HP Türkiye, 21. yüzyılın iş modelini geliştiriyor

WALL Street feláketinden sonra yeni ekonominin lafını uzun bir süreden beri duymuyorduk.Geçenlerde bir araya geldiğim Hewlett-Packard Türkiye Genel Müdürü Şahin Tulga'dan hem yeni ekonomide işlerin hiç de kötü gitmediğini, hem Türkiye'deki tüm eski ekonomi kuruluşlarını yeni ekonomi ortamına taşımak için müthiş bir projenin peşinde olduklarını öğreniyorum.Şahin Tulga ve ekibinin beş aydan beri üzerinde çalıştığı proje, Hewlett-Packard'ı öylesine heyecanlandırmış ki, şirket buna hiç tereddüt etmeden mali kaynak ayırmış. Hatta bunu bütün ülkelerde uygulama talebinde bulunmuş.Peki Şahin Tulga'nın sözünü ettiği proje ne?Proje esasında ''dijital ekosistem'' adıyla anılan yeni bir konsept.21. yüzyılın iş modeli de denebilir.Müşteriler dahil işin tüm ortakları dijital ortamda bir araya gelecek.Şahin Tulga ‘‘Kamudan özel sektöre kadar tüm kuruluşları biraraya getiren ve onlara bilgi teknolojiler konusunda çözüm ve danışmanlık sunan bir bilgi katmanı oluşturacağız’’ diye anlatıyor.Bu dijital ortamda 13 tür şirket olacak.HP Türkiye, müşteriler, yazılım geliştiren firmalar, danışmanlar, telekom altyapısı sağlayan şirketler, satış ortakları, satılan mala hizmet veren ortaklar hepbi biraraya geliyor.''Ekosistem''de çarpıcı olan şey şu: Herkes kendi konusuna odaklanıyor ve çözüm birlikte oluşturuluyor.Tulga ‘‘Bir satıcı herşeyi yapayım demiyor; eko sistem içindeki başka bir firmayla müşterinin karşısına çıkıyor. İşte bundan dolayı verimlilik de, yaratıcılık da artıyor. Yatırımın geri dönüşü de müthiş oluyor. Bu konsepti şirketlerin yanısıra, üniversiteler ve devlet de uygulayabilir’’ diyor.İnanılmaz bir koordinasyonsuzluk içerisinde olan bürokrasinin böyle bir sistemi kabul ettiğini düşünebiliyor musunuz? Ne müthiş olurdu...HP Türkiye'nin geliştirdiği bu konseptin marka adı ‘‘Hepbizz.’’Aynı konsept farklı ülkelerde, farklı markalarla uygulanacak.Hepbizz projesi Mart ayı başyarında ortaklara açılacak. 1 ay sonra hermeke, müşterilere duyurulacak.Şahin Tulga ''Türkiye'ye büyük katkısı olacağına inanıyorum'' diyor.Unutmadan ilave edeyim, en büyük katkısı ‘‘şeffaflık’’ olacak elbet.Tulga'ya proje için nereden esinlendiğini soruyorum.1998-1999 yılları arasında, Silicon Vadi'de, Vestel ile çalışmış.''Sanıyorum orada çalışanlar Rönesans sırasında Floransa'da neler hissediliyorsa onu hissediyorlardı. Müthiş bir fikir alışverişi vardı. Orada öğrendiklerimi neden bu işte uygulanmasın diye düşündüm'' diyor.Afganistan’da İran'a dikkatAFGANİSTAN'ın yeniden inşasında pay kapmak isteyen işadamlarımız yollara düşmüş.Ortada neredeyse 4-5 milyar dolarlık bir pasta var.Aynı oranda da rekabet büyük.Bu pazarda Türkiye'nin en büyük rakibi ise İran.New York'ta, Dünya Ekonomi Forumu'nda bizzat Dışişleri Bakanı Muhammed Hüseyin Adeli'den duydum.Bir dönem İran Merkez Bankası Başkanlığını da yapan Adeli, kendi ülkesini anlattığı toplantıda aynen şu cümleyi sarfetti: ‘‘Afganistan'ın inşası İran için yeni fırsatlar doğurmuştur. Avrupalı, Çinli ve Hintlilerle bu ülkede ortak işler yapmak için harekete geçtik.’’Adeli'ye göre, İran'ın en iddialı olduğu alan ise inşaat sektörü.‘‘Komşumuza her türlü inşaat malzemesini kolaylıkla tedarik edebiliriz.’’Toplantının soru-cevap bölümünde, İran Dışişleri Bakanı'na Afganistan'da ortak iş yapabileceği ülkeler arasına neden Türkiye'yi dahil etmediğini sordum. Bunun üzerine, Türkiye, Pakistan ve İran'ın Afganistan'da işbirliğine gidebileceklerini söyledi.HP-Nokia işbirliğiYENİ ekonomide bu yıl geri bir dönüş yaşandığını belirten Şahin Tulga, HP Türkiye olarak mesela ilk üç ayda hedeflerinin yüzde 40 üzerine çıktıklarını söylüyor.HP şimdi Nokia ile birlikte hem cep telefonu, hem cep bilgisayarı olarak kullanılacak bir ürün geliştiriyor. Bu ürünün farklılığı bulunduğunuz yere göre hizmet vermesi. Mesela, bir lokantanın önündesiniz. Cep bilgisayarınızdan, internete bağlanıp o lokanta hakkında başka müşterilerin görüşlerine ulaşabiliyorsunuz.Chomsky'nin gözüyle NAFTADİLBİLİM profesörü politik muhalif Noam Chomsky, İstanbul'daki konferansında ekonomiden de sözetti.Reagan döneminde, serbest ticaret ihlallerinin üç katına çıktığını, Clinton'ın Meksika domateslerinin ithalini, oğul Bush'un ise şimdi çelik ithalatini enllemeye çalıştığını söyledi.Chomsky'nin en fazla üzerinde durduğu konularından bir tanesi de ABD, Kanada ve Meksika arasındaki ekonomik işbirliği yani NAFTA oldu.İşte profesörün NAFTA ile ilgili söyledikleri:‘‘Büyük bir model olarak selamlanan NAFTA fos çıktı. Human Rights Watch'ın raporuna göre, NAFTA'dan sonra Meksika'daki asgari ücretlilerin alım gücünde yüzde 50 oranında düşüş kaydedildi. NAFTA sermayenin serbest akışını kolaylaştırırken, insanların yani emeğin serbest hareketini engelledi.’’