Hem arabaları hem ruhları var

Güncelleme Tarihi:

Hem arabaları hem ruhları var
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 1997 00:00

Haberin Devamı

PARKURUN ZORLU ETAPLARI

Bu yılki rallinin hazırlıkları iki yıl önce başladı ve Royal Motor Union'ın yöneticileri, doğuya açılmaya karar verdiler. Bu nedenle klasik otomobilciler için parkurun en zorlu bölümleri, Macaristan, Romanya, Hırvatistan ve Slovenya oldu. Bu ralliye katılmak için özel bir lisans gerekmiyor. 1965 veya 1968 model araç sahipleri, otomobillerinde herhangi bir değişiklik yapmamak kaydıyla yarışabiliyorlar.

Klasik otomobillerin sürücüleriyle röportaj yapıp, farklı fotoğraflar çekmeyi düşünürken, pazar günü çıktığımız yolculukta bir sürü sürpriz bizi bekliyordu. Sabahın erken saatlerinde, İstanbul'dan Bulgaristan-Türkiye sınır kapısının olduğu Dereköy'e doğru yola çıktık. Sınır kapısından giriş yapan yabancı antika otomobil yarışçıları ikmal yapmak için burada bir süre konaklayacak ve biz de onlarla konuşacaktık.

Power FM'ciler ve Türk Petrolcüler de oturmuş yarışçıları bekliyordu. Bu arada yazın son günlerinin de keyfini çıkarmak için çimenlerin üzerinde mangal yakmışlardı. Bize ikram edilen sandviçlerimizi yedikten sonra, yarışçıları daha iyi görüntüleyebilmek için sınır kapısına gitmeye karar verdik. Sınır kapısına geldiğimizde yarışın Türkiye sponsoru Tofaş Fiat'ın ekibi, Eurasis acil yardım arabaları ve sinyal programı ekibi de oradaydı. Biz de yerimizi aldık ve arabaların giriş yapmasını beklemeye başladık.

Yetkililer, gelen otomobillerden birine binip röportaj yapabilmem için bana söz verdi ve dediğini yaptı. Pilotu İngiliz, ko-pilotu Galler'den olan '59 model bir Volvo'ya yerleştim. Uzun süren giriş işlemlerinden sonra yola çıktık. Çok komik birşey oldu. Yolda giderken bir sokak göstererek ‘‘Buraya biraz sonra döneceğiz’’ dediler ve ben ne demek istediklerini anlamadım. Nasıl dönecekler? İstanbul'a gitmiyorlar mı? Bir anda araba sola saptı ve kendimizi başka bir yolda bulduk. O anda daha da hızlandı ve inanılmaz bir şekilde off-road yapmaya başladık. Arabanın içinde, olmayan arka koltukta pilotlardan birinin valizinin üzerinde tepemden geçen emniyet demirini tutarak gidiyordum. İnanılmaz güzel ve heyecan vericiydi.

Bir gün önce yapılan yarışın birincileri pilot Paul Wignall ve ko-pilot Colin Francis'di. Pilot

Wignall'ın birçok antika arabası var. Karı koca bu ralliye katılıyorlar fakat karısı ile ayrı ayrı arabalarda yarışıyorlar. Karısı Jayne Wignall Sunbeam Tiger'ın 4261CC 1965 modelini kullanıyor. Kocasının tercihi ise 1959 model Volvo PV544. Bu arabayı seçmesinin sebebi, motorunun kuvvetli olması. Eski arabaları seviyor çünkü onların ruhu olduğunu söylüyor. Yeni arabaların çok mekanik ve ruhsuz olduğunu düşünüyor. Arabayı korumak için demirler koymuşlar ve çok sıkı emniyet kemerleri var. Francis ise ko-pilot olduğu için çok mutlu. Ona göre ko-pilotluk çok önemli çünkü yolu ko-pilot tayin ediyor.

Ko-pilot Julie Eaglen ve İngiliz Pilot Peter Pratt, Trıumph TR2 1954 2100CC kullanıyor. Julie'ye göre ko-pilot olmak çok zor değil. Aileden gelme bir araba merakı var: ‘‘Babamdan kalma iki tane antika otomobilim var. Bu yarışa ilk kez katılıyorum. Aslında ben düz yollardaki rallileri tercih ediyorum. Off-road'u ilk kez yapıyorum. Okunan haritalar bile farklı.’’

Pilot Marc Van Rompaey, ko-pilot Stef Mintiens, her ikisi de Belçikalı. Katıldıkları araba Türkiye'de bulunmayan, spor araba olarak üretilmiş 1960 model İngiliz Austin Healy MKI 3000CC, 6 silindir. Bankacı, 6 senedir bu ralliye ve daha birçok ralliye katılmış. Ülkesinde klasik araba meraklısı çok insan olduğunu ve bu konuyla ilgili birçok kulüp bulunduğunu söylüyor. Arabanızda neler bulundurursunuz diye sorduğumda, ko-pilotu lafa girerek ‘‘sigarasız yola çıkmayız’’ diyor.

İngiliz Raymond Collignon ise 1960 model bir Volvo PV544 sport kullanıyor. Asıl mesleği, çiftçilik. Bunun eğitimini de görmüş. Fakat şimdiki işi tamircilik. Kendi arabasını kendisi tamir ediyor. Bu tip yarışlara sürekli katılıyor.

LİEGE'DEN İSTANBUL'A

Klasik otomobillerin de bir rallisi olduğunu biliyor muydunuz? Merkezi Belçika'da olan Royal Motor Union adı verilen organizasyon,

1931 yılından beri Avrupa'da klasik otomobillerin yarıştığı ralliler düzenliyor. Tarihi Klasik Arabalar Rallisi'nde, bu yıl ki parkur, Belçika'nın Liege kentiyle İstanbul arasındaydı. 17 Eylül günü başlayan yarışma, on gün sürdü. Bu arada klasik otomobiller 12 ülkenin sınır kapısından geçti. 21 Eylül Pazar günü Dereköy'den Türkiye'ye giriş yapan ralliciler, 7500 kilometre katetmişlerdi. Otomobil yarışları içinde kategorisinin en iyisi sayılan bu ralliye tüm dünyadan 69 araç katıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!