ve tahminler enflasyonu içinde, bazı gerçeklerin de üstü örtülemiyor. Bu önemli gerçeklerin başında ABD’nin bir türlü kırmayı beceremediÄŸi Irak direniÅŸi geliyor.DÄ°RENÄ°Åž BAÅžLIYORIrak’ta ABD iÅŸgaline karşı sürdürülen mücadele, kimileri tarafından ‘Sünni DireniÅŸi’ olarak adlandırılıyor. Bu adlandırılış aslında bir mezhepten çok, direniÅŸin siyasi kimliÄŸine yönelik bir gönderme anlamına geliyor. Çünkü, Irak’ta sürdürülen direniÅŸ, aylarca daha çok Irak haklının ABD’nin iÅŸgaline yönelik tepkisinin sonucu olarak ulusal bir karakter taşıdı. Fakat bu direniÅŸ kısa sürede, temelleri özellikle Afganistan’da atılan, Moro, Çeçenistan ve Bosna Hersek ile devam eden, neredeyse enternasyonal hale gelen cihat anlayışı, kendini Irak’ta da gösterdi ve Irak direniÅŸi Ä°slami bir kimlik kazanmaya baÅŸladı.Irak direniÅŸinin, Ä°slami kimliÄŸi Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Bu ilgiyi saÄŸlayan ise Yürüyüş adlı yepyeni bir örgüt. Yürüyüş’ün temelleri 1994 yılında Bosna’ya savaÅŸmaya giden dört Türk mücahit tarafından atıldı. O tarihten itibaren de büyük bir hızla büyümeyi baÅŸardı. Fakat misyonu daha çok, savaÅŸ bölgesine gitmek isteyen Türk gençlerinin örgütlenmesini saÄŸlamaktı. Örgüt, ABD’nin Irak’a müdahalesiyle birlikte, aktif silahlı mücadele kararı alarak direniÅŸe katıldı. Bu katılımla birlikte örgüt, faaliyetleriyle ilgili bilgileri internet aracılığıyla kamuoyuna aktarmaya baÅŸladı. Buna raÄŸmen örgüt üzerindeki sis perdesi tam olarak aralanabilmiÅŸ deÄŸil. ONGANÄ°ZE ETTÄ°KGrubun Mısır’da bulunan ve internet üzerinden yapılan görüşmeye ‘Yürüyüş’ takma adıyla katılan Åžura üyesi, örgütün yapısıyla ilgili ÅŸu bilgileri veriyor:‘Daha önceleri cihat amacıyla yola çıkan Müslümanlar, organize olma konusunda çeÅŸitli teÅŸkilatlardan yararlanırlardı. ÖrneÄŸin Afgan-Rus savaşı sırasında Abdullah Azzam’ın kurduÄŸu ‘Mekteb- el Hidamat’ gibi buralarda toplanılır ve önce eÄŸitim amacıyla cihat bölgelerindeki kamplara sonra da Ruslarla savaÅŸmak için cephelere gönderilirdi. Bu düzen, Afganistan’da iç savaşın baÅŸlamasıyla bitti. Daha doÄŸrusu o bölge El- Kaide gibi gruplara geçti. Afganistan’a sadece eÄŸitim amaçlı gidildi. Kamplarda, savaÅŸ eÄŸitimlerinin yanı sıra dini dersler de veriliyordu. Fakat Türkiye’den katılanların oluÅŸturduÄŸu bir organizasyon yoktu ve daha çok diÄŸer organizasyonlarda çalışılıyordu. Öte yandan böyle bir organizasyon olmadığı için Afganistan’a gitmek isteyenler birtakım zorluklar da yaşıyordu. Bosna Savaşı’yla birlikte bu sıkıntılar bir kez daha su üstüne çıktı.‘Fakat Bosna Savaşı’na katılan dört kiÅŸi, cihat bölgelerine katılımın kolaylaÅŸtırılması konusunda bir ÅŸeyler yapmak istedi. Çünkü Bosna Hersek’te süren savaÅŸ sırasında, bir grup savaÅŸa katılmak için yola çıktığında birtakım zorluklarla karşılaÅŸtı. Kendi imkánlarıyla, yardım almadan yola çıkmışlardı. Birçok kez sınırdan geri dönmek zorunda kaldılar. Ayrıca bölgede bütün mücahitler, daha kendi ülkelerindeyken örgütleniyordu. Bu örgütlenme; ulaşım, eÄŸitim ve bölgede birlik oluÅŸturmak açısından önemliydi. Bu sıkıntılar ‘Yürüyüş’ün kurucusu dört kiÅŸiyi karar almaya itti. Örgüt de bu kararın ardından kuruldu. Türk vatandaÅŸları hedefimiz deÄŸil‘Biz Türkiye’de bir eylemden yana deÄŸiliz. En azından sivil halka ve Türk sistemine karşı eylemlerden yana deÄŸiliz. Ama ABD hedefleri konusunda deÄŸil tabii bu yaklaşımımız. Hiçbir Türk vatandaşı hedefimiz deÄŸil. Fakat ABD kurum ve kuruluÅŸları hedef dahilindedir. Sivil kaybı en küçük ihtimal dahilinde bile olsa biz buna karşıyız. Sonuçta ABD bizim vatanımızda oturuyor, onlara karşı bir eylemde siviller zarar görecekse eylem yapmayız. Ama her zaman bu hedefleri takip ediyoruz. Gözümüzün önündeler her an. Her an vurabiliriz, ama sadece ABD’lileri. Irak’ta da özellikle direnişçiler tarafından kaçırılan Türklerin öldürülmemesi için de çaba gösteriyoruz. Zaten son zamanlarda Türklerden kaçırılarak öldürülen olmadı.’SadıkoÄŸlu’nu kim serbest bıraktırdı Yürüyüş Örgütü’nün yayımladığı internet bildirilerinde dikkat çeken bir baÅŸka konuysa geçen günlerde fidye karşılığında serbest bırakılan Armatör Kahraman SadıkoÄŸlu ile ilgili. SadıkoÄŸlu serbest bırakılmadan hemen önce yayımlanan Yürüyüş bildirisinde, ÅŸu satırlar dikkat çekiyor: ‘...Kahraman SadıkoÄŸlu’nun ailesine buradan duyuralım, kendisini kaçıran direnişçi grubu ile Yürüyüş Grubu Mücahitlerinin görüşmelerinin ardından, Türk halkına bir jest ve iyi niyet yaklaşımı olarak, kendisinin salıverileceÄŸi söylendi... HAMAS tipi yapılanma‘Örgüt, Åžura tarafından alınan kararlarla yönetiliyor. Bölgeler konusunda kararlar üye sayısını veremeyeceÄŸim bir Åžura’nın önderliÄŸinde yapılan toplantılardan alınıyor. KiÅŸilerle ilgilenen alt birimler var, yapmaları gerekenler bellidir. ÖrneÄŸin, gruba katılmak isteyenler hakkında araÅŸtırma yapar, gruba alır ve eÄŸitir. Ayrıca hücre tipi grupçuklar vardır. Birbirlerini tanımazlar. DediÄŸim gibi, kararları Åžura verir. Daha çok HAMAS’ın yapısı esas alınmıştır.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!