"İnsan Hakları 2000"de ihlal manzaraları

Güncelleme Tarihi:

İnsan Hakları 2000de ihlal manzaraları
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2000 00:00

''10 Aralık İnsan Hakları Günü'' kapsamında Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) koordinasyonunda, 60 sivil toplum örgütü tarafından düzenlenen "İnsan Hakları 2000" etkinlikleri TÜYAP Tepebaşı'nda başladı.

Açılış sempozyumunda konuşan İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, toplumsal örgütlenmede, bu Anayasa ve devlet ile insan haklarının gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını savunarak, yeni bir toplumsal projeye ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.

Konuşmasında af konusuna da değinen ve halkın yüzde 80'inin buna karşı olduğunu belirten Sayman, şunları söyledi:

''Dışarda vatandaş, 'devlet cezalandırmazsa ben cezalandırırım. Benim affetmediğimi, devlet nasıl affeder?' diyor. Bu çok vahim ve intikamcı bir anlayış. Bu giderek 'devlet cezalandırmıyorsa, ben cezalandırırım' anlayışına meşru zemin hazırlıyor. Bence bu af yasasının getirdiği en büyük tahribat bu anlayış.''

Devlet ölümü engelleyebilir

Tecriti öngören Terörle Mücadele Yasası'nın 16. maddesi kaldırılmadan hiç kimsenin F tipi cezaevlerine gönderilmesinin kabul edilemeyeceğini söyleyen Sayman, şöyle devam etti:

''Siyasi iradenin şöyle bir açıklamasıyla, ölümün ortadan kaldırılmasını sağlayacak ortam yaratılabilir. Denir ki, ben en doğrusunu, iyisini bilsem bile, mademki işin tarafı olan barolar, tabip odaları bunun doğru olmadığını söylüyor. Ve onlar mimarideki değişikliklerle tecrit imkanının ortadan kaldırılabileceğini ve bunun hukuksal güvencelerinin alınabileceğini söylüyorlar. O zaman ben bu projeyi uygulamayı, 16. maddeyi kaldırmayı göze alarak, bu mimaride olması gereken değişiklikleri de yapacağımı da taaahhüt ederek, bunu barolar ve ilgili kuruluşlarla tartışarak, bunun en doğrusunu, iyisini bir kere de devlet olduğum için değil de, öyle olması gerektiği için yapacağım.''

Kültür gelişmeden ihlal önlenmez

SODEV Başkanı Ercan Karakaş da, insan hakları kültürü gelişmeden, insan hakları ihlallerinin önlenmesinin kolay olmadığını belirterek, Türkiye'de bu konudaki güncel sorunların başında, ölüm oruçlarının geldiğini ifade etti.

Bu konuda en büyük sorumluluğun bakanlığa düştüğünü anlatan Karakaş, F tipi cezaevlerinde tecritin önlenmesi gerektiğini söyledi.

Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası'nı da eleştiren Karakaş, ''Buna af yasası demek kolay değil. Çünkü siyasi suçlular dikkate alınmadı'' dedi.

İnsan hakları kültürünün yerleşmesi için yaygın insan hakları eğitimine geçilmesi, Anayasa ve yasalarda gerekli değişikliklerin yapılması ve Türkiye'nin henüz taraf olmadığı anlaşmaları bir an önce imzalaması gerektiğini de savunan Karakaş, ''İnsan haklarına dayalı gerçek demokrasi kurulmadığı sürece sosyal, kültürel ve ekonomik sorunları çözüp, iç barışı kurmak kolay değil'' şeklinde konuştu.

İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen de, Türkiye'de ''nutuklardaki'' barış, demokrasi, insan hakları söylemi ile uygulamada büyük çelişkiler bulunduğunu ileri sürerek, temel sorunun, devlet politikası ile muhalefet siyasetlerin çatışmasından kaynaklandığını dile getirdi.

Önen, azınlıklar dışındakilere de anadilini kullanma özgürlüğünü getirdiğini savunduğu Lozan Anlaşması'nın 39. maddesinin uygulanmasını istediklerini bildirdi.

Aydınlar hücrede

Etkinlikler kapsamında aralarında Jülide Kural, Derya Alabora, Adalet Ağaoğlu, Genco Erkal, Ercan Karakaş, Arif Damar gibi sanatçı veyazarların yer aldığı bir grup aydın, bir performans sundular. Katılımcılar camdan yapılmış birer kişilik üç ''hücreye'' girerek, şiir, şarkı okudu ya da kısa birer konuşma yaptı.

İstanbul Kürt Enstitüsü, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Ruhi Su Vakfı, Uluslararası Af Örgütü gibi sivil toplum örgütlerinin standlarının da yer aldığı TÜYAP'ta etkinlikler kapsamında ayrıca, Karikatürcüler Derneği, İFSAK, Tarih Vakfı ve Mimarlar Odası tarafından da sergiler açıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!