İbretlik bir bakan öyküsü

Güncelleme Tarihi:

İbretlik bir bakan öyküsü
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2018 01:16

Eski Milli Savunma Bakanı Mehmet Ercan Vuralhan, İstanbul Sirkeci’deki bir kafede bıçaklanarak öldürüldü. Ölümünün ardından eski bakanın geçmişi gündeme geldi. O geçmişte karşılıksız çekten ihale yolsuzluğuna epey bir suç iddiası konuşuldu. Ve onu ölüme götürenin de ‘akçeli işler’ olduğu iddia ediliyor. Peki kimdi Ercan Vuralhan?

Haberin Devamı

İbretlik bir bakan öyküsü
1987 yılında Anavatan Partisi’nden Ankara Milletvekili seçilmişti Vuralhan. İkinci Özal Hükümeti’nde Milli Savunma Bakanı oldu.

Ercan Vuralhan denilince, akla ilk gelen 38 şehidin can verdiği Casa uçaklarının ihalesiydi. Çünkü Vuralhan, bu ihaleyi açan kişi olarak biliniyordu.

ZIRHLI ARAÇ ALIMI
Zırhlı araç alımına adı karıştığı için yolsuzlukla suçlanan Vuralhan, bu nedenle olayı ortaya çıkaran gazeteci Uğur Mumcu’yla da davalık olmuştu. Skandalın yaşandığı dönemleri yakından bilen, ancak isminin açıklanmasını istemeyen bir gazeteci, şöyle anlatıyor: “Ercan Vuralhan o zaman Dışişleri Bakanlığı Mali İdari İşler bölümünün alımlarla ilgili bir numarasıydı. Ve bir şekilde fiziki testleri geçmemesine rağmen zırhlı araçların alımını sağladı. Sonra da bakan oluverdi. Bakanlığı döneminde işleri Ankara’daki ünlü ‘çiçekçi İ.’ adlı bir kadın aracılığıyla yapıyordu. CASA uçaklarının alımı için de o kadın bir işadamına aracılık etti. Bakan olduğu zamanı bırakın, dışişlerinde bile kimseyle ilişkisi yoktu Vuralhan’ın. Snop biriydi ve rahatlıkla söyleyebilirim, ruhu kriminaldi. Karşılıksız çek davasını duyduğumda küçük işlerle ilgilenmesine şaşırmıştım...”

Sözü; bakanlığı döneminde kabinede Sağlık Bakanı olarak görev yapan Halil Şıvgın’a bırakalım: “Kendisi bir Malatyalı olarak Özal’a yakınlaşarak ve o kontenjandan istifade ederek milletvekili, ardından da bakan oldu. Bakan olduktan sonra daha önce çalıştığı Dışişleri’nde yolsuzluk yaptığı iddiaları parti içinde konuşulmaya başlandı. Bu iddiayı Mesut Yılmaz Bey’in ortaya attığı belirtiliyordu. Ben o zaman grupta bir konuşma yaptım, ‘İtham etmek de savunmak da zor’ dedim. Ercan Vuralhan’ın yanında yer alıp, Mesut Yılmaz’ı haksız bulmuştum. Ama sonra üzülerek iddiaların doğru olduğunu öğrendim. Bir sonraki seçimde aday değildi. Sonra da parti dağıldı zaten ve bir daha görüşmedik. Tabii hiçbir arkadaşımızın böyle ölmesini istemeyiz. Allah rahmet eylesin ve varsa taksiratını affetsin diyelim.”

Dönemin Adalet Bakanı Oltan Sungurlu da Halil Şıvgın gibi kendisinin Malatyalı kontenjanından partiye girdiğini söyledi ve “Vuralhan için tam bir ANAP’lı diyemeyiz” dedi. O dönemde herhangi bir yakınlığı olmadığını, sonraki yıllarda yolsuzluklarla ilgili iddiaları da basından takip ettiğini belirtti.

CEZAEVİNDEN BİR ANI
Ve İkinci ANAP Hükümeti’nin Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, kendisiyle bir anısını anlatmayı tercih etti: “Kabinede sakin bir arkadaştı. Bir ara benim de bir zamanlar yattığım Mamak Cezaevi’ne gidelim dedim, bizimle birlikte geldi, yattığım koğuşu gösterdim. Oradaki görevlilere, ‘Cezaevine girenlere kötü davranmayın. Bakın ben de burada yattım, şimdi bakanım. Onlara insan olarak bakın’ dedim. Ercan Vuralhan beni destekleyen bir tutum içinde oldu o dönemde. Diplomat havasında bir insandı, çekler karşılıksız çıktı gibi bazı sıkıntılar çektiğini sonraki yıllarda duydum ancak kendisiyle görüşmüyorduk...”

CİNAYETTEN HEMEN ÖNCE 'PEÇETE' MUTABAKATI
İbretlik bir bakan öyküsü
ESKİ Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan’ı öldürmekten gözaltına alınan Yüksel Karababa, Adalet Sarayı’nda çıkarıldığı nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği tarafından, ‘kasten öldürmek’ suçundan tutuklandı.

Emniyetteki ifadesine göre Karababa, Vuralhan’dan görüşme talebinde bulundu. Vuralhan, Sirkeci’deki bir kafede önceki gün saat 14.00’e randevu verdi. Karababa gelince Vuralhan, özel bir konu konuşacaklarını söyleyerek korumasını masadan gönderdi. Karababa, polis ifadesinde, bu anları, “Borcunu ödemesini istedim. Ama yine para isteyince kendimi kaybettim. Bıçakla boğazını kestim” diye anlattı.

Polis, Vuralhan ve Karababa’nın cinayetten hemen önce aralarında bazı mutabakatlar yaptıklarını belirledi.

Olaydan sonra masada bulunan peçete ve bazı kâğıtların üzerinde, Vuralhan’ın, “Birleşmiş Milletler’den gelecek 150 milyon dolar paramın 5 milyon dolarını Yüksel Karababa’ya vereceğim” yazdığı belirtildi. Peçete ve kâğıtlar, soruşturma dosyasına konuldu.


KATİL ZANLISIYLA AYNI İDDİANAMEDE

ERCAN Vuralhan, bakanlığının ardından ‘dolandırıcılık, hileli iflas ve Çek Kanunu’na muhalefet’ suçlarından uzun süre arandı. Bu sürede Florya’daki TBMM misafirhanesinde kalan Vuralhan, tesadüfen Bakırköy’de 2001’de gözaltına alındı, sonra bırakıldı. 2005’te tekrar yakalanarak cezaevine girdi. Vuralhan ve katil zanlısı Yüksel Karababa’nın adı 2015 yılındaki bir dolandırıcılık davasında da geçti. İddianamede, Vuralhan yaklaşık 63 bin TL dolandırıcılıkla suçlandı. / Çetin AYDIN

BAKMADAN GEÇME!