İklim-Doğa

Güncelleme Tarihi:

İklim-Doğa
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2005 23:05

Sirkesineğinin ilginç solunum tekniği

Sirkesineği uçarken, hortumunu belli aralıklarla gererek bu hareketle kafasındaki boşluklardaki havayı da solunum organlarına pompalıyor.

Ulm Üniversitesi bilim adamları bu şekilde sirkesineği beyninin ve gözlerinin oksijenle en iyi şekilde beslendiğini saptadılar. Aslında beslenme için gerekli olan hortumun bu tür bir pompalama sisteminde kullanıldığı daha önce bilinmiyordu.

Böceklerin akciğerleri yoktur bu yüzden soluk tüpleri şeklide birbirine bağlı olan trake sistemiyle solurlar. Bu tüpler bedenin üzerindeki soluk boşluklarıyla havalandırılır. Bunlar açık olduğunda içeri oksijen dolar ve biriken karbondioksit dışarı atılır. Böceklerin birçoğu kan dolaşımına sahip olmadıkları için oksijeni hemoglobin ya da benzeri bir aktarım aracıyla hücrelerini besleme şansına sahip değildirler.

Bu yüzden, gerekli oksijenin difüzyon süreçleriyle beden hücrelerine ulaştığı pasif solumayla yetinirler. Daha önceki araştırmalarda da bu difüzyonun örneğin karın kaslarıyla veya uçuş hareketleriyle hızlandırılabildiği keşfedilmişti.

Her zaman işlemiyor

Ancak yeni teoriye göre bu mekanizma ancak hızlandırılmış bir metabolizmayla daha fazla oksijene ihtiyaç duyulduğu zaman işlemekte. Fakat bilim adamları şimdi sineklerdeki solunum mekanizmasını inceleyerek bilinmeyen bir teknik saptadılar.

Sinekler, metabolizma hızının değişmemesine rağmen düzenli aralıklarla önemli oranda karbondioksit salıyorlar ve bu amaçta karın kaslarını değil hortumlarını pompa niyetine kullanıyorlar. Ayrıca, beden yüzeyindeki soluk boşluklarının çalıştırılmasının da düzenli soluk alışverişinde etkili olduğu anlaşılmış. Fakat bu kadar zorlu bir solunum mekanizmanın ne gibi avantajları olduğunu bilim adamları henüz kesin olarak bilemiyorlar.

Güney Kutbu’ndaki ısınma, bitki ve hayvan dünyasını değiştiriyor

Kutup araştırmacılarına göre Güney Kutbu’nun bazı bölgeleri geçen son 50 yıl içinde iki ila üç derece kadar ısınmış. Jena’da gerçekleştirilen 22.Uluslararası Kutup Konferansı’nda konuşan organizatörlerden biri olan Hans-Ulrich Peter: "Küresel ısınmadan en çok etkilenen bölge, Antarktika’nın güney Amerika’yı gösteren uzantısı" diye konuştu.

Sıcaklık artışı daha şimdiden bitki ve hayvanlar dünyası üzerinde etkili olmuş. Antarktika yarım adasındaki dev Şelf buzulları git gide küçülmekte diyor kutup uzmanı.

Peter, uluslararası bir araştırma ekibiyle Güney Kutbu’ndaki bitki ve hayvan dünyasının etkilenmemesi için bilimsel araştırmaların ve turizmin ne şekilde organize edilmesi gerektiğini araştırıyor.

Mesela uçakların, helikopterlerin ve araştırma istasyonlarına ait araçların doğayı olumsuz yönde etkileyebileceğini söylüyor uzman. Bilim adamları bu yüzden örneğin uçuş koridorlarını belirleyen bir yönetmelik hazırlamak istiyorlar.

Mercan resiflerini, gözle görünmeyen organizmalar canlı tutuyor

Her ne kadar mercanlar ve mercan balıkları birer renk cümbüşü yaratsalar da asıl iş resiflerde gizlenen organizmalara düşüyor. Sonuç Hollandalı biyologların araştırmalarıyla ortaya çıktı.

Buna göre besleyici madde dolaşımı, sayısız mağara ve yarıklarda yaşayan süngerler ve diğer omurgasızlar tarafından canlı tutulmakta. Royal Netherlands Institue for Sea Reserch NIOZ kurumundan Sander Scheffers, bu bulgunun resiflerin korunması açısından önem taşıdığını vurguladı.

Şöyle, mercan resifleri korunmak istendiğinde çevreyle ilişkisindeki işlevlerin de anlaşılması gerek. Karayiplerdeki Curacao adasındaki mercan resiflerini araştıran Scheffers, özel bir sualtı kamerasıyla, mercanların kireç temelindeki boşlukları saymış.

Buna göre mağaraların iç yüzeyleri, mercanların dış yüzeylerinden sekiz kat büyük. Ayrıca buralarda çok sayıda sünger, boru kurtları ve midyeler yaşamakta. Bu gizli fauna ise boşlukların %60’ını doldurmakta ve bu şekilde muazzam bir biyokütle meydana gelmekte.
Mağarada yaşayan organizmalar, plankton ve diğer asılı parçacıkları filtre ederek, anorganik biçimde besleyici madde salgılıyorlar diye açıklıyor Scheffers. Bu besleyici maddelerse deniz bitkilerini ve diğer organizmaların büyümelerini tetiklemekte. Hesaplara göre sadece süngerler, çevrelerindeki deniz suyunu beş dakika içinde filtre ederek temizliyorlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!