Hillary'nin yerinde siz olsaydınız

Güncelleme Tarihi:

Hillarynin yerinde siz olsaydınız
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 1998 00:00

Haberin Devamı

Kimilerine göre sağcı partilerin bir komplo teorisi... Kimilerine göre Başkan Bill Clinton'ın olası çapkınlıklarını yadırgamamak gerekiyor. Ne olursa olsun, bir pembe dizi hafifliğiyle hayatımıza giren ve günlerdir heyecanla takip ettiğimiz birinci sınıf ‘‘aşk skandalı’’, kabak tadı vermeye başladı. Çünkü bir pembe dizi masumiyetiyle başlayan olay, yakında yeni bir Körfez krizi yaratabilecek boyuta ulaştı ki aşk ve savaş ilişkisinin ne kadar tehlikeli bir hassasiyete dönüşebileceği gözler önüne serilmek üzere.

Yer Beyaz Saray. Olayın asıl kahramanı ABD Başkanı Bill Clinton. Göreve geldiği andan itibaren kadın seçmenlerin yoğun desteğini gören Clinton, özellikle kadın politikaları konusundaki icraatlarıyla da göz doldurdu. Dışişleri Bakanlığı'na bir kadını getirdi, çocuk bakımı konusunda önemli adımlar attı vs. Diğer kahramanlar ise Paula Jones ve Monica Lewinski. Her iki kadının da belli dönemlerde Clinton’la ilişkiye girdikleri iddiaları, bir anda başkanın etrafında kara bulutlar estirmeye başladı. Amerika gibi özgür ve açık bir ülkede bile...

Ama olayın bir başka asıl kahramanı var ki, o da hiç şüphesiz Hillary Clinton. Yani başkanın sadık karısı. O denli sadık ki Beyaz Saray'a adım attığından bu yana tüm özel hayatı değişti. Hukuk alanındaki başarılı kariyerinden vazgeçti ve eşinin yanından hiç ayrılmadan onu destekledi. Olay patlak verdiği günden bu yana da o sevimli yüz ifadesine gölge düşürmeden bir eş hem de bir başkan eşi olarak görevini aynı titizlikle sürdürmeye özen gösterdi. Skandal iddialarının nasıl devam edip sonuçlanacağını zaman gösterecek. Şimdi herkes Hillary'nin ne yapacağını düşünüyor. Aslında Hillary Clinton'ın ne yapacağını yalnız kendisi bilir. Çünkü ‘‘first lady’’ olmak ne denli güçse bundan vazgeçmek ya da vazgeçmemek de o denli güç.

Peki siz olsaydınız ne yapardınız?

Suna Tanaltay: Seviyorsam, kucaklarım

‘‘Yaşanmış ya da yaşanmamış aldatmacalar hemen her ailede sözkonusu olabilir. Asıl önemlisi beraberliğin anlamı ve düzeyidir. Koskoca bir toplumun ve medyanın sımsıkı yapıştığı bu konu, aslında o denli abartılı ki... Eğer insanın eşi, kendisini seviyor ve sayıyorsa bu beraberlik ‘‘Her şeye rağmen’’ duygusu ve inancı veriyorsa insana, eğer ben Hillary olsaydım eşimi kocaman kucaklardım.’’

Necef Akra: Eşimi savunurum

Ben bütün bu ‘aşk skandalı’ olaylarını başından beri bütün bunları politik bir oyun olarak görüyorum. Ben bu durumda eşimi savunurdum. Ayrıca bu böyle olsa bile kişisel meselenin ortaya çıkış zamanı komployu ispatlıyor.

Yasemin Alkaya: İlişkiyi sürdürmezdim

İnsanların yaşadıkları ilişkiler, kendi aralarında kalıp halledilmeli. Bence zaten insanlar eşlerinin yaptıklarının farkındadırlar. Son anda ortaya çıkan şeyler değildir. Devlet adamı pozisyonundayken biraz daha dikkatli olmak gerekiyor. ‘‘Yüce aile’’nin korunması adına... Dolayısıyla politika ile ilgilenince özel yaşama daha fazla dikkat etmek gerekiyor. Aşkın insan hayatına verebileceği bir zarar yoktur. Eğer ben böyle bir olayla karşı karşıya gelseydim ve devlet adamlığı pozisyonunda olsaydım aramızda bir evlilik anlaşması da varsa destek olur ve ‘‘yüce aile’’ adına böyle bir şey yok der, devam ederdim. Kişisel olarak benim başıma gelseydi zaten bitmiş bir ilişkiyi sürdürmezdim. Bu noktaya gelmezdik.

Prof. Dr. Necla Arat: ‘‘Savaşa ‘hayır' derdim’’

Başkan Clinton’ın ‘‘aşk skandalı’’na ilişkin söylenti ve spekülasyonlar beni hiç ilgilendirmiyor. Şu sıralar bütün dünya Körfez'de neler olup biteceğini tartışırken olası bir savaşın ülkemiz açısından doğrudan ya da dolaylı sonuçları öncelikli sorunumuz olarak gündemimizde dururken özel yaşamlarla uğraşmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum. Hillary Clinton'dan beklediğim Dördüncü Dünya Kadın Konferansı'nda yaptığı konuşmada dile getirdiği gibi gerçekten barıştan yana tavır koyması. Ne pahasına olursa olsun savaşı engellemek üzere çaba harcaması. Çünkü genellikle ülkeler arası çıkar çatışmalarından doğan savaşlar en çok ve özellikle kadınlarla çocuklara zarar veriyor. Hillary Clinton'ın yerinde olmayı istemezdim. Eğer olsaydım, nerede ve her ne nedenle olursa olsun savaşa ‘‘Hayır’’ demeyi sürdürürdüm.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!