Hükümete 5 mesaj
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 02, 2008 00:00
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis’in yeni yasama yılı açılışında hükümete beş mesaj verdi. Yolsuzlukla mücadelede yeterli olunmadığına vurgu yapan Gül, küresel kriz nedeniyle ekonomik tedbirlerin "gecikmeksizin alınması" çağrısı yaptı.
Geçmişte kısır çekişme ve tartışmaların ülkeye ağır maliyetler çıkardığına işaret eden Gül, "Tali tartışmaları ve konuları aşarak yüksek hedefler şemsiyesi altında birleşmek mecburiyetindeyiz. Özgüven, karşılıklı güven ve demokratik tolerans içinde 21. yüzyılın meydan okumalarına hep birlikte güçlü bir karşılık vermeliyiz" dedi.
Meclis açılışının bayram gününe tesadüf etmesinin ülkede hoşgörü, işbirliği ve karşılıklı saygıya dayalı siyasi iklimin oluşmasına katkıda bulunmasını dileyen Gül, özetle şu mesajları verdi:
Saydamlık düzeyi yükselsin
"Ülkemizde saydamlık düzeyinin yükselmesine olan ihtiyaç devam etmekle birlikte, "tedrici ve göreceli" de olsa bazı iyileşmeler olduğu gerçektir. Ama bunun yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu eğilimin geriye doğru gitmesi ise hiçbir şekilde kabul edilemez bir gelişme olacaktır. Ahilik kurumundan başlayarak iş ahlakı konusunda derin geleneği bulunan Türk toplumunun bu alanda çevresine de örnek olacak düzeye yükseleceğine inanıyorum, bunu temenni ediyorum.
Anayasa birliğimizi artırsın
Yeni Anayasal düzenlemelerin geçmişteki tecrübelerden ders alınarak yapılması doğaldır. Ancak yeni düzenlemelerin öncekilerden çok daha ileride olması da beklenecektir. Bu çalışmaların hızlı teknolojik-bilimsel gelişmeleri de hesaba katan uzak görüşlülükle yürütülmesi önem taşıyor. Yeni anayasal düzenlemelerin milli birlik ve toplumsal dayanışmamızı güçlendirecek biçimde, dışlayıcı olmayan, kapsayıcı bir yaklaşıma sahip olması elzemdir. Temel hak ve hürriyetleri güvence altına alan, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışını kuvvetle teyit eden bir nitelikte olması yeni anayasal düzenlemelerin gücünü ve sürdürülebilirliğini artıracaktır.
AB adımları süratlenmeli
AB ile tam üyelik müzakerelerimizin sağlıklı ilerlemesini temin etmek önceliğimiz olmalıdır. Yanlış algılamaları düzeltmek için ülkemizin köklü tarihi ile çağdaş gelişmelerini Avrupa ve dünya kamuoyu ile güçlü bir iletişim stratejisi kapsamında paylaşmalıyız. Yanlış algılamaların panzehiri gerçek bilgilerin ve tecrübelerin etkili bir şekilde yaygınlaştırılmasıdır. Kendi haline bırakarak sürecin arzu edilen hızda ilerlemesini sağlamak ve Türkiye’yi AB’nin 2014 mali perspektifine hazırlamak mümkün değildir. Atılması gereken adımlar sürekli ve süratli biçimde atılmalı, TBMM ilgili yasaları öncelikli ve özel gündemle ele almalı ve TBMM AB Uyum Komisyonu güçlendirilmelidir. AB de günlük ve kısa vadeli bakış açısından uzaklaşmalıdır.
Esas olan toplumsal barış
Terörle mücadelede kararlılık esastır. Ancak demokrasiye inanç ve bağlılık topyekûn bir sosyo-ekonomik kalkınma anlayışı terörü besleyen kaynakları ve terörün zeminini büyük ölçüde zayıflatacaktır. Bu suretle sağlanacak başarı, herkese şiddetle ve terörle bir yere varılamayacağını en iyi şekilde anlatacaktır. Bizim için esas olan toplumsal barışın sürekli kılınması ve bütün vatandaşlarımızın devletine aidiyet duygusunun pekiştirilmesidir.
Krizi, fırsata dönüştürelim
Bugün dünya ekonomilerinin içinde bulunduğu krizi, ülkemiz için bir fırsata dönüştürmek suretiyle aşmamız mümkündür. Ekonomik ve sosyal politikalarımızda bu yolda uyarlamalar yapma ihtiyacı ortadadır. Temel hedefimiz cumhuriyetimizin yüzüncü kuruluş yıldönümü olan 2023’de ülkemizin dünyanın en güçlü ekonomisine sahip 10 ülkesi arasında sokmak olmalıdır. Öngörülebilirliğin olduğu ortam ise sakin liman arayan girişimciler ve sermaye için çekici bir ortam sunacaktır. Özellikle ülkemizin çevresindeki büyük sermaye birikimleri ve krizlere beraber baktığımızda Türkiye’yi yatırım yapılacak güvenli bir ada haline getirebiliriz."
Kitaptan takip ettiler
Başbakan Erdoğan ve bakanlar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Meclis’in yeni yasama yılı açılışında hükümete verdiği mesajları dikkatle dinledi. Erdoğan ve bakanlar, Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşmasını, konuşma metninin yazılı olduğu kitapçıktan takip ettiler. Gül, konuşma öncesi ve sonrasında Bakanlar Kurulu’nun önünden geçerken Başbakan Tayyip Erdoğan ve bakanlarla tokalaşmadı.
Gül’e protesto![/images/100/0x0/55eb3b9cf018fbb8f8b3e939]()
YENİ yasama yılının açılışında Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü protesto etti. Gül, açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldiği anda Genç, oturduğu yerden kalkarak Gül’e karşı, "Laik demokratik cumhuriyetin ilkelerine uymayan biri o Köşk’te oturamaz. Orada Atatürk’ün izleri kalmadı. Sizi protesto ediyorum" diye bağırdı. AKP’liler, Genç’e, "Defol git, bu salondan çık" diye tepki gösterdi. Araya giren Köksal Toptan "Sayın Genç, ayıp oluyor, lütfen oturun yerinize" dedi ve iktidar partisi vekillerinden de sessizlik istedi.
Meclis açılışının bayram gününe tesadüf etmesinin ülkede hoşgörü, işbirliği ve karşılıklı saygıya dayalı siyasi iklimin oluşmasına katkıda bulunmasını dileyen Gül, özetle şu mesajları verdi:
Saydamlık düzeyi yükselsin
"Ülkemizde saydamlık düzeyinin yükselmesine olan ihtiyaç devam etmekle birlikte, "tedrici ve göreceli" de olsa bazı iyileşmeler olduğu gerçektir. Ama bunun yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu eğilimin geriye doğru gitmesi ise hiçbir şekilde kabul edilemez bir gelişme olacaktır. Ahilik kurumundan başlayarak iş ahlakı konusunda derin geleneği bulunan Türk toplumunun bu alanda çevresine de örnek olacak düzeye yükseleceğine inanıyorum, bunu temenni ediyorum.
Anayasa birliğimizi artırsın
Yeni Anayasal düzenlemelerin geçmişteki tecrübelerden ders alınarak yapılması doğaldır. Ancak yeni düzenlemelerin öncekilerden çok daha ileride olması da beklenecektir. Bu çalışmaların hızlı teknolojik-bilimsel gelişmeleri de hesaba katan uzak görüşlülükle yürütülmesi önem taşıyor. Yeni anayasal düzenlemelerin milli birlik ve toplumsal dayanışmamızı güçlendirecek biçimde, dışlayıcı olmayan, kapsayıcı bir yaklaşıma sahip olması elzemdir. Temel hak ve hürriyetleri güvence altına alan, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışını kuvvetle teyit eden bir nitelikte olması yeni anayasal düzenlemelerin gücünü ve sürdürülebilirliğini artıracaktır.
AB adımları süratlenmeli
AB ile tam üyelik müzakerelerimizin sağlıklı ilerlemesini temin etmek önceliğimiz olmalıdır. Yanlış algılamaları düzeltmek için ülkemizin köklü tarihi ile çağdaş gelişmelerini Avrupa ve dünya kamuoyu ile güçlü bir iletişim stratejisi kapsamında paylaşmalıyız. Yanlış algılamaların panzehiri gerçek bilgilerin ve tecrübelerin etkili bir şekilde yaygınlaştırılmasıdır. Kendi haline bırakarak sürecin arzu edilen hızda ilerlemesini sağlamak ve Türkiye’yi AB’nin 2014 mali perspektifine hazırlamak mümkün değildir. Atılması gereken adımlar sürekli ve süratli biçimde atılmalı, TBMM ilgili yasaları öncelikli ve özel gündemle ele almalı ve TBMM AB Uyum Komisyonu güçlendirilmelidir. AB de günlük ve kısa vadeli bakış açısından uzaklaşmalıdır.
Esas olan toplumsal barış
Terörle mücadelede kararlılık esastır. Ancak demokrasiye inanç ve bağlılık topyekûn bir sosyo-ekonomik kalkınma anlayışı terörü besleyen kaynakları ve terörün zeminini büyük ölçüde zayıflatacaktır. Bu suretle sağlanacak başarı, herkese şiddetle ve terörle bir yere varılamayacağını en iyi şekilde anlatacaktır. Bizim için esas olan toplumsal barışın sürekli kılınması ve bütün vatandaşlarımızın devletine aidiyet duygusunun pekiştirilmesidir.
Krizi, fırsata dönüştürelim
Bugün dünya ekonomilerinin içinde bulunduğu krizi, ülkemiz için bir fırsata dönüştürmek suretiyle aşmamız mümkündür. Ekonomik ve sosyal politikalarımızda bu yolda uyarlamalar yapma ihtiyacı ortadadır. Temel hedefimiz cumhuriyetimizin yüzüncü kuruluş yıldönümü olan 2023’de ülkemizin dünyanın en güçlü ekonomisine sahip 10 ülkesi arasında sokmak olmalıdır. Öngörülebilirliğin olduğu ortam ise sakin liman arayan girişimciler ve sermaye için çekici bir ortam sunacaktır. Özellikle ülkemizin çevresindeki büyük sermaye birikimleri ve krizlere beraber baktığımızda Türkiye’yi yatırım yapılacak güvenli bir ada haline getirebiliriz."
Kitaptan takip ettiler
Başbakan Erdoğan ve bakanlar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Meclis’in yeni yasama yılı açılışında hükümete verdiği mesajları dikkatle dinledi. Erdoğan ve bakanlar, Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşmasını, konuşma metninin yazılı olduğu kitapçıktan takip ettiler. Gül, konuşma öncesi ve sonrasında Bakanlar Kurulu’nun önünden geçerken Başbakan Tayyip Erdoğan ve bakanlarla tokalaşmadı.
Gül’e protesto
YENİ yasama yılının açılışında Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü protesto etti. Gül, açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldiği anda Genç, oturduğu yerden kalkarak Gül’e karşı, "Laik demokratik cumhuriyetin ilkelerine uymayan biri o Köşk’te oturamaz. Orada Atatürk’ün izleri kalmadı. Sizi protesto ediyorum" diye bağırdı. AKP’liler, Genç’e, "Defol git, bu salondan çık" diye tepki gösterdi. Araya giren Köksal Toptan "Sayın Genç, ayıp oluyor, lütfen oturun yerinize" dedi ve iktidar partisi vekillerinden de sessizlik istedi.