Gül'den ulusalcılara: Modası geçmiÅŸler

Güncelleme Tarihi:

Gülden ulusalcılara: Modası geçmişler
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 27, 2004 00:00

BaÅŸbakan Vekili Abdullah Gül, hala ulusallık adına Türkiye'yi modası geçmiÅŸ 3. Dünya koridorlarında dolaÅŸtırmak isteyenlerin olduÄŸunu söyledi. BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın Almanya'da bulunması nedeniyle katılmadığı AKP TBMM Grup toplantısında konuÅŸan Gül, dış politikada artan manevra kabiliyetlerini gölgelemek isteyenlerin bunu ''tesadüfe'' baÄŸladığını kaydetti.  ''Bu, Türkiye'nin bir hastalığıdır: Türkiye'yi yönetenler sandalyeye oturup, yetkileri alıyorlar ama sorumluluÄŸu üstlenmek istemiyorlar'' diyen Gül, bununla bir yere varılamayacağını, ülkenin böyle yönetilemeyeceÄŸini söyledi.  Gül, ''O nedenle Türkiye hep kaoslarla baÅŸ baÅŸa oldu, karanlıkların içinde çırpındı. Ä°lk defa bir siyasi iktidar, 'demokratik ÅŸekilde geldim, siyasi iradeyi ben temsil ediyorum, yetkim varsa sorumluluÄŸu da alıyorum' dedi'' görüşünü kaydetti.      AKILA DAYALI VATANSEVERLÄ°K, HAMASETE DAYALI VATANSEVERLÄ°K Gül, kendilerinin vatanseverlik anlayışı ile baÅŸkalarının vatanseverlik anlayışının farklı olduÄŸuna iÅŸaret ederek, hala Türkiye'yi uluslararası camianın saygın ve etkili üyesi olması gereÄŸini görmek istemeyenlerin varlığına dikkati çekerek, ÅŸunları söyledi:     ''Hala ulusallık adına Türkiye'yi modası geçmiÅŸ 3. Dünya koridorlarında dolaÅŸtırmak isteyenler var. Hala, 'Türkiye dünyadan tecrit olsun, Türkiye kendi içinde olsun, dünya ile iliÅŸkileri olmasın, kendi iç meseleleri ve hamasi nutuklarla uÄŸraÅŸsın' diyenler var. Çünkü onlar böyle bir ülkede saltanatlarını devam ettirebilirler, onlar ancak ülkeyi böyle istedikleri yöne götürebilirler.  Onlar kapalı ve tecrit olmuÅŸ bir ülkede, standartları ulusal standartlardan düşük olan ülkede yalanlarını sürdürürler. Ama bizim vizyonumuz, bu deÄŸildir. Bizim vizyonumuz; Türkiye'yi güçlü yapmak, bölgesinde ve küresel safta güçlü yapmak, Türkiye'yi dünyanın büyük aktörlerinden birisi yapmaktır. Bu nedenle tabi ki dünyaya açılacağız. Kendimize, tarihimize, milletimize, kurumlarımıza öz güvenimiz var.''      ''EVET ÇIKSAYDI DA BÄ°TMEYECEKTÄ°''      Gül, gelinen noktada her ÅŸeyin hala bitmediÄŸini belirterek, ''EÄŸer her iki tarafta 'evet' çıksaydı da bitmeyecekti. O zaman baÅŸka sorunlarımız olacaktı, ama yol devam edecekti. Yine iÅŸler bitmedi, önümüzde baÅŸka sorunlar var'' dedi.      Türk kesiminin aktif ÅŸekilde çözümden yana olduÄŸu iradesini ortaya koyduÄŸunu, buna karşılık Rum kesiminin buna karşı çıktığını anlatan Gül, ''Åžimdi uluslararası camianın, baÅŸta BM olmak üzere AB ve dünyanın büyük aktörlerinin bunu tanıması ve onurlandırması gerekir. Bunu bekliyoruz. Ama Hükümet ve Türkiye olarak, 'bunu bekliyoruz, hadi sözlerinizi yerine getirin' demekle bir yere varılmaz. Bu da baÅŸka bir hamasettir. Yapılacak iÅŸ, yine gece-gündüz çalışmaktır. Yine akılcı, stratejik bu kazanımı pekiÅŸtirmek zorundayız. Zaten hükümetimiz bunu yapmaktadır'' diye konuÅŸtu.      ''KAÄžIT ÃœZERÄ°NDE GEÇİŞTÄ°REMEZSÄ°NÄ°Z''    BaÅŸbakan Vekili Gül, dün yoÄŸun bir çalışma içinde olduÄŸunu hem kendisinin hem de BaÅŸbakan ErdoÄŸan'ın temaslarda bulunduÄŸunu hatırlatarak, AB DışiÅŸleri Bakanları'nın dün Lüksemburg'da toplantı yaptığını, kendisinin onlara ''kağıt üzerinde geçiÅŸtiremezsiniz, ÅŸimdi söylenenlerin somut projelere dönüşmesi gerekiyor'' dediÄŸini aktardı.      AB Bakanlar Konseyi'nin dün aldığı Kıbrıs kararını ''bu karar gerçekten ÅŸu anda iyi bir karardır'' diye deÄŸerlendiren Gül, bunun kağıt üstünde kalmaması için uÄŸraÅŸacaklarını bildirdi.      Gül, kısa süre içinde KKTC'ye uygulanan insanlık dışı ambargo ve engellemelerin ortadan kaldırılacağına inancını dile getirerek, yaÅŸanılan dönemde ambargoların izahının mümkün olmadığını vurguladı.  "KKTC'YE AMBARGO DEVAM EDEMEZ" ''Bu saatten sonra bu ambargolar devam edemez. Bununla ilgili adımları, BM, AB atmak zorundadır ve atacaktır'' diyen Gül, temaslarında, Türkiye ve KKTC'ye karşı inanılmaz bir sempati oluÅŸtuÄŸunu gördüğünü söyledi.      KKTC'ye mali yardım yapma kararı alındığın hatırlatan Gül, her iki kesimde ''evet'' çıkması halinde KKTC'nin ekonomisinin Rum kesiminin ekonomisinin düzeyine çıkarmak amacıyla yapılması öngörülen 265 Milyon Euro'nun Türk tarafına verilmesi kararı alındığını ifade etti.       Gül, yapılması gereken çok ÅŸey olduÄŸunu, bunları dikkatli ÅŸekilde takip edeceklerini belirterek, rehavete kapılmayacaklarını vurguladı. Gül, ''Evet, dikkatli ÅŸekilde izlenen politika sonucunda bu noktaya geldik. BaÅŸkalarının yaptığı gibi zafer nutukları atarak vakit geçirip, kazandık dediÄŸimiz yerde kaybetme durumuna kesinlikle düşmeyeceÄŸiz. Gece gündüz bu dikkat üzerindeyiz'' dedi.   ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ  AB'ye tam üyeliÄŸin Cumhuriyet tarihinin en önemli projesi olduÄŸunda tam ittifak içinde bulunulduÄŸunu belirten Gül, bu konuda ''en kritik döneme girildiÄŸini'' vurguladı. 2004 yılında müzakerelere baÅŸlama kararlılığında ülkede geniÅŸ bir konsensüs oluÅŸtuÄŸuna dikkati çeken Gül, ''Bunda kritik bir sürece geldik. Bu süreç önümüzdeki 3-4 aydır'' dedi. AB'ye tam üyelik konusunda Türkiye'nin önünde Kıbrıs meselesinin büyük engel olarak durduÄŸunu, her platformda ''Kıbrıs'ın yerini bilmeyenlerin bile'' bunu dile getirdiÄŸini anlatan Gül, izlenen politika sonucu hiç kimsenin hayal edemeyeceÄŸi ÅŸekilde bu meselenin gündemden tamamen düştüğünü belirtti. ''Bunu Türkiye'nin içinde ve dışında da kimse hayal edemiyordu'' diyen Gül, AB'nin ÅŸartı olarak bunu öne sürmek isteyenlerin elinden de bu fırsatın alındığını kaydetti.       Objektif ve soÄŸukkanlı düşünülmesini isteyen Gül, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:     ''Bu konu eÄŸer Türkiye'nin en büyük projesiyse, bu konuda çok yol yürüdük ve önümüzde çok az yol kaldıysa, hepimizin oturup düşünmesi gerekir. Çünkü önümüzde sadece 3-4 ay var. Bu sürede üzerimize ne düşüyor, neler yaptık, neler yapmadık ve neler yapmamız gerekiyor, karşı tarafın neler yapması gerekiyor? Bunlara bakılması gerekir.  Bizim bakacağımız ÅŸudur: Katılım Ortaklığı Belgesi ve Ulusal Programla taahhüt ettiÄŸimiz neler var, bunlardan neleri yaptık, neleri yapamadık? Bunlara kendimiz bakmalıyız. Biz baktık, bunların içerisinde hala yapmamız gereken bazı konular vardır. Bunlar baÅŸkasının baskısı falan deÄŸil.. Bunlar hala küçük söylemlerdir. Kıbrıs'ta bu küçük söylemler yapıldı ÅŸimdi bari yapılmasın. Kendi halkımız, milletimiz bunları hak ediyor mu etmiyor mu? Bunları hak etmiyorsa, ülkenin ve milletin aleyhineyse yapmayalım, ama bunlar zaten halkımızın lehine olan hususlarsa ve  üstelik biz bunları söz devermiÅŸsek bunlar bizim sorumluluÄŸumuzdadır. Bu konuda dikkatli olmamızgerekir.''       MUHALEFET PARTÄ°SÄ°'NE ÇAÄžRI      Gül, Anayasa deÄŸiÅŸikliklerinin bu hafta imzaya açılacağını hatırlatarak, bunun devamında bazı yasalarda deÄŸiÅŸikliÄŸe gidileceÄŸini bildirdi.      Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi paketini büyük sorumluluk içinde hazırladıklarını, geniÅŸ destek isteyen bir konu olması nedeniyle ''nasıl hareket edilmesi gerektiÄŸini'' irdelediklerini kaydeden Gül, parti olarak bu konuda millete söz verdiklerini ifade etti.      Kendilerinin olduÄŸu gibi muhalefet partisinin de Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi konusunda öncelikleri olduÄŸuna dikkati çeken Gül, ÅŸunları kaydetti:     ''Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸini getirirken millete verdimiz sözden dolayı, (bazı önceliklerimizi koyalım mı koymayalım mı?) diye düşündük. Sonra ÅŸu noktaya geldik; madem böyle kritik bir sürece girildi, madem ki Türkiye'nin en önemli projesinin son adımları atılıyor, o zaman burada yine sorumlu hareket edelim, konsensüs oluÅŸturmak için sadece AB'yi ilgilendiren ve söz verdiÄŸimiz konuları milletvekillerimizin önüne getirelim. Önceliklerimizi, hakkımız olmasına raÄŸmen tutalım dedik.      Muhalefetin de öncelikleri olabilir, onlar da bunu tutmak zorundadır. EÄŸer (muhalefet partisinin mi, AK Parti iktidarının mı önceliÄŸi) sözkonusuysa, 370 milletvekili olan bu grupla kendi grubunu mukayese eder, milletin bize verdiÄŸi son destekle kendilerine verilen son desteÄŸi mukayese ederler ve kimin önceliÄŸi olduÄŸunu görürler. Biz nasıl kendi önceliklerimizi bir kenarda tutuyorsak muhalefetten de kendi önceliklerini kenarda tutmasını bekliyoruz.''     Gül,  müşterek hareket edilen bu konuda, Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinin  birlikte TBMM'den geçirilmesi çaÄŸrısında bulunarak, ''Hep beraber geçirirsek bunun onuru hepimize ait olur. Kimse, kalben desteklediÄŸi bir deÄŸiÅŸikliÄŸe böyle taktiklerle hayır diyemez. Burada siz-biz kavgasına, küçük parti oyunlarına girmeden, birbirimizi yıpratmadan, nasıl daha önce bunları elbirliÄŸiyle yaptık ve onuru hepimize ait olduysa bu teklifleri de hep beraber Meclis'ten geçirmeliyiz. Eminim ki, saÄŸduyu hakim olacaktır'' görüşünü dile getirdi.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!