Hürriyet'e mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Hürriyete mektuplar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2003 00:49

Ek Taşıt Vergisi sitemi

Bizler 30 Eylül tarihli gazetenizde Sayın Şükrü Kızılot'un yazısında ‘‘Ek Taşıt Vergisi'nin mutlaka ödenmesi gerektiğini, Anayasa Mahkemesi vergiyi iptal etse bile 30 Eylül'den sonra alınacak bu kararın geriye yürümeyeceği için faiz ödemek zorunda kalacağımızı’’ okuduk.

O yazıyı okuyana kadar Ek Vergi'yi ödeme niyetinde değildik. Şimdi Ek Vergi iptal edildi ve ödemeyenlerin herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşıldı. Bizleri yanlış yönlendiren Sayın Kızılot ve Hürriyet Gazetesi bu konunun takipçisi olmalı, ödenen vergilerin gelecek yıldan mahsup edilmesi için hükümet üzerinde baskı oluşturmalıdır. Yayıncı sorumluluğu bunu gerektirir.

Mustafa KAYIŞ

yapiteknikltd@superonline.com

TEMSİLCİNİN NOTU: Okurumuzun bu şikáyetini, Hürriyet'in vergi uzmanı yazarı Prof. Dr. Şükrü Kızılot şöyle yanıtladı:

‘‘Söz konusu yazı 30 değil, 28 Eylül 2003 tarihlidir. Bu yazımda ve Taşıt Vergisi ile ilgili diğer yazılarımda okurlara bir uyarıda bulundum ve ‘ihtirazi kayıtla' ödenmesi halinde, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına bağlı olarak, ödenen vergilerin geri alınabileceğini belirttim. Okurumuz ısrarla yaptığım bu öneriye uyup ihtirazi kayıtla ödeme yaptıysa herhangi bir sorunu yok.

İptal sonrası, ödeyenlerin vergisinin gelecek yıl taşıt vergisinden mahsubu konusunda da gerekçeli yazılar yazdım. Şu aşamada hükümet yetkilileri de bu yönde bir kolaylık sağlama peşindeler. Böylelikle, okurumuzun ve onun durumunda olanların da sorunu çözülecek.’’


Tomashova’ya 60 metre

dünya rekoru kırdırdınız

Ülkede atletizme ilginin ne yazık ki yok denecek bir düzeyde olduğunu biliyorduk, ama Süreyya Ayhan'ın özellikle son bir yıl içinde gösterdiği başarılar, durumun yalnızca halkta değil, kendine ‘‘spor basını’’ diyen ‘‘futbol basını’’nda da pek farklı olmadığını ortaya koydu. Bu basın (gazetemiz Hürriyet'i de üzülerek bu gruba koymak durumundayaz) spor adına 1.5 dalı tanıdığı için (o yarımın basketbol olduğunu söylemeye gerek yok sanırım) atletlere ve atletizmle ilgilenenlere getirilen eleştiriler ölçüsüz olduğu gibi, bunları düzeltme amaçlı olan övgüler de desteksiz oluyor.

Geçtiğimiz günlerde koşulan son 1500 m. yarışında Süreyya'nın derecesi 3.57.73, bu yarışta 7. olan ama Ayhan'ı Dünya Atletizm Şampiyonası'nda geçen Tomashova'nınki ise 4.02.78. Yani aralarında 5 saniye var. Hürriyet'te ise, belki Süreyya'yı onurlandırmak amacıyla da olsa, yarışın bitiş anındaki fotoğrafta bu iki atlet arasına bir çizgi çekilerek 60 m. yazılmış. Bu hesapla, Tomashova eğer gerçekten son 60 metreyi 5 saniyede aldıysa, bu 12 m/s'lik bir hız eder. Ama bizim çok bilgili ‘‘spor basını’’mız elbette bu hızın erkekler 100 m. dünya rekoru hızından bile daha büyük olduğunun farkında değil. Burada, ‘‘Canım 60 m. ya da 30 m. fark olmuş, ne değişir? Bizimki geçmiş ya’’ diyenler olabilir. Burada önemli olan, basının yaklaşımı. Siz sayısal konulara da gereken ciddiyetle yaklaşıp, okuyucuya doğru verileri aktarın. Merak etmeyin, 30-35 metre fark atmış olmak da Süreyya'nın başarısını gölgelemez.

Yrd. Doç. Dr. Ercüment AKAT

Simitis’in tehdidi

7 Ekim 2003 tarihli bazı basın yayın organlarında, ‘‘Simitis'ten Açık Tehdit’’ başlığı altında haberler yayımlandı.

Haberlerde, Yunan Başbakanı Simitis'in Roma'da Başbakan Erdoğan'a, Kıbrıs ve Ege konularında ilerleme sağlanmaması halinde Yunanistan'ın, Türkiye'nin 2004 sonunda AB üyelik müzakerelerine başlamasını onaylamayacağını söylediği yeralıyordu. Bu haber gerçeği yansıtmamaktadır.

Başbakan Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Simitis arasında yapılan ikili görüşmede, haberde verilen şekilde hiçbir diyalog yaşanmamıştır.

Başbakan'ın Roma'da yaptığı tüm görüşmeleri bizzat izlemiş biri olarak bu açıklamayı yapmayı bir görev kabul ediyorum.

Bu tür asılsız ve spekülatif haberler Türkiye'nin itibarını zedelemektedir.

Egemen BAĞIŞ

TEMSİLCİNİN NOTU: Dış Haberler Servisi'miz, sözü edilen haberi Yunanistan'da yayımlanan Ta Nea Gazetesi'ne atfen hazırlamıştı. Gazete 6 Ekim günkü sayısında Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis'in, Başbakan Tayyip Erdoğan'la Roma'da yaptığı görüşmede Kıbrıs tehdidi savurduğunu yazmıştı.



6 yıl önceki olay


7Ekim tarihli gazetenizde ‘‘Bak Bakalım Adam Ölmüş mü’’ haberinin başlığı, sansasyona yöneliktir. Ülkenin bunca sorunu varken, haber değeri olmayan, 6 yıl önce meydana gelmiş olayın baş sayfada verilmesini size yakıştıramadım. Haber planlıdır ve yargılamayı etkilemeye yöneliktir. Bir gün sonra gazetenizde davanın sonucunun verilmesi de bu tarihin rastlantı olmadığını göstermektedir.

Nurettin AYDIN/Kadıköy C. Savcısı

TEMSİLCİNİN NOTU: Eleştiriyi Ankara Temsilci Yardımcımız Faruk Bildirici şöyle yanıtladı: ‘‘Bu olay 6 yıl önce yaşandı diye haber olmadığı eleştirisine katılmıyorum. Davanın Yargıtay'da görüldüğü gün haberin Hürriyet'te yayınlanması tümüyle tesadüf. Bunun asıl nedeni de başarılı muhabirimiz Oya Armutçu'nun Yargıtay'ın takvimini dikkatli izlemesi.’’



Nasıl yazar olunur?


SİZE danışmak istediğim bir konu var, cevap verirseniz çok sevinirim. Herhangi bir gazete, dergi vs. gibi yayın organlarında köşe yazarlığı yapmak için basın-yayın okumak şart mı? Benim gibi gemi inşaat mühendisi olan (28 yaşında), çok gezen, okuyan, birçok spor dalını takip eden, yazan (şimdilik deneme, öykü, şiir), sinema, tiyatro, sergi gibi faaliyetleri takip eden biri herhangi bir yerde bir köşe sahibi olamaz mı?

Özkan OKUDAN

ozkanokudan@hotmail.com

TEMSİLCİNİN NOTU: Bu konuda pek çok okurumuz mektup yazıyor. Köşe yazarlığı için basın-yayın okuma şartı yok. Hürriyet yazarları arasında da basın-yayın dışında eğitim almış pek çok isim var. Ancak köşe yazarlarımızın genel olarak ortak özelliği, uzun yıllar gazetecilik yapmış olmaları. Birkaç örnek vermek gerekirse, Başyazarımız Oktay Ekşi gazetecilik mesleğinde 50 yılı aştı; Ertuğrul Özkök muhabirlik, Ankara temsilciliği ve yayın koordinatörlüğü yaptı; Tufan Türenç Hürriyet'ten önce de Milliyet ve Güneş gazetelerinde yazı işleri müdürüydü; Emin Çölaşan ise çok ünlü bir röportaj yazarıydı.



OKURLARIMIZDAN

KISA KISA...



BARIŞ PURUT 15 Eylül tarihli gazetenizin son sayfasındaki ‘‘Naomi'yi Solladı’’ başlıklı haberde kullanılan fotoğraftaki model için uluslararası üne sahip değil denilmişti. Bu manken son derece ünlü bir süper model olan Ana Beatriz Barros'tur. Modelin internette pek çok fotoğrafı var.

BİLLUR PARLAYAN Sürekli bir Hürriyet okuru olarak, 6 Ekim tarihinde İstanbul'un Kurtuluşu ile ilgili ne yazık ki hiçbir yazıya rastlayamadım. Böyle anlamlı bir günün gözden kaçmaması gerekirdi, biraz titiz olun.

MUSTAFA ŞENTÜRK 29 Ekim'e yakın günlerde, 10. Yıl Marşı'nı gazetenizle birlikte MP3 olarak uygun fiyata verebilir misiniz. Bir yüzünde bestesi, diğer yüzünde de sözleri olursa çok memnun oluruz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!