Ilımlı İslam modeli

Güncelleme Tarihi:

Ilımlı İslam modeli
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2004 00:00

Genel Kurmay Başkanı Org.Başbuğ’un “Hem laik hem ılımlı İslam devleti bir arada olmaz” sözleri gazete köşelerine bomba gibi düştü.Sanki Türkiye’in “Ilımlı İslam” ile Müslüman dünyasına örnek gösterilmesi düşüncesini ilk kez duyuyorlardı. Oysa Yeşil Kuşak projesinden vazgeçen ABD, Wolfowitz’in ve Powell’in ağzından bu ham hayallerini kaç kez dile getirmişlerdi.Türk medyası bu tasarının ne anlama geldiğini, Org. İlker Başbuğ’un protestosunu duyana kadar kesinlikle anlamamıştı. Irak savaşından sonra atılan mutluluk manşetlerini anımsıyorum. Zamanında düşünülmüş düşüncenin değeri vardır. Gerisi boş lâf... Bu tehlikeli konuda yayınladığım (Hürriyet, 8 Nisan 2003) yazılardan birini (“Irak’a Türkiye Modeli”) tekrar ilginize sunuyorum. (“Yedi Canlı Cumhuriyet”, Cumhuriyet Kitapları, S.51). ***[2 Nisan günü Türkiye’ye gelen ABD Dışişleri Bakanı Powell “Bölgedeki tek Müslüman ve demokratik ülke olan Türkiye, inşa etmeyi düşündüğümüz Irak’a en iyi model ülke. Biz de Türkiye gibi bir Irak yaratacağız” demişti.Kimilerimizi pek mutlu edecek bu cümle bana bir küfür gibi, Türkiye’ye yapılan bir hakaret gibi geliyor. Mr.Powell, Türkiye modelinin çarşıdan birkaç milyar dolara, 50-60 ölünün kanı pahasına satın alınabileceğini sanıyor.Şu kadarını söyleyeyim: Daha öncesini bir yana bırakalım, ama Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri Birinci Meşrutiyet’le (1876) atılmıştır. Yani 127 yıllık bir geçmiş var defterde.Irak’ta, Türkiye Cumhuriyeti’nin dil, harf ve kıyafet devrimlerini aklımıza bile getirmeyelim. Ama laiklik, hukuk ve adalet devrimi, öğretim birliğine dayalı (Tevhid-i Tedrisat Kanunu) eğitim devrimi, kadın devrimi olmadan Türkiye modeline dayalı bir Irak yaratılamaz. Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasının değişmez ikinci maddesinin Irak anayasasına aynen alınması gerek: “Irak Cumhuriyeti...........demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.”***İslâm’ın sadece bir din konumunda olduğu bir ülkenin anayasasına yukarıdaki maddenin kolayca yazıldığını sanıyor ABD. Hiç de kolay olmadı! Üstelik Irak yapısal olarak Türkiye’ye benzemez, Arap ülkeleri için İslâm sadece bir din değildir, dildir, yazıdır, kültürdür, uygarlıktır.ABD’ye şaşıyorum. Yöneticileri acaba herhangi bir toplumbilimci, tarihçi, Arap bilimci, şarkiyatçı ile konuştu mu bu konuda? Ne diyecekler acaba Irak’a Türkiye modelinin ihracı konusunda? Onlar da benim gibi “Bu iş olmaz!” diyeceklerdir. ABD bunun bildiği için sormamıştır, çünkü Irak’a yapılan müdahale en büyük gerekçesinden yoksun kalır.***ABD-İngiltere koalisyonunun Irak’a müdahalesinden bu yana Fransız basını Arap aydınlarıyla harıl harıl söyleşi yapıp yayınlıyor.Paris-X-Nanterre Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyat hocalığı yapan, France-Culture radyosunda “İslâm Kültürleri” programını yöneten Tunuslu yazar Abdelwahab Meddeb, Orta Doğu toplumlarının demokrasi için yeterli olgunluğa erişmedikleri söylüyor (Le Point, 21 Mart 2003). Gerekçesi çok açık. Şu cümleyi çok iyi okuyalım:“Müslümanların tarihsel durumu dinin demokrasi ile bağdaşmaz olduğunu gösteriyor. Batıda, modernite ile demokrasinin dine karşı gerçekleşmiş olduğunu size hatırlatmak isterim.”Demek ki Müslüman ülkelerde de demokrasinin dine karşı gerçekleşmesi, yani laiklik ilkesine dayanması gerekmektedir. Türkiye bu operasyonu Mustafa Kemal’in önderliğinde büyük bir antiemperyalist kurtuluş savaşı vererek gerçekleştirdi. ABD, Irak’ta devleti laikleştirmeden demokrasiyi kuramaz. Halk ve din böyle bir operasyona hazır değil! Üstelik Iraklının gözünde ABD kim? Bölgeyi denetim altında tutmak için eylemini demokrasinin ahlâki kaftanı altında meşrulaştırmak isteyen bir kâfir emperyalist.Kutsal Türkiye Cumhuriyeti’ni böyle komedilere alet ettirmeyelim. ]***Bu konuya döneceğim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!