Güney Afrika’nın isyan mahallesi Soweto

Güncelleme Tarihi:

Güney Afrika’nın isyan mahallesi Soweto
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2010 00:00

19.yy’ın sonunda Johannesburg çevresinde altın madeni bulununca, İngilizler çalışmaya gelen zenciler için kentin güney batısındaki dış bölgelerinde bir dizi küçük mahalle kurmuştu. Soweto ismini geniş alana yayılan, tek katlı, gecekondulardan aldı. Nelson Mandela, Desmond Tutu gibi önemli zenci liderler bu mahallede yaşadı. Evleri bugün birer müze. Avukat Nazım Tural, Güney Afrika gezisinde Soweto’ya uğradı. Gözlemlerini yazdı.

İki milyon nüfuslu şehir, ülkede sadece zencilerin yaşadığı en büyük yerleşim. İsmi South Western Townships, yani güneybatı kasabası sözcüklerinin kısaltmasından oluşuyor. 1923’lerde siyah maden işçileri için geçici yerleşim alanıydı. Zamanla Johannesburg’un gettosuna dönüştü. Zencilerin ırk ayrımcılığına karşı eşitlik savaşındaki önemli bir mevzi oldu. Dünya kentin adını 1976 ayaklanmasıyla duydu. Nelson Mandela, Desmond Tutu gibi Nobel Barış Ödülü sahibi liderlerin evleri bu kentte. Müzesi ve Regina Mundi olarak anılan kilisesiyle turistlerin ilgisini çekiyor.

Township’ler, günümüzde uygulanan kalkındırma politikaları çerçevesinde bazı bölümleri geliştirilmiş olsa da halen siyahların yaşadığı, ciddi altyapı ve sosyal sorunların, fakirliğin güvenlik sorunlarının öne çıktığı yerleşim yerleri olarak geliştirilmeyi beklemekte.

Soweto’yu görmek, ırk ayrımı döneminde siyahların yaşamaya zorlandığı, çoğunda halen altyapı eksikleri ve fakirliğin ciddi boyutlarda olduğu “township”ler hakkında fikir veriyor. Zencilerin beyaz ırkçı azınlık yönetime karşı direnişi konusunda bilgilenmenizi sağlıyor. Geçmişin gettosu bugün bakımlı otoyolları, çevre düzenlemesi ve restore edilmiş evleriyle yeni bir görünüm kazanmış, gelişmiş bir kasabayı andırıyor.

50 milyon nüfuslu, 11 dil konuşulan Güney Afrika, 1994’e kadar ırkçı beyaz azınlık tarafından yönetildi. 1910’larda belli bölgelerde yaşamaya zorlanan siyahlar, 1948’de iktidara gelen yönetim tarafından ırk ayrımcı (apartheid) politikalara tabi tutuldular. Kamu alanları, araçlar, park, duraklar ikiye bölündü.

Soweto’da sayıları 20’yi aşan irili ufaklı township’ten oluşuyor. Bunlarda farklı kabileler yaşıyor. Değişik kabilelerin bir arada yaşaması, farklı kültürel ve geleneksel yaşam biçimlerini bir araya getirmiş. Kent, bu açıdan Güney Afrika’nın küçük bir modeli. Gençler arasında Afro-Amerikan kültürü etkili. Bu yeni bir yaşam biçimi doğurmuş.

MANDELA VE TUTU EVLERİ AYNI CADDENİN ÜSTÜNDE
/images/100/0x0/55eb46c6f018fbb8f8b6bd9d


Nelson Mandela’nın evi Orlando West’te. 1946’da yerleştiği bu evde çok az yaşayabilmiş. Çünkü hayatı yeraltı mücadelesinde saklanmakla, ardından 27 yıl demir parmaklıklar ardında geçmiş. Müze evde Mandelaya’ya ait birçok anı ve kişisel eşya sergileniyor. Bunlar arasında, çeşitli fotoğraflar, yabancı ülkelerden, uluslararası kuruluşlardan, üniversitelerden verilen onur belgeleri, doktoralar yer alıyor. Rahip Desmond Tutu’nun evi de aynı caddenin üzerinde. Tutu, zencilerin direniş mücadelesinde önemli bir rol üstlenmiş, iktidara gelmelerinden sonra toplumsal barışı sağlamak için oluşturulan Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu’nun başkanlığını üstlenmişti. Bu çabaları sonucu Nobel Barış Ödülü almıştı.

Ünlü Soweto Ayaklanması’nda 13 yaşında öldürülen Hector Pietson’ın anısı bugün bir müzede yaşıyor. Hükümet 1976’da zencileri okulda derslerin yarısını Afrikaaner dilinde okumaya zorlayan bir karar almıştı. Uygulama büyük tepki yaratmış, protesto gösterilerine karşın hükümet geri adım atmamıştı. Bunun üzerine 16 Haziran’da 20 bin öğrenci Soweto’da yürüdü. Polisin açtığı ateşte 20 kişi öldü. Aralarından biri de 13 yaşındaki Hector Pieterson’dı. Cinayet büyük infial yarattı. Birçok kentte gösteriler düzenlendi. Zencilere direniş ruhunu kazandırdı. Hector Pieterson Müzesi’nde tüm bu çatışma süreci zengin görsel malzemelerle anlatılıyor.

Joan Baez ve Peter Gabriel’in şarkılarıyla tanıdığımız Steve Biko da Soweto’nun direnişçilerinden biri. Tıp öğrenimi gören, Zenci Bilinci Hareketi’ni kuran Biko genç kuşağı etkileyen önemli liderler arasındaydı. “Siyah güzeldir” sloganıyla tanınıyordu. 1977’de tutuklandı ve cezaevinde işkenceyle öldürüldü. Vahşi cinayetten sonra adını tüm dünya duydu, filme konu olan bu olay ırk ayrımcılığına karşı tepkinin dalga dalga tüm kıtalara yayılmasını sağladı.

REGİNA MUNDİ KİLİSESİ

Katolik Kilisesi Regina Mundi, ırk ayrımı politikaları uygulanırken direnişçilerin sığındığı mekandı. 1976 ayaklanmasında polisin silahlı, gazlı saldırısına uğrayan pekçok gösterici bu kilise sayesinde kurtuldu. Zencilerin eşitlik savaşı süresince siyasi toplantılara mekan, direnişçilere barınak olmuş. Polislerin silahından çıkan kurşunların izleri hâlâ duvarlarında duruyor. Bir başka ilginç özelliği zenci Meryem ve İsa ikonaları. 1997’de Mandela, Regina Mundi’yi ziyaret etmişti. Buradaki konuşmasında, eşitlik savaşımı sırasında kilisenin kapılarını direnişçilere açarak, en önemli direniş merkezine dönüştüğünü hatırlatmış, “Demokrasi güçleriyle gaz bombacılarının arasında çatışma alanına dönüşen kilise halkın özgürlük kararlılığının dünya çapında sembolü oldu” demişti. 1998 Martı’nda ABD Başkanı Bill Clinton ve eşi Hillary Clinton tarafından ziyaret edilince adını tüm dünya duydu.

IRK AYRIMCILIĞI MÜZESİ

Johannesburg’daki Apartheid Müzesi’ni gezmek en az yarım gün gerektiriyor. Burada ülkenin ve ırk ayrımcılığının tarihi zengin görsel malzemelerle sergileniyor. Güney Afrika’nın 90’lı yıllara kadar sürdürdüğü, dünyada örneği görülmemiş, acımasız politikalar tüm aşamalarıyla yansıtılıyor müzenin salonlarında. Bitişikteki, hediyelik eşya mağazasından kitap, CD, anı eşyası satın alınabilir. Özellikle 70’li yıllarda zencilerin beyaz ırkçı yönetimlere karşı başlattıkları direniş ve güvenlik güçleriyle çatışmalara ilişkin film, video ve fofoğraflar yaşanan dönemi ve şiddeti ayrıntıları ile gözler önüne sermekte. Ayrıca, Nelson Mandela, Oliver Tambo, Walter Sisuli, Albert Lithuli, Desmond Tutu, Steve Biko gibi zenci liderlerin yaşamına ilişkin bilgiler de verilmekte.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!