Hukukun üstünlüÄŸü bizi 4 kat zenginleÅŸtirir

Güncelleme Tarihi:

Hukukun üstünlüğü bizi 4 kat zenginleştirir
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 18, 2003 00:00

Merkez Bankası BaÅŸkanı Süreyya Serdengeçti, ‘‘Hukukun üstünlüğü ilkesi ortalama bir düzeye gelse bile Türk insanı 4 kat zenginleÅŸir’’ dedi.Merkez Bankası BaÅŸkanı Süreyya Serdengeçti, Türkiye'de hukukun üstünlüğü ilkesinin düşük seviyeden ortalama bir düzeye çıkması ile bile kiÅŸi başına düşen milli gelirin 4 kat artacağını söyledi. Süreyya Serdengeçti, Hürriyet'in de sponsorları arasında bulunduÄŸu 1'inci Uluslararası Finans Zirvesi'nde yaptığı konuÅŸmada, iyi yönetiÅŸim üzerinde durdu. Ekonomik performansla yönetiÅŸim kriterleri iliÅŸkisine baktığında Türkiye'nin maalesef zayıf olduÄŸunu ifade eden Serdengeçti, ‘‘İyi yönetiÅŸim güçlü bir ekonomik performansa ulaÅŸmak için hayati bir unsur’’ dedi.Türkiye'de yönetiÅŸim unsurları itibariyle son dönemlerde görülen göreli bir iyileÅŸmeye raÄŸmen geçmiÅŸteki kötü performansı nedeniyle 2002 yılı itibariyle benzer ülkelerin oldukça gerisinde bulunduÄŸunu anlatan Serdengeçti, ‘‘Bunun cevabı son derece basit, 30 yıldır süregelen yüksek enflasyon ve onun yarattığı tahribatı biz birinci sıraya koyuyoruz’’ dedi.Makroekonomik performans ve iyi yönetiÅŸimin, ÅŸeffaf ve hesap verebilir iyi kurumlar olmazsa gerçek potansiyellerine ulaÅŸamayacağını belirten Serdengeçti, bağımsız Merkez Bankası'nın Türkiye'nin iyi yönetiÅŸim ve iyi kurumlara yönelik olarak gerçekleÅŸtirdiÄŸi yapısal dönüşümün temel taşını oluÅŸturduÄŸunu kaydetti. Serdengeçti, ÅŸunları kaydetti:‘‘İyi kurumlar yanında uygulanmakta olan istikrar programı çerçevesinde gerçekleÅŸtirilen ve gerçekleÅŸtirilmesi gereken yapısal reformlar da ülkemizde iyi yönetiÅŸimin saÄŸlanması ve sürdürülmesinin güvencesidir. DoÄŸru makroekonomi politikalarının, verimliliÄŸi artırıcı yapısal reformlarla desteklenmesi halinde ekonomik performanstaki iyileÅŸmenin çok daha hızlı bir biçimde gerçekleÅŸeceÄŸi ve sürdürülebilir bir nitelik kazanacağı açıktır.’’SICAK PARA RÄ°SKSÄ°ZSerdengeçti, soruları yanıtlarken de bir katılımcının sıcak para giriÅŸinin yeni bir krize etken olup olmayacağına iliÅŸkin sorusu üzerine, ÅŸunları söyledi: ‘‘Sıcak para yok mu? Var. Uzunca süre yoktu fakat 2001 krizinden sonra önce yabancılarla baÅŸlayan, sonra yerleÅŸiklerle baÅŸlayan bir hareket var. Kararlı bir ÅŸekilde devam ediyor. Bize göre alarm verici bir seviye deÄŸil. Türkiye sermaye giriÅŸlerinde gerekli yapısal deÄŸiÅŸimi yapamadığı sürece zaten kısa vadeli sermaye de devam etmek zorunda kalacak, ama bize göre sıcak para deyince en önemli sıcak para burada deÄŸil. İçerideki sıcak paradır. Onun için dolarizasyon ve seyrinin çok iyi izlenmesi gerekiyor. Son aylarda orada da bir geliÅŸme gördüğümüzün altını çizmek istiyorum.’’Serdengeçti, aynı katılımcının kurda aşırı oynaklık olduÄŸunda Merkez Bankası'nın müdahale etmesine iliÅŸkin sorusuna karşılık, ‘‘Aşırı oynaklığın tanımını benim bildiÄŸim hiçbir Merkez Bankası açıklayamaz, biz de açıklayamayız. Bu kendi bileceÄŸimiz iÅŸtir’’ dedi. Disiplinli gidersek kriz riski azalırMerkez Bankası BaÅŸkanı Süreyya Serdengeçti, kamu maliyesinde sıkı ve disiplinli gidildiÄŸi sürece cari dengeden kaynaklanacak bir krizin ihtimalinin azalacağını bildirdi.Serdengeçti, cari açıktaki büyümeye dikkat çeken bir katılımcının, ‘‘ÇeÅŸitli platformlarda ekonomik kriz gündeme geliyor. Ödemeler dengesinde sorun olabilir mi??' sorusu üzerine, ÅŸunları kaydetti: ‘‘Cari açık giderek büyüyor, doÄŸrudur. Ödemeler dengesiyle krize girebilir miyiz? Ödemeler dengesi ile ilgili krizler bütün dünyada ve Türkiye'nin geçmiÅŸine baktığımız zaman daha ziyade sabit ve öngörülebilir kur rejimleri uygulandığı dönemde oluyor. Neden? Çünkü otoriteler bir ÅŸekilde kuru suni bir biçimde aşırı deÄŸerli tuttukları için, diÄŸer politikalar yerinde deÄŸilse bu ister istemez cari dengeninbozulmasına ve orada sermaye çıkışına yol açıyor. Dolayısıyla ÅŸimdi ne farklı diye sorduÄŸunuz zaman, kur rejimi farklı. Kurla ilgili hiç kimsenin bir taahhüdü ya da hedefi yok ÅŸu anda. Hal böyle olunca cari dengelerin sürdürülemez bir açığa doÄŸru gittiÄŸini ekonomik ajanlar bu ülkede düşündükleri anda zaten kur yer deÄŸiÅŸtirecektir.’’Devalüasyon felaket deÄŸil, kimse korkmasınDalgalı kura geçtikten sonra bir devalüasyonun yaÅŸandığını, Temmuz 2001'de bir devalüasyon daha yaÅŸandığını anımsatan Süreyya Serdengeçti, ‘‘Son 2.5 yılda 5 kere oldu. Yeni bir olay deÄŸil. Başımıza bir felaket gelecek gibi bakmanın anlamı yok. Bu felaketse eÄŸer 5 kez oldu. AÄŸustos ayında istikrar... MeÅŸhur 11 Eylül olayı oldu, eylülde bir devalüasyon daha yaÅŸadık, Sonra tekrar bir istikrar. 2002 Mayıs'ı sonrası sayın Ecevit'in rahatsızlığı, sonra DerviÅŸ'in istifası ve seçim süreci ve bir devalüasyon daha. O da yetmedi, seçimden sonra istikrar az çok, Irak sürecine girdik. Kur 1.780'lere kadar gitti nisan başında, bunun üzerine bir devalüasyon daha. Yani zaten bu olup bitiyor dalgalı kur rejiminde. HoÅŸa gitmiyor tabii bu istikrarsızlık ama bu oluyor. Altıncısı da bir nedenle pekala olabilir. Buna ÅŸaşırmamak lazım’’ dedi.5-6 ayda 9 milyar dolar döviz aldıkBankaların açık pozisyonunun geçmiÅŸle kıyaslanamayacak kadar düşük olduÄŸunu bildiren Süreyye Serdengeçti, şöyle devam etti. ‘‘En önemli farka geliyorum, o da ÅŸu; Merkez Bankası eÄŸer döviz kuru aşırı deÄŸerliyse bunu suni olarak her gün döviz satarak yapmıyor. Tam tersine son 5-6 ayda Merkez Bankası 9 milyar dolar döviz aldı ve tarihte böyle bir dönem yok. Merkez Bankası'nın bu kadar döviz aldığı bir ortamda sanırım bu analizin de farklı yapılması gerekiyor diye düşünüyorum.’’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!