İnönü solu da herhalde malları gibi kurtaracak

Güncelleme Tarihi:

İnönü solu da herhalde malları gibi kurtaracak
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2001 00:00

ERDAL İnönü'yü politikacı olarak hiçbir zaman ciddiye almadım. Çünkü on yıl süren siyasal yaşamında yaptığı işi kendisinin ciddiye aldığına tanık olmadım. O kadar ki, Demirel'i Çankaya'ya çıkarıp Tansu Çiller gibi bir acemi başbakana ülkeyi bırakıp kenara çekiliverdi. Yetmedi, parti genel başkanlığı ile başbakan yardımcılığını politik deneyimi olmayan Murat Karayalçın'ın sırtına yükleyiverdi. Bütün bunlara rağmen siyasi parti liderliğinden kendi isteğiyle çekilme örneği veren ilk politikacı olduğu için hepimiz ona övgüler yağdırdık. O günlerin heyecanı ve Tansu Çiller'in ne menem bir tip olduğunu bilmemenin aymazlığı içinde bu sorumsuzluğu algılayamadık. Sonuç: Ülke, iki deneyimsiz politikacı elinde alabora oldu. Burada Murat Karayalçın'ın hakkını teslim etmek istiyorum. Onun konumunda kim olsa fazla bir varlık gösteremeyebilirdi. Hem deneyimi, hem karizması, hem de partisinin koalisyondaki gücü Tansu Hanım üzerinde etkili olmasına yetmedi. Olan da o dönemde ülkeye oldu. Toplum kesimleri arasındaki zaten sağlıklı olmayan dengeler alt gelirliler aleyhine feci şekilde bozuldu. Varlıklılar daha varlıklı, yoksullar daha yoksul hale geldi. İnönü'nün affedilemeyecek en büyük günahı ise esas Sıvas'ta suçsuz insanların gözü dönmüş caniler tarafından diri diri yakılmasını eli kolu bağlı seyretmesi oldu. * * *Şimdi aynı Erdal İnönü solu kurtarmak iddiasıyla yeniden ortaya çıkıyor. Tam 10 yıl sonra, devlet bankalarından alıp da ödemediği krediler yüzünden gelen hacizlerden, mallarını kurduğu vakfın üzerine geçirerek kurtardığı gibi solu da kurtarmaya kalkıyor. (Yasalara göre mallarınızı adınıza kurduğunuz bir vakfın üzerine yaptığınız zaman konulan haciz işlemiyor.) Gazeteler Erdal İnönü'yle ilgili bu skandal haberlerle dolu. Ama İnönü, politikayı ciddiye almadığı gibi, bu skandalı da ciddiye almıyor. Çıkıp kamuoyuna bir açıklama yapma sorumluluğunu bile duymuyor. Kendisini arayıp görüşlerini almak isteyen gazeteci arkadaşlarımızın telefonlarına yanıt vermiyor. Devlet bankalarından aldığı kredilerin üstüne yatmayı içine sindirerek, solu kurtarmak iddiasıyla, parti kurma çalışmalarını sürdürüyor.Ülkenin zor günlerinde sorumluluklarını unutup kenara çekilen İnönü, şimdi yeniden politikaya girmeye hazırlanıyor. Galiba en doğrusu deneyimli politikacının söylediği: ‘‘Erdal Bey politikadan geçerken ne bırakmış ki, dönünce bulsun...’’En iyisi bu konuyu burada noktalayalım. M. Ali‘nin sabrına şaşırdımMehmet Ali Birand'ın son 32. Gün programını ve konuşmacı olarak bu programa katılan Tansu Çiller'i baştan sona dikkatle izledim. Birand'ı mesleğe girdiğimden beri tanırım. Bu kadar sabırlı olabileceğini beklemiyordum. Tansu Hanım'ı sorarsanız, onun o programdaki davranışları için söyleyecek söz bulamıyorum.Başbakanlık, başbakan yardımcılığı, dışişleri bakanlığı yapmış, ülke yönetimine talip bir ana muhalefet partisi liderini dinlerken ürperdim. DYP'lileri kızdıracağımı bile bile şu kanımı söylemeden geçemeyeceğim.Bu programdan sonra Türkiye'nin Çiller'e teslim edilemeyeceğine olan inancım daha da pekişti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!