IMF hukukta sürat istedi

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Uluslararası Para Fonu`nun (IMF) hukuk siteminin süratli iÅŸlemesini, bu arada alacaklıların alacaklarına zamanında kavuÅŸmasını istediÄŸini belirtti. IMF heyeti içinde yer alan Bankacılık Bölüm Åžefi Carl Lindgren ve icra iflas konusunda uzman Mark Griffith`i kabul ederek bir süre görüşen Türk, ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Ziyarette Türkiye`de hukuk ve yargı alanında yapılan reform çalışmaları konusunda bilgi verdiÄŸini anlatan Türk, ``IMF, hukuk sisteminin süratli iÅŸlemesini, bu arada alacaklıların alacaklarına zamanında kavuÅŸmasını istemektedir`` dedi. Bu çerçevede çeÅŸitli kanunlarda yapılan ve yapılmakta olan deÄŸiÅŸikliklerin gözden geçirildiÄŸini belirten Adalet Bakanı, şöyle devam etti: ``BilindiÄŸi gibi Türkiye`de temel kanunlarda deÄŸiÅŸiklik çalışmaları var. Bunlardan biri olan Medeni Kanun yürürlüğe girdi. Bu Kanun aynı zamanda kredi sistemine güvenceyi artırıyor. Öte yandan, Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Bunlarda AB standardı esas alınmıştır. Bunlar önümüzdeki 1 yıl içine tamamlanmış olacak.`` USUL HUKUKU PAKETÄ°Bir usul hukuku paketinin önümüzdeki haftalarda Bakanlar Kurulu`na, uygun görüldüğü takdirde de TBMM`ye sunulacağını açıklayan Bakan Türk, bu paket içinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu, Ä°cra Ä°flas Kanunu ve Ä°ÅŸ Mahkemeleri Kanunu`nda ya tümüyle ya önemli maddelerde deÄŸiÅŸiklikler yapan hükümlerin yer aldığını kaydetti. Ayrıca ilk derece mahkemeleri ve bölge asliye mahkemelerinin kurulması ile ilgili kanun tasarısının da bu paketin içinde olduÄŸunu söyleyen Türk, yeni paketin ortak noktasının Türkiye`de istinaf mahkemelerinin kurulması ve temyiz öncesinde istinaf yolunun açılması olduÄŸunu vurguladı. Türk, bu tasarılar yasalaÅŸtığı zaman Nisan`da 15 ilde bölge asliye mahkemelerinin kurulacağını kaydederek, bu konular hakkında IMF uzmanlarına bilgi verdiÄŸini ifade etti. Ä°CRA Ä°FLAS TAKÄ°PLERÄ°Krizle birlikte icra iflas takiplerindeki artışa dikkat çeken Bakan Türk, alacaklıların haklarını gecikmeden elde etme hakları olduÄŸunu, borçluların da borçlarını ödeyebilecek durumda olmaları gerektiÄŸine iÅŸaret etti. Bu konuda Ä°stanbul yaklaşımı gibi yeni yaklaşımlar olduÄŸunu, alacaklılar hakkında bir yarışmaya meydan vermeksizin haklarını almalarını saÄŸlayacak, borçlunun da borçlarını ödeyebilecek durumda bulundurabilecek çalışmaların yapıldığını anlatan Adalet Bakanı, şöyle konuÅŸtu: ``Bu şüphesiz alacaklılar arasında bir centilmenler anlaÅŸmasını yapılmasını gerektirmektedir. Ancak hukuki bakımdan da buna olanak saÄŸlayacak bir düzenleme yapılabilir. Ä°cra Ä°flas Kanunu`nda alacaklılarla borçluların menfaatlerini dengeleyici hükümler vardır. Fakat ihtiyaçlar daima yürürlükte olan kanunların gözden geçirilmesinive uluslararası standartların da yapılacak deÄŸiÅŸikliklerde dikkate alınmasını gerektirir. Bu konuda Bakanlığımızda çalışmalar devam etmektedir. Bu konularda karşılıklı görüş alışveriÅŸinde bulunduk.`` HİÇ BÄ°R FÄ°RMA GÃœNDEME GELMEDÄ°Gazetecilerin ``Heyetin herhangi bir talebi oldu mu?`` ÅŸeklindeki sorusu üzerine Türk, özellikle Ä°cra Ä°flas Kanununda alacakların tahsilini kolaylaÅŸtıran ve burada alacaklıları zarara uÄŸratacak gecikmelere meydan vermeyecek hükümlülerin gerekli olduÄŸuna iÅŸaret ettiklerini kaydetti ve ``Bu konuda zaten aramızda görüş farkı yok`` dedi. Sorular üzerine hiç bir firmanın görüşme sırasında gündeme gelmediÄŸini söylen Bakan Türk, ``Bir takvim var mı?`` sorusunu da şöyle cevapladı: ``Tabi... Sözünü ettiÄŸim usul kanunları paketi önümüzdeki haftalarda Bakanlar Kurulu`na ve uygun görüldüğü takdirde TBMM`ye sunulacak. Borçlar ve Türk Ticaret Kanunu ile ilgili deÄŸiÅŸiklik çalışmalarının, bu konuda çalışmaların hazırlanmasıyla önümüzdeki yıl içinde tamamlanacağını düşünüyoruz`` Türk, 2003 yılının tüm bu kanunların yasalaÅŸması açısından önemli bir yıl olacağını, ama usul paketinin önümüzdeki yıl yasalaÅŸmasını beklediÄŸini kaydetti. Öte yandan, bunların performans kriterleri içinde yer alıp almadığı yönündeki bir soruyu da IMF Bankacılık Bölüm Åžefi Carl Lindgren cevapladı. Burada yapılanın hukuk ve adalet sitemine iliÅŸkin bilgi almaktan ibaret olduÄŸunu vurgulayan Lindgren, Türkiye`de yapısal reformların yapıldığını ve ilerlediÄŸini, bunların yürümekte olan programın önemli unsurları olduÄŸunu ancak performans kriteri olmadığını kaydetti. BANKACILIK SUÇLARININ DGM`LERDE GÖRÃœLMESÄ°BaÅŸka bir soru üzerine ise Adalet Bakanı Türk, bankacılıkla ilgili olarak Adalet Bakanlığı`nda bir çalışma yapılmadığını ve Bankalar Kanunu`nun yürürlükte olduÄŸunu hatırlatarak, şöyle konuÅŸtu: ``Meclis`te son olarak DGM`lerle ilgili deÄŸiÅŸikliÄŸin bankacılık kesimi doÄŸrudan doÄŸruya hiçbir ilgisi yoktur....DGM`ler ülkemizde sadece 9 ilde görev yapmaktadır. Oysa ağır ceza mahkemeleri bütün illerimizde ve büyük ilçelerimizde mevcuttur. Bu nedenle Türk Ceza Kanunu`nun 313. maddesi kapsamındaki suçlar bundan böyle daha hızlı olarak ve suçun iÅŸlendiÄŸi yere en yakın yerde ele alınacak ve sonuçlandırılacaktır. Dolayısıyla bu deÄŸiÅŸiklik yolsuzlukla mücadeleyide güçlendirecektir.. Yapılan deÄŸiÅŸiklik bu suçların baÄŸlantılı suç olarak birlikte ele alınmasını saÄŸlayacaktır. Dolayısıyla delillerin deÄŸerlendirilmesi bakımından da bu yapılan deÄŸiÅŸiklik suçların ortaya çıkarılması ve yolsuzlukla mücadele bakımından daha uygun bir çözüm getiriyor.`` Bankacılık açısından bugüne kadar yapılanların yeterli görülüp görülmediÄŸi konusunda IMF uzmanlarına sorulan soruya karşılık Lindgren, görüşülmediÄŸini söylerken, ``DiÄŸer reformalar yeterli mi?`` sorusuna da toplantının tek konusunun hukuk ve yargı sistemi reformları olduÄŸunu belirterek, ``Bugünün konusu bunlar deÄŸildir`` dedi. Â