IMF'den ‘ipler kopmasın’ mektubu

Güncelleme Tarihi:

IMFden ‘ipler kopmasın’ mektubu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2001 00:00

IMF Başkanı Köhler, Başbakan Ecevit'e yeni bir mektup yolladı. Ecevit, bu uzun mektubun, dün yaptığı basın toplantısından hemen önce eline geçtiğini, ayrıntıların Bakan Derviş'in dönüşünden sonra değerlendirileceğini söyledi.Ecevit, bu mektupta Köhler'in yasama çalışmalarından övgüyle sözettiğini ancak kendine göre ‘‘haksız’’ olan bazı eleştirilerinin devam ettiğini kaydetti. Ecevit, ‘‘Köhler'in IMF'nin parasal desteğinin sona erdirilmeyeceğini özellikle vurguladığını’’ da söyledi.Bu mektup, programın ve Türkiye ekonomisinin geleceği açısından çok kritik bir metin haline geldi. Mektubu gören bazı yetkililerle konuştuğumuzda, gerçekten de, özellikle Telekom yönetimiyle ilgili bazı eleştirilerin devam ettiğini ve Hükümetten bu konuda adım beklendiğini öğrendik.Çok kritik hale gelen mektubun üzerinden tekrar tekrar geçiliyor ve detayların açıklanmasından, özellikle kaçınılıyor. Ancak öğrendiğimiz kadarıyla mektubun en karakteristik yönlerinden biri, sık sık Hükümetin yasama performansından övgüyle sözedilmesi. Daha da önemlisi, mektupta ‘‘IMF'nin Türkiye ile uygulanan programı desteklemeye kararlı olduğunun’’ altı da sık sık çiziliyor. Yetkililer, IMF'nin başta sekter görünen tavrının yumuşadığının, mektupta açıkca ortaya çıktığını, Hükümetle bir uzlaşma zemini yaratılmasına özen gösterildiğini söylüyorlar. Mektubun tonunu da, ‘‘gayet yumuşak’’ olarak nitelendiriyorlar.Kısacası; iplerin gerildiği bu dönemde gelen mektup, IMF'nin ‘‘ipleri koparmayalım’’ mesajı olarak algılanıyor.ARTIK DÖNÜŞ YOKBürokratlar, IMF'nin bariz biçimde yumuşadığını belirtirlerken, Başbakan Ecevit'in genelde sert sözlerle geçen basın toplantısındaki tavrı için ise, ‘‘Yazılı okuduğu metnin dışına çıkıp, sorulara verdiği yanıtlara bakarsanız, aslında Ecevit'in de yumuşak bir tutuma girdiği gözlenebilir’’ diyorlar. Özellikle IMF'yle uygulanan programın dışında bir alternatif aranmadığını söylemesi, kendi lafı olan ‘‘dayatma’’ sözcüğünün sorulması üzerine, ‘‘artık bu tür şeyler üzerinde durmayalım’’ demesi, yumuşamanın belirtileri olarak gösteriliyor.Umarız, bürokratların bu iyi yönünden aldığı Ecevit'in konuşması, IMF yönetimi tarafından da aynı şekilde algılanıp, ‘‘Biz yumuşuyoruz, Türkiye giderek sertleşip, uzlaşma zemininden uzaklaşıyor’’ yorumlarına yolaçmaz.Türkiye gerçekten çok kritik bir süreçten geçiyor. Değişim sancıları artık doruğa ulaşmaya başladı. Ya bu değişimi sürdürecek, ya da geri dönecek.Köhler'in mektubu ve Ecevit'in açıklamalarından bizim çıkardığımız sonuç şu: Belki revizyona gidilecek, ama bu program öyle ya da böyle devam edecek. Hükümet, programın devamından başka çare olmadığını göreceği gibi, IMF de Türkiye'yi bu şekilde bırakamayacağını anlayacak. Kısacası bu yolda dönüş yok.Ancak anlaşmaya biran önce varılması gerekiyor. Bu anlaşma Pazartesi piyasa açılana kadar açıklanırsa zayiat az olur. Ancak anlaşılan o ki; önümüzdeki haftaya sarkma ihtimali yüksek ve asıl sorun da işte burada. Piyasalar açılana kadar IMF yeni bir toplantı tarihi belirlemese bile, en azından ‘‘anlaşıyoruz’’ mesajı verirse, her iki taraf için de, Türkiye için de yararlı olacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!