Komisyonun her yıl yayınladığı ve son bir yıllık gelişmelerin değerlendirildiği İlerleme Raporu’nun ayrıntıları belli olmaya başladı. Türkiye’nin ekonomik, siyasi ve sosyal alanda bir fotoğrafının gözler önüne serileceği raporda bu yıl laikliğe atıfta bulunuldu. Türkiye’de ’laikler ve dindarlar’ arasındaki kutuplaşmaya dikkat çekilen raporda "AB süreci, laikliğin en büyük güvencesidir" deniliyor. Türkiye’deki 22 Temmuz seçimlerinden övgüyle söz ediliyor ve seçimler sonrası toplumun her kesiminden temsilcilerin TBMM’ye yollandığı belirtiliyor. Özellikle yüzde 10 barajına rağmen DTP’lilerin TBMM’ye seçilmesinin, Kürt sorununun siyasi çözümüne katkı sağlayabileceği belirtiliyor. Cumhurbaşkanlığı
seçim sürecinin, ’ordunun müdahalesine’ rağmen başarıyla tamamlanmasının memnuniyet verici olduğu, asker-sivil ilişkilerinin AB prensiplerine uyarlanması gerektiği kaydediliyor.
301’E ELEŞTİRİ Raporda TCK’nın 301’inci maddesinin değiştirilmemesine eleştiri getiriliyor. "Türklüğü aşağılamak" gibi ifadenin yer aldığı bu maddenin Avrupa’da benzeri olmadığı belirtiliyor. Bir çok yazar ve gazeteci hakkında davaların açılmasına neden olan bu maddenin değiştirilmesi isteniyor.
KIBRIS’TA ÇÖZÜM Raporda Kıbrıs konusu da var. Ankara’nın, Rum gemi ve uçaklarına liman ve havaalanlarını açması, bu bağlamda ek protokolü onaylaması isteniyor. Kıbrıs sorununun çözümü için BM süreci destekleniyor.