Hibe otobüs kavgası

Belde belediyelerinin ulaşım sorunu için bulduğu yöntem, başkanların başına bela oldu. Vatandaşlar önce otobüs alıp belediyeye hibe ediyor, otobüs siyah plaka takıp resmi araç olunca da bunları işletiyor.

Ama bir süre sonra ortaya büyük sorunlar çıkıyor. Aynı olay Samandıra, Sultançiftliği ve son olarak Orhanlı'da yaşandı.

Çoğunluğu yeni kurulan beldelerde başkanların seçim vaatleri arasında önemli yer tutan ulaşım sorununu çözmek için yeni bir yöntem icat edildi. Ancak bu yöntem belediye başkanlarının başına bela oluyor. Bu yönteme göre sırasıyla şunlar yapılıyor:

l Önce vatandaşlardan birer otobüs alarak belediyeye hibe (bağış) etmeleri isteniyor.

l Otobüsleri alıp belediyeye bağışlayan vatandaşlara ‘‘sizleri filanca güzergahta çalıştıracağız’’ diye söz veriliyor. Tabii verilen bu söz hiçbir yasal bağlayıcılık taşımıyor.

l İlk bakışta bu işten herkes karlı çıkıyor. Belde sakinleri çok kısa bir sürede her tarafa çalışan otobüslere sahip oluyor. Otobüslerin parasını ödeyip belediyeye bağışlayanlar da hat parası ödemeden birdenbire belediyenin resmi plakasıyla güzergah sahibi oluyorlar. Başkan ise ulaşım sorununu kökten çözmüş oluyor.

Minibüsçüler itiraz ediyor

Fakat işler bir süre sonra çığrından çıkmaya başlıyor. Çünkü bu iş bitirici tavrın aslında yasal hiçbir dayanağı yok.

Birincisi ileride herhangi bir anlaşmazlık çıktığında otobüslerini belediyeye bağışlayan kişilerin ellerinde hiçbir kanıt yok. Çünkü belediye başkanı belediyeye bağışlanan bir otobüsü geri bağışlama hakkına hukuken sahip değil.

İkincisi belediyenin resmi plakasını kullanarak birileri para kazanmaya başlıyor ve bu da haksız rekabete yol açıyor. Aynı hatlarda milyarlarca lira para ödeyerek hat satın alan, halk otobüsü, minibüs, vb. sahipleri ekmeklerine ortak olan bu insanlarla çatışmaya başlıyor.

Üçüncü ve en önemli kara nokta ise belediye ile hibeciler arasında yapılan sözlü anlaşmaya göre otobüsleri hibeciler işletiyor ve belediye kasasına bu işten para girmiyor. Bütün bu gerekçelerle bir süre sonra Vilayet beldelerin araçlarını seferlerden men ediyor.

Orhanlı'nın 24 otobüsünün şu anda sadece 8'i çalışabiliyor.

Başkanlar sıkışıyor

İş böyle olunca da insanların aklına şu sorular takılıyor: Belediye başkanı bu otobüsleri aldırırken, kendi yandaşlarını mı gözetti? Neden belediyenin resmi plakalı aracını ihalesiz olarak bir başkası işletsin?

Bu sorunun ilk örneği Samandıra'da görüldü. Samandıra Belediyesi ibaresini taşıyan ve siyah plakalı bu araçlar aynı hatlarda çalışan halk otobüsü işletmecileriyle defalarca karakolluk oldular. Üstelik Samandıra Belediye Başkanı Abdullah Bayram hakkında aralarında 'şeriat mahkemesi' kurarak tarafları barıştırmaya çalışmak da dahil bir sürü dava açıldı. Samandıra'da tam barış sağlanmıştı ki bu kez Sultançiftliği ve hemen ardından şimdi de Orhanlı olayları patlak verdi.

Akit gündeme getirdi

Son olarak ANAP'lı olan Orhanlı Beldesi'nde hibe otobüsler trafikten men edilince Akit Gazetesi, olayı manşetine taşıdı.

Bunun üzerine İstanbul Otobüs Sahipleri ve İşletmecileri Odası (Halk otobüsleri) bir açıklama yaptı. Açıklamada, benzer olayların Fazilet Partili Samandıra ve Sultançiftliği'nde de yaşandığı hatırlatılıyor.

Oda Başkanı İsmail Yüksel şunları söylüyor: ‘‘Orhanlı'da (ANAP) bahsedilen aynı eylemler Samandıra (FP) ve Sultançiftliği'nde de (FP) geçerlidir. Akit gazetesi bir süredir sürdürdüğü yayınlarla sadece Orhanlı Belediyesi'ni hedef almakta ve siyasi kimliği farklı olan diğer iki belediyeye haberlerinde değinmemeyi ısrarla sürdürmektedir. Oysa mesele siyasi olmaktan öte ciddi bir ulaşım sorunudur ve kamuoyu bu konuda doğru bilgilendirilmelidir.’’

İsmail Yüksel, beldelerin uyguladığı bu yöntemin çok tehlikeli olduğunu, bunun önüne geçilmesi gerektiğini söylüyor.