Hırsız muamelesi mahkemelik etti
Güncelleme Tarihi:
Faruk DEVECİ/ŞANLIURFA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2002 02:19
Şanlıurfa'da görev yapan hakim Zekeriya Yılmaz, alışverişini bitirip kasadan geçtikten sonra alarm çalmaya başlayınca neye uğradığını şaşırdı.
Çünkü, alarm sesiyle birlikte bütün gözler hakim Yılmaz'a çevrildi. Daha sonra alarmın kasiyerin hatası yüzünden çaldığı anlaşıldı ama hakim kendisini hırsızlıkla suçlayan mağaza aleyhine beş milyar liralık tazminat davası açtı.
Şanlıurfa 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Zekeriya Yılmaz, Yimpaş mağazasında alışveriş yaptıktan sonra kasadan geçtiğini, kasiyerin ayakkabıdaki güvenlik alarmını çıkarmaması nedeniyle hırsız konumuma düştüğünü belirterek, mağaza aleyhinde dava açtı. Mağazadaki yüzlerce kişinin önünde tüm aldıklarının tek tek çıkarılıp incelendiğini ve herkesin kendisine ve ailesine ‘‘hırsız’’ gözüyle baktığını kaydeden Zekeriya Yılmaz, onur ve saygınlığı zedelendiği için dava açtığını belirtti.
Zekeriya Yılmaz, mahkemeye verdiği dava dilekçesinde, karşılaştığı uygulamayı şöyle anlattı:
‘‘Akşam saat 20.00 sıralarında eşim ve çocuklarımla birlikte alışveriş için kentin Abide semtindeki Yimpaş mağazasına gittik. Alışverişimizi tamamladıktan sonra ödemeyi kredi kartı ile yaptım. Bu arada satın aldığımız eşyalar üzerinde bulunan ve güvenlik geçişinde sinyal verilmesini sağlayan metal parçaları kasiyer kız çıkardı. Alt kata indikten sonra bir şey sormak için un mamullerinin satıldığı bölüme geçmek istedim. Kasiyer kız aldığımız bir ayakkabının uyarıcı metalini çıkarmamış. Geçiş sırasında güvenlik cihazı ötünce, Özge Abacı adlı bayan görevli, güvenlik görevlisi İbrahim Salman'ı çağırdı. Yüzlerce insanın önünde hakim olduğumu söylememe rağmen aldığım eşyalar tek tek çıkarılıp incelendi. Ayakkabıdaki metalin çıkarılmamış olduğu görüldü. Fiş üzerinde yapılan inceleme sonucu bu ayakkabının bedeli olan 63 milyon lirayı ödediğim tespit edildi. Fakat uzun bir süre yüzlerce insan bana ve aileme hırsızmışız gibi baktı. Ben bu olayın tesirinden uzun süre kurtulamadım. Bu onur kırıcı davranış ve acemi bir kasiyerin hatası yüzünden yaşadığım bu durum nedeniyle söz konusu kuruluştan beş milyar lira tazminat istiyorum.’’
BATI'DA DURUM NASIL
Sadece teknolojiyle olmuyor
İngiltere ve Fransa gibi Batılı ülkelerde, böyle bir şüphe durumda yapılan ilk iş, nazik bir durumla karşı karşıya kalan müşteriyi kibarca arka tarafta bir odaya davet etmek oluyor. Böylece müşterinin rencide olması veya bir suçlu muamelesi görmesi engelleniyor. Arka tarafta, bu tür işler için ayrılmış bir oda bulunuyor genellikle. Güvenlik görevlileri bu odada müşteriden açıklama istiyorlar. En son Winona Ryder'ın başına gelen hadisede olduğu gibi, müşterinin açıklaması ikna edici değilse, doğrudan polis çağrılıyor. Kimi zaman da, işletme sahibi müşteri kaybetmemek için, küçük bir nasihattan sonra olayı kapatıyor.
Şanlıurfa 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Zekeriya Yılmaz, Yimpaş mağazasında alışveriş yaptıktan sonra kasadan geçtiğini, kasiyerin ayakkabıdaki güvenlik alarmını çıkarmaması nedeniyle hırsız konumuma düştüğünü belirterek, mağaza aleyhinde dava açtı. Mağazadaki yüzlerce kişinin önünde tüm aldıklarının tek tek çıkarılıp incelendiğini ve herkesin kendisine ve ailesine ‘‘hırsız’’ gözüyle baktığını kaydeden Zekeriya Yılmaz, onur ve saygınlığı zedelendiği için dava açtığını belirtti.
Zekeriya Yılmaz, mahkemeye verdiği dava dilekçesinde, karşılaştığı uygulamayı şöyle anlattı:
‘‘Akşam saat 20.00 sıralarında eşim ve çocuklarımla birlikte alışveriş için kentin Abide semtindeki Yimpaş mağazasına gittik. Alışverişimizi tamamladıktan sonra ödemeyi kredi kartı ile yaptım. Bu arada satın aldığımız eşyalar üzerinde bulunan ve güvenlik geçişinde sinyal verilmesini sağlayan metal parçaları kasiyer kız çıkardı. Alt kata indikten sonra bir şey sormak için un mamullerinin satıldığı bölüme geçmek istedim. Kasiyer kız aldığımız bir ayakkabının uyarıcı metalini çıkarmamış. Geçiş sırasında güvenlik cihazı ötünce, Özge Abacı adlı bayan görevli, güvenlik görevlisi İbrahim Salman'ı çağırdı. Yüzlerce insanın önünde hakim olduğumu söylememe rağmen aldığım eşyalar tek tek çıkarılıp incelendi. Ayakkabıdaki metalin çıkarılmamış olduğu görüldü. Fiş üzerinde yapılan inceleme sonucu bu ayakkabının bedeli olan 63 milyon lirayı ödediğim tespit edildi. Fakat uzun bir süre yüzlerce insan bana ve aileme hırsızmışız gibi baktı. Ben bu olayın tesirinden uzun süre kurtulamadım. Bu onur kırıcı davranış ve acemi bir kasiyerin hatası yüzünden yaşadığım bu durum nedeniyle söz konusu kuruluştan beş milyar lira tazminat istiyorum.’’
BATI'DA DURUM NASIL
Sadece teknolojiyle olmuyor
İngiltere ve Fransa gibi Batılı ülkelerde, böyle bir şüphe durumda yapılan ilk iş, nazik bir durumla karşı karşıya kalan müşteriyi kibarca arka tarafta bir odaya davet etmek oluyor. Böylece müşterinin rencide olması veya bir suçlu muamelesi görmesi engelleniyor. Arka tarafta, bu tür işler için ayrılmış bir oda bulunuyor genellikle. Güvenlik görevlileri bu odada müşteriden açıklama istiyorlar. En son Winona Ryder'ın başına gelen hadisede olduğu gibi, müşterinin açıklaması ikna edici değilse, doğrudan polis çağrılıyor. Kimi zaman da, işletme sahibi müşteri kaybetmemek için, küçük bir nasihattan sonra olayı kapatıyor.