Hanzade Doğan Boyner sosyal girişimciliği anlattı

Toplumsal sorunlara sürdürülebilir çözümler üretecek sosyal girişimci liderler yetiştirmek ve sosyal girişimcilik kavramını Türkiye’de yaygınlaştırmak amacıyla Boğaziçi Üniversitesi mezunu Ece Ercel ve Timur Tiryaki tarafından kurulan SOGLA’nın düzenlediği konferansa, çoğunluğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu 450 kişilik bir grup katıldı. Konferansta sosyal girişimcilik, kavramsal ve taşıdığı yüksek pratik toplumsal dönüşüm potansiyeli açısından ele alınarak, konuya ilişkin bilincin Türkiye’de yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çekildi.

Ticari girişimcilik ile hayırseverlik arasında tanımlanan sosyal girişimcilik konferansının ilk bölümüne, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Özçaldıran, Boğaziçi Üniversitesi İİBF Dekanı Prof, Dr. Eser Borak, Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü Yrd. Doç. Dr. Burcu Kümbül Güler gibi akademisyenler ile Doğan Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkan Vekili, Doğan Online Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı ve Petrol Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, Toplum Gönüllüleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim ve Türkiye Vodafone Vakfı Yönetim Kurulu Balkanı Rengin Onay gibi özel sektör ve sivil toplum kesiminden isimler katıldı.
Konferansta konuşan Hanzade Doğan Boyner, sosyal sorunların çözümünde devlet sisteminin dışında bireylerin, kurumların çözüm üretme arayışları ve ihtiyaçlarının yeni bir kavram olmadığını, yüzyıllardan beri süregelen bir gelenek ve içgüdü haline dönüştüğünü söyledi. Hanzade Doğan Boyner, sosyal yardımlaşma kuruluşlarının toplumla gelişmemizde katkısının çok büyük olduğuna vurgu yaptı. Hanzade Doğan Boyner, vakıf ve derneklerin bu yönde faaliyet gösteren modellerden biri olduğunu ifade ederek, sadece bağışlarla değil, toplumsal beklenti çerçevesinde kurumsal olarak ele aldıkları sosyal sorumluluk projelerine "Baba Beni Okula Gönder" ve "Aile İçi Şiddete Son" kampanyalarından örnekler verdi.

SOSYAL ARAÇLI İŞ MODELİ

Türkiye’de 1 milyonun üzerinde okuyamayan kız çocuğu olduğuna değinen Doğan Boyner, Türkiye’de aile içi şiddet istatistikleri ile ilgili de bilgiler verdi. Bu problemleri siyasetin gündemine oturttuğunu, toplumda bilinci artırmak için eğitimler verdiğini belirterek sosyal girişimciliğin "sistemi değiştirme" yönünün bu projelerle birebir uygulandığına dair örnekler veren Doğan Boyner, "Bu çağrıyı yaparken hem yönetici sorumluluğuyla hem de sosyal sorumluluk sahibi olma şapkamızla, bir taraftan ekonomik göstergelerde iyi performans gösterirken, bir taraftan da toplumun bir yarasına çözüm bulmak için çalışabildiğimizi gösterdik" şeklinde konuştu.

Sosyal girişimcilere örnek olarak Bangladeş’te 8 milyon köylüye mikro kredi dağıtan ve iş sahibi olmalarını veya işlerini geliştirmelerini sağlayan bir bankanın kurucusu Muhammed Yunus’u veren Hanzade Doğan Boyner, sosyal girişimciliğin tanımını Yunus’un "Liberal ekonominin kurallarını sosyal sorunların çözümünde kullanmak, liberal ekonominin kurallarını değiştirmemek tam tersine bu kurallar üzerine inşa edilen bir iş modeli" sözleriyle yaptı. Hanzade Doğan Boyner, sosyal girişimcinin liberal ekonominin kapitalizmin bütün kurallarını, sosyal sorunu çözmek için kullanmak amacıyla sermaye, uzmanlık, odaklanma, rekabetçilik gibi tüm kurallarını yerine getirmek zorunda olduğuna dikkat çekti. Hanzade Doğan Boyner, sosyal araçlı iş modeliyle çözüm üretebilmenin önemine vurgu yaparak, "Ana tahlil fark yaratmak" dedi.

ÇÖZÜM ÜRETME ARAYIŞI BİR GELENEK

Doğan Holding'in de basın sponsoru olduğu konferansta konuşan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Özçaldıran da, Türkiye’de sivil toplum ve sosyal girişimciliğin zayıf olduğuna dikkat çekerek, dünyanın geldiği noktada girişimcilik araçlarının kullanılmasının gerek sorunlara çözüm üretme, gerekse bilinçlendirmeyi sağlama bakımından taşıdığı öneme işaret etti

BAĞIŞLARINIZI SORGULAYIN

Rengin Onay da "Kurumların sivil toplum kuruluşları aracılığıyla kurumsal sosyal sorumluluk bütçelerinin, yerel bilgi birikiminin ve ihtiyaçlarının daha iyi karşılanmasını sağlar" dedi. İbrahim Betil ise konuşmasında üç noktaya değindi. Sosyal sorumluluk projelerine bağış yaparken bağışların nasıl harcandığının mutlaka sorgulanması gerektiğini anlatan Betil, sosyal girişimciliğin temellerinin üniversite yıllarından da önce atıldığına ve sosyal girişimciliğin güçlenmesi için önce sivil toplum ve sivil hareketin güçlenmesi gerektiğine dikkat çekti.