IMF yerine AB denetimi geliyor

Avrupa BirliÄŸi, Türkiye’nin 2007’de IMF’yle stand-by anlaÅŸmasının sona ermesinin ardından reformlarda zorlayıcı olmak amacıyla denetim için altyapı oluÅŸturuyor.Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu tarafından düzenlenen program çerçevesinde Ekonomik-Mali Ä°liÅŸkiler Genel Müdürlüğü’nden Dirk Verbeken, Türk gazetecilere 9 Kasım’da açıklanacak olan Türkiye Ä°lerleme Raporu’ndan bazı bilgiler içeren bir sunum yaptı. Buna göre, 2005 yılına iliÅŸkin olarak önemli konu baÅŸlıkları, dışsal kırılganlık, mali kırılganlık, yapısal ve kurumsal reform gündemi ile ekonomik politikalar hakkında toplumda geniÅŸ konsensus saÄŸlanması olarak ortaya konuldu.Sunumda yer alan verilere göre, 1993-2004’ü kapsayan 10 yıllık dönemde Türkiye’de ortalama yüzde 4 olan doÄŸrudan yabancı sermaye yatırımlarının cari açığa oranı, Meksika’da yüzde 167, Çek Cumhuriyeti’nde yüzde 134, Macaristan’da yüzde 98, Slovakya’da yüzde 84, Brezilya’da yüzde 58 ve Polonya’da yüzde 38 oldu. Aynı dönemde toplam doÄŸrudan yabancı sermaye yatırımı Türkiye’de yalnızca 10 milyar dolar düzeyinde kalırken, Meksika’nın 158 milyar dolar, Çek Cumhuriyeti’nin 43 milyar dolar, Macaristan’ın 33 milyar dolar, Slovakya’nın 13 milyar dolar, Brezilya’nın 195 milyar dolar, Polonya’nın 22 milyar dolar doÄŸrudan yabancı sermaye yatırımı çektiÄŸi ortaya konuldu. Türkiye’nin yabancı sermaye yatırımlarının cari açığını karşılaması açısından rekabet ettiÄŸi diÄŸer ülkelere göre çok geride kaldığına dikkat çekilirken, mali iyileÅŸtirmenin temel olarak vergi artışlarına dayanması nedeniyle vergi yüklerindeki artışa da iÅŸaret edildi.EKONOMÄ°K KRÄ°TERLER AÄžIRLIK KAZANACAKDirk Verbeken sunumunda, AB’nin bugüne kadar Türkiye için siyasi kriterlere önem verdiÄŸini, bundan sonra ekonomik kriterlerin ağırlık kazanacağını kaydetti. IMF’nin kullandırdığı redilerin reformlar için teÅŸvik oluÅŸturan bir denetim unsuru olduÄŸunu, 2007’den sonra bu boÅŸluÄŸun doldurulması için AB’nin denetim parametreleri önerilerinin hazırlandığını anlatan Verbeken, bu çerçevede 2-3 aylık rapor ve görüşmelerle Türkiye ekonomisini takip edeceklerini bildirdi. GeniÅŸletilmiÅŸ ekonomik diyalogun yılda 2 kez yapılmasının planlandığını ifade eden Verbeken, Türkiye’de ekonomiyle ilgili karar veren sayısının fazlalığından ÅŸikayet etti. Verbeken, "Türkiye’de masaya çok insan oturduÄŸu için bazen kendini aciz hissediyorsun" diye konuÅŸtu. Verbeken, Türkiye ekonomisini izlediklerini, bazen uyarı gönderdiklerini anlattı. "SENDÄ°KALAR EKONOMÄ°K VÄ°ZYONA SAHÄ°P DEĞİL"Türkiye ekonomisiyle ilgili yalnızca hükümet yetkilileriyle deÄŸil, özel sektörle de görüştüklerini kaydeden Verbeken, IMF ve Dünya Bankası’ndan da geçen hafta bilgi aldıklarını ifade etti. Türkiye’deki sendikalarla görüşmelerin diÄŸer ülkelerden farklı olduÄŸunu belirten Verbeken, Türkiye’deki sendikaların bölünmüş yapıda olduklarını ve ekonomik vizyona sahip olmadıklarını söyledi. Â