Hoşgörü mü, halkla ilişkiler hamlesi mi
Güncelleme Tarihi:
Basın özgürlüğüne yönelik katı tutumu ve siyasi rakiplerine karşı baskılarıyla tanınan Ukrayna Devlet Başkanı Yanukoviç, Kiev’deki ‘medya Davosu’nda ilginç bir protestoyla karşılaştı. Yüzlerce yabancı gazetecinin önünde konuşmaya başlarken onlarca eylemci pankartlar açtı. Ne bir müdahale oldu, ne de gözaltı... Ancak Ukrayna liderinin bu hoşgörüsünü inandırıcı bulmayanlar var.
“Bizi birleştiren tehdit, gazeteciliğin standartlarını yükseltmek ve mesleğin iyi bir şekilde hem yapılabilir hem de erişilebilir olmasını sağlamak. Ukrayna’da buluşmamızın özel bir nedeni var. Çünkü bu ülkede yolsuzluklar ve ilgili başka sorunlar, basın ve ifade özgürlüğünü tehdit ediyor...”
64. Dünya Gazete Kongresi ile 16. Dünya Editörler Forumu, önceki akşam Ukrayna’nın başkenti Kiev’de işte bu sözlerle başladı. Bu denli büyük eleştirilerin odağındaki ülke, dünya medyasının 4 günlük zirvesine ev sahipliği yapıyor. İstanbul’daki Ayasofya’nın replikası sayılan St. Sophia Katedrali’nin bahçesindeki açılış kokteylinde, Ukraynalı meslektaşlarımla ülkelerindeki durumu konuştum. Bu sert çağrı metniyle başlayan organizasyona yönelik ülkelerindeki belli çevrelerden bir tepki var mı diye?
BAŞKAN ÇIKINCA SALON KARIŞTI / WEB TV
TURUNCU DEMOKRASİ: “Bizi dünyaya jurnalliyorlar” diye birbirini hedef gösteren kimseler olmuş muydu? Ya da organizasyon öncesi “Basın özgürlüğü bizde ABD’den bile daha iyi” diyen kimse çıkmış mıydı? Bu tuhaf sorularımın sebebini yol yorgunluğuma verip tebessümle birbirlerine baktılar. Dün sabahki açılış oturumunda Ukrayna Basın Yayıncıları Derneği’nin 2. Başkanı Boris Lozhkin’in mikrofondaki özgürlük isyanını dinleyenler arasında ülkesinin Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç de vardı. Yanukoviç, sahnede konuşma sırasını beklerken Lozhkin’in kürsüdeki eleştirilerini sessizce dinledi.
SÜRPRİZ PROTESTO: Ardından konuşma sırası Devlet Başkanı Yanukoviç’e geldi. Siyasi rakibi eski Başbakan Yuliya Timoşenko’yu tartışmalı davanın ardından demir parmaklıkların ardına gönderen ve gazetecilere hoşgörüsüzlüğüyle tanınan Devlet Başkanı kürsüye çıktığında, salon aniden hareketlendi. Çantalardaki broşürlerden ceplere kadar herkesin tepeden tırnağa aranarak girdiği salonda, sağa sola dağılarak oturmuş yaklaşık 10 genç ellerinde pankartlarla ayağa kalkarak slogan attı.
BAŞBAKAN'IN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKA BAKA SLOGAN ATTILAR / FOTO GALERİ
GÖRMEK İSTEDİĞİMİZ MANZARA: Ne müdahale eden oldu, ne yuhalayan... Yanukoviç konuşmasını sürdürürken eylemciler, onun cümlelerini bitirdiği anlarda pankartlarını kaldırıp slogan atmayı sürdürdüler. Eylemin ve konuşmanın aynı anda bitmesiyle, aktivistlerin gözaltına alınmasını bekledi herkes. Ama devlet başkanının salondan ayrılmasıyla eylemciler de sessizce pankartlarını katlayarak yüzlerce polisin koruduğu salonun dışına çıktılar.
Göründüğü gibi değil
Devlet Başkanı Yanukoviç, konuşması boyunca protestocuların “Yetkililer gazetecilerin telefonlarını dinliyor” ve “Devlet bilgiyi hapsetmek istiyor” gibi pankartlarına bakmak zorunda kaldı. Polisin eyleme müdahale etmemesi, özellikle batılı gazetecilerde ciddi bir sempati yarattı. Ama Ukraynalı ve Rusya’dan gelen gazetecilerin yorumları, bu havayı hızla dağıttı. Onlar, sadece akreditasyonu olanların girebildiği, gazetecilerden büyükelçilere kadar herkesin sıkıca arandığı salona bu kadar eylemcinin “sızmasından” duydukları kuşkuları paylaştılar. Protestonun devlet eliyle “Bakın biz ne kadar demokratik bir ülkeyiz” algısı yaratmak için organize edildiğinden eminlerdi.
Önyargıları yıkmak, özellikle bu coğrafyada kolay olmuyor. Belli ki duvar yıkıldıktan sonra açılan bütün dükkanların camında “Since 1990” (1990’dan bu yana) yazan bir başkentte demokrasi kültürünün de olgunlaşması çok zaman alacak.