Hangi parti olsa bu yasayı çıkarırdı

Güncelleme Tarihi:

Hangi parti olsa bu yasayı çıkarırdı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2002 00:00

DEVLET Bakanı Kemal Derviş, Cumartesi günü bankacılarla yaptığı toplantıda Sezer'in kafasında birçok soru işareti bulunduğunu gördüğünü, tedirginliklerin bir bölümünü yanıtladığını ama bazı tedirginliklerin devam ettiğini söylemiş. Derviş, Sezer'in birçok kişiden fikir alacağını sandığını, bu nedenle yasa hakkında karar vermek için 15 günlük süreyi bekleyeceğini tahmin ettiğini kaydetmiş.Cumhurbaşkanlığı'nın konuya ilişkin görüşleri için daha önce, 'kamu bankaları yöneticilerinin sorumsuzluğu konusunda anayasa aykırılık olduğu görüşünde' söylentileri yayılmıştı. Derviş'in sözlerinden bankacıların çıkardığı sonuç ise, ‘‘Cumhurbaşkanı'nın tedirginliklerinin daha fazla madde için olduğu’’ yönünde.Bu arada muhalefet partilerinin de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bu yasayı veto etmesi yönünde baskı kurmaya çalıştıkları gözleniyor. Örneğin DYP lideri Tansu Çiller, ‘‘Cumhurbaşkanı veto etmediği takdirde bu yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını’’ söylemiş. Çiller, gerekçe olarak da özel sektöre kaynak aktarımının yanlış olduğunu ifade etmiş.Başbakan Yardımcısı, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin bu eleştirilere verdiği yanıt ise bizce çok haklı. Bahçeli son 10 yılda görev almış kişilerin bu sıkıntı konusunda hiç sorumlulukları yokmuş gibi davrandıklarını ve ekonomik krizden siyasi avantaj çıkarmaya çalıştıklarını söylüyor.15 yılı aşkın süredir Ankara'da ekonomi ve siyaseti takip eden bir gazeteci olarak, kesin olarak söyleyebilirim ki; ‘‘Hangi parti iktidarda olursa olsun, kendini bu yasayı çıkarmak zorunda hissederdi’’İşte Türkiye'deki siyaset kurumuna olan güven de bu yüzden eriyip gidiyor.Süleyman Demirel ve Tansu Çiller liderliğinde DYP'nin, Fazilet Partisi ve Ak Parti'yi oluşturan Refah Partisi'nin hatta CHP'nin, iktidarda neler yaptığını gördük. ‘‘Yaranacağız’’ diye gereksiz biçimde bankalara kimlerin nasıl kaynaklar aktardıklarını, sisteme değil ‘‘adrese özel’’ paraların nasıl gittiğini, ‘‘kaynak paketi’’ diye çıkarılan, abuk subuk hiçbir iktisadi mantığı olmayan, tedbirlerin piyasaları ne hale getirdiğini, banka kapatmalarında nelerin yaşandığını unutmadık...MHP'nin ekonomik programın yürütülmesi sırasında ‘‘biraz bilmemekten, biraz popülizm sevdasından’’ ne tür hatalar yaptığını en çok yazan, söyleyen kişilerden biriyiz. Koalisyonun diğer ortağı ANAP'ın popülizm ve başka kaygılarını alınacak kararlara nasıl yansıttığını, yine çok yazdık söyledik. DSP'nin tek kişinin partisi olduğundan, Ecevit'in ekonomiye bakışında nasıl eski zihniyetlerin hortladığından, Başbakanlıkta programa bozacak ölçüde, hangi popülist kararların tezgahlanıp, gerekli kararlara monte edilmeye çalışıldığından çok sözettik...Ama insaf... Bir kere Çiller ve Kutan'ın bir şey söylemeye bizce hakları yok. Tayyip Erdoğan da ‘‘Ben denenmedim’’ demesin, hem etrafındakilerin iktidar dönemlerini, hem partisi adına söz söyleyenlerin neler söylediklerini görüyoruz.Bizce, bu yasa gerekli bir yasa... Türkiye ekonomisinin güçlenmesini, yeniden büyüme trendine girilmesini, siyaseten güçlü bir Türkiye'nin ancak güçlü bir ekonomi ile varolacağını, halkın refahının ancak büyüyen bir Türkiye'den alacağı paylarla artabileceğini bilen ve isteyen her kişi, bu yasanın ardında olmalı. Ancak şart şu ki; adil, şeffaf ve hesap verilebilir bir uygulamayı da herkes takip etmeli...Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e gelince... Bizce uzmanı olunmayan bir konuda karar vermek için, birçok kişiye danışılmaktan kaçınılmamalı. Ancak sadece ideolojik tavırları bilinen ‘‘denetçi’’ ve ‘‘devletçi’’ler değil, piyasayı bilen namuslu uzmanlar ile piyasa yanlısı güvenilecek eski-yeni bürokratlar da dinlenip, ekonomik durum ve gidişat gerçekci değerlendirilerek, karar verilmeli...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!