İmamla cemaat ilişkisi

Güncelleme Tarihi:

İmamla cemaat ilişkisi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2002 00:00

DEVLET Hava Meydanları ve İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün aklı, milletin trilyonlarca lirasını işe yaramaz havalimanları yaptırırken başına gelmemiş... Dünkü bir gazetede verilen bilgiye göre sırf Sayın Bakan o yöreden milletvekili seçildiği için örneğin Çaycuma'ya paralar dökülmesi, kimseyi rahatsız etmemiş. Benzeri örnekler Uşak, Sinop, Balıkesir, Tokat, Sıvas ve Isparta'da da yaşandığı halde hesap soran olmamış.Ama 2000 yılında Uşak'takinin 70 milyar, Sinop'takinin 330 milyar, Tokat'takinin 350 milyar, Balıkesir'dekinin 37 milyar, Çaycuma'dakinin 68 milyar, Isparta'dakinin ise 1 trilyon 300 milyar lira zarar ettiği ortaya çıkınca... Galiba ipin ucunu kaçırdık, demişler. Hepsini kapatmaya karar vermişler.Ammaa... Memlekete sadece Süleyman Demirel gibi bir evlat hediye etmiş olma her türlü ayrıcalığa hak kazandırdığı için olsa gerek, diğer tüm havalimanlarının toplam zararının iki misli zarar etmesine rağmen Isparta Havalimanı'nın kapatılmasından vazgeçilmiş.Ehhh... Biz eğer Sayın Süleyman Demirel'in hatırı kırılmasın diye yılda yaklaşık 1 milyon dolar zarar eden bir havalimanını açık tutacak kadar zengin isek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan hiç boşuna, ‘‘Kaçak enerji kullanımı korkunç boyutlara ulaştı, kaçak elektrikle ahırına hayvanlar üşümesin diye rezistans döşeten bile var’’ diye şikáyet etmesin.İmam ne yaparsa cemaat ne yapar, hepimiz biliriz.Sayın Çakan'ın, halen toplam üretimin yüzde 21.6'sının kayıplara gittiğini, bunun yüzde 7'sinin teknik kayıplar olduğunu, geriye kalan yüzde 14.6'sının kaçak kullanımlarla tüketildiğini söylediği bildiriliyor. Bu kaybın yıllık değeri 1.5 milyar ABD Doları'nı buluyormuş.İnanılmaz bir soygun... Çünkü vatandaş, yakalasalar bile ceza almadan kurtuluruz inancını kafasına yerleştirmiş. Elektrik sayacı taktıranların enayilik ettikleri için para ödediklerini dinlemekten bıkmış.O da devleti ancak bu kadar yani çaldığı elektriğin değeri oranında soyabildiği için, ötekilere katılmış.Bütün bunlar bizim kültürümüzün ayrılmaz bir parçası ve nerdeyse ulusal bir kurum haline gelmiş olan avantacılığımızın yansımaları. Avantacılık o kadar derin şekilde genlerimize bile işlemiş ki, gidin Süleyman Demirel'den başlayıp Diyarbakır'ın bilmem ne mahallesindeki ahırına kaçak elektrik getirip de hayvanları onunla soğuktan koruyan kıroya kadar hepsine sorun... Size tüm samimiyetleriyle ve avazlarının yettiği kadar güçlü bir sesle ‘‘devletin kanını emmenin ahlaksızlık olduğunu’’ savunacaklardır.Aynı anda hem asalak yahut hırsız, hem de dürüst olabilen bu kadar çok insanın yaşadığı bir başka toplum acaba var mı?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!