Gül: Teröre tolerans verilmeyecek

Güncelleme Tarihi:

Gül: Teröre tolerans verilmeyecek
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2006 11:31

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, terörizmle mücadelede herhangi bir tolerans ya da zafiyetin kesinlikle gösterilmeyeceğini söyledi. Bingöl-Muş sınırındaki operasyonda öldürülen 14 teröristten 6'sının yabancı uyruklu olduğunu belirten Gül, Danimarka Dışişleri Bakanı ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve Roj TV konusunda gerekeni yapacakları sözünün verildiğini belirtti.

Haberin Devamı

TRT'nin sorularını yanıtlayan Abdullah Gül, Muş-Bingöl sınırındaki operasyonda ölü ele geçirilen teröristlerin 3'ünün Suriye, 2'sinin İran, 1'inin de Irak uyruklu olduğunu açıkladı.

Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantısıyla ilgili bir soru üzerine Gül, bu kurulun zaman zaman toplandığını ve tüm terör olaylarını ve güvenlik olaylarını gözden geçirdiğini, alınması gereken önlemleri almakta ve koordine etmekte olduğunu hatırlattı.

Bununla ilgili ayrıca TBMM'ye bir yasa teklifi gönderdiklerine işaret eden Gül, “Başbakanlık'ta kurulacak olan güvenlikle ilgili bir genel müdürlük seviyesinde bu işler koordine edilecektir ve bununla ilgili en nitelikli insanlar istihdam edilecektir. Şüphesiz ki bu kurulda güvenlik birimlerimizin bütün yetkilileri vardır ve onlar kendi görevlerini en iyi şekilde yapmaktadır. İçişleri Bakanlığımız, Jandarma Genel Komutanlığımız, diğer istihbarat teşkilatlarımız. Dünkü toplantıda da bütün bu sorumlu kişilerle birlikte olaylar gözden geçirilmiştir” diye konuştu.

Haberin Devamı

Yeni bir terörle mücadele yasası konusunda, terörle mücadelenin daha etkin biçimde yapılmasıyla ilgili zaten bir süredir bir çalışmanın bulunduğuna işaret eden Gül, konuyla ilgili yapılması gereken bazı yasal düzenlemelerin sözkonusu olduğunu ve bunlara son biçimlerinin verileceğini bildirdi. Gül, “Bu da muhakkak ki gözden geçirilen konulardan biri, bu zaten hükümetimizin elinde, hükümet son şeklini verecek ve TBMM'ye gönderecektir” dedi.
  
'TÜRKİYE, BÜYÜK ATILIM İÇİNDE'
  
Gül, burada asıl dikkate alınması gereken husus olarak, Türkiye'nin gerek demokratik gerek ekonomik açıdan büyük bir atılım içinde olduğunu vurguladı.

Türk demokrasisinin, 4-5 yıl önceyle karşılaştırıldığında ne denli güçlendiğini, Türkiye'nin sorunlarını demokratik anlayış çerçevesi içinde çözme yönünde ne büyük adımlar atıldığını herkesin göreceğini kaydeden Gül, “Muhakkak ki ülkemizin de birçok sorunları vardır. Güneydoğu Anadolu bölgemizde, başka bölgelerimizde sorunlar vardır, bunların isimleri çeşitli çeşitli konabilir ama önemli olan, bütün bunların çağdaş, demokratik standartlar çerçevesi içinde çözümlenmesidir. Bu yönde de hükümetimizn 3 sene içinde çok önemli mesafeler katettiğini herkes görmekte” diye konuştu.

Haberin Devamı

'DAHA ÇOK KAN İSTİYORLAR'

Terör örgütünün stratejisinin, daha çok olayın olması, Türkiye'de yeni bir psikolojinin oluşması ve propoganda yapmak olduğunu ifade eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu kesin bilinmelidir ki, Türkiye Cumhuriyeti devleti güçlüdür, güvenlik güçlerimiz güçlüdür. Şüphesiz terörle mücadelenin birçok yolu vardır. Terörle mücadelenin netice alıcı ve mücadele olması gerekir. Bazen terör örgütleri daha çok olayın olmasını isterler, daha çok kanın dökülmesini isterler, bazen emniyet güçlerinin, polisin çok dikkatli davranışından da rahatsız olurlar, hatta kendileri kan dökerler, bazen kendileri kendi içlerinde insan öldürürler. Onların arzu ettiği şey budur. O açıdan terörle mücadele eden birimlerimizin bilinçli ve şuurlu hareket ettiğini herkes görecektir.”
  
'ZAFİYET KESİNLİKLE SÖZKONUSU DEĞİL'
  
Polisin, jandarmanın ve gerektiğinde askeri birliklerin devreye gireceğinden kimsenin kuşkusunun olmaması gerektiğinin altını çizen Gül, şöyle konuştu: “Şu konuda kimsenin tereddüte düşmemesi gerekir ki; teröre herhangi bir tolerans tanımak ya da bir zafiyet göstermek kesinlikle sözkonusu olmayacaktır. Bu konudaki kararlılıktan hiç kimsenin şüphesi olmayacaktır. Burada önemli olan, terör örgütünün arzu ettiği ortamın yaratılmaması ve onun tuzağına düşmemektir. Ama gerektiğinde her türlü güç muhakkak ki kullanılacak. Buna kim karar verecektir? Buna karar verecek olan valilerdir, kaymakamlardır, orada görevli olan emniyet birimlerimizdir, gerektiğinde komutanlarımızdır. O açıdan kimsenin tereddüdü olmasın ki terörle mücadelede herhangi bir zafiyet sözkonusu değildir.

Haberin Devamı

Hükümetimizin birinci önceliği başından beri budur. Burada topyekün bir sorumluluk sözkonusudur. Sadece güvenlik güçlerimizin, polisin, jandarmanın değil, herkesin sorumluluğu vardır. Halkımızın, basın-yayın kuruluşlarımızın da sorumluluğu vardır. Bu sorumluğu en iyi şekilde yapmak zorundayız.

'ÇOCUĞUNA SAHİP ÇIK'

Halk nasıl sorumlu olacaktır? Çocuğuna sahip çıkacaktır. Sokaktaki çocukların nasıl istismar edildiğini çok iyi biliyoruz. Halk büyük bir dayanışma ruhu içinde olacaktır. İşte görüyorsunuz, Diyarbakır'da, Batman'da esnaf sahip çıkmıştır, sorumululuk duygusu içinde hareket etmiştir ve karşı çıkmıştır bütün bu olaylara. Burada birşeyin de altını çizmek isterim; Diyarbakır, Batman ve Güneydoğu şehirlerimizdeki bütün halkımız da, terör örgütünden zaten en çok onlar zarar gördüğü için, onlar çok bilinçli şekilde hareket etmişlerdir. Halk, devletinin yanında olmuştur daima ve olmaya da devam etmektedir.  Burada tabii terör örgütünü tecrit etmemiz ve onun propagandasına fırsat vermemek gerekir.”
  
6'SI YABANCI UYRUKLU
  
Gül, Bingöl-Muş sınırında, “teslim ol” çağrısında uymayınca düzenlenen operasyonda ölü ele geçirilen 14 teröristin 6'sının yabancı uyruklu olduğunu belirterek, bunlardan 3'ünün Suriye, 2'sinin İran, 1'inin de Irak uyruklu olduğunu bildirdi.

Haberin Devamı

Bu kişilerin başka ülkelerden gelip Türkiye üzerinde terörist faaliyetler içine girdiğini kaydeden Gül, “Halk aslında bunun farkındadır. Halk farkında olduğu için huzurun bozulmasını istememektedir. Bu noktada hepimize görev düşmektedir, hükümete, güvenlik birimlerimize, devletimizin bütün organlarına, basın-yayın kuruluşlarımıza, halka. Elbirliği içinde bu ülkede huzuru temin edeceğiz, bu ülkenin kalkınmasını, gelişmesini temin edeceğiz” dedi.

“Terör örgütü köy yollarının yapılması istemez, köylere su gelmesini istemez, köylerin ihtiyacının karşılanmasını istemez, yeni yatırımlar yapılsın, yeni istihdamlar yaratılsın, bunu arzu etmez” diyen Gül, son 2-3 yıl içinde köylere yönelik hiç görülmemiş bir hizmet faaliyetinin başladığını kaydetti.

Haberin Devamı

Gül, bu faaliyetlerin, bazılarını rahatsız etmeye başladığına dikkati çekerek, yeni çıkartılan teşvik yasalarıyla buralarda daha çok yerli ve yabancı yatırımın sevkedilmesi için çaba sarfederken, bunları baltalama girişimlerinin yapıldığını, halkın da bunu farkında olduğunu söyledi.
  
'TERÖRLE MÜCADELE KARARLI ŞEKİLDE DEVAM EDECEK'
  
Gül, “Sanki eski günler tekrar varmış gibi bir hava yaratmaya çalışmaktadırlar. Bu, kesinlikle böyle değildir. Şundan herkes emin olsun ki, güvenlik birimlerimiz bunların üstünden gelecek güçtedir. Tecrübeleri ve imkanları bu noktadadır” diye konuştu.

Türkiye geliştikçe, bu gelişmeden her bölgenin nasibini alacağını ifade eden Gül, geri kalmış bölgelerle ilgili bölge ajansları kurduklarını, bölgenin ihtiyaçlarını çok daha yakından izleme ve koordine etmekle ilgili yasayı geçen hafta çıkardıklarını hatırlattı.

Gül, şöyle konuştu: “Bölgeye verdiğimiz imkanlar, özellikle köylerin ihtiyacını karşılamak, yolların yapımı, su ihtiyaçları ve modern ihtiyaçların giderilmesiyle ilgili büyük bir seferberlik var. Hiçbir dönemde olmadığı kadar yol yapılmıştır bu bölgede ve bu, Türkiye'nin diğer bölgelerinde de geçerlidir. Ama o kadar görünür hale gelmiştir ki, bundan rahatsız olan, bunu engelleme çabası içine girenler vardır. Bu da terör örgütüdür. Şunu kimse unutmasın; terör örgütü ne ekonomik ne demokratik gelişmeyi ister.”

Bölgede birçok televizyon yayınının başladığına, terörle mücadelede istemeyerek zarar gören vatandaşların zararlarının karşılanmasıyla ilgili yasaların çıkarıldığına dikkati çeken Gül, bunların ilk kez olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Biz, kararlı bir şekilde temel hak ve hürriyetleri kesinlikle güçlendireceğiz. Türkiye'deki demokrasiyi giderek çok daha güçlendireceğiz. Bunlarda geri adım atmak kesinlikle sözkonusu olmayacaktır. Ama biz şuna inanıyoruz ki teröristleri tecrit etmek, terörle kararlı şekilde mücadele etmekle mümkündür ve bu mücadele kararlı şekilde devam edecektir.”

DANİMARKA GARANTİ VERDİ

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Möller ile yaptığı telefon görüşmesinde Möller'in, “Terörle mücadelede Türkiye'nin yanında olduklarını ve bu konuda herhangi bir zafiyet göstermeyeceklerini, gereken herşeyi yapacaklarını” söylediğini bildirdi.

TRT'nin sorularını yanıtlayan Abdullah Gül, Danimarkalı bakanla dün öğleden sonra görüştüğünü ifade ederek, “(Möller'e), 'terörle mücadele hepimizin görevidir' dedim. Danimarka da PKK terör örgütünü, terör örgütü listesinde gören ülkelerden biri. AB'nin terör örgütleri listesinde PKK da var. Dolayısıyla Danimarka'nın da bu konuda üstüne düşenler olduğunu söyledim. Ayrıca Danimarka, BM Güvenlik Konseyi'nde terörle mücadele komitesinin başkanlığını yapıyor, dolayısıyla büyük bir sorumluluğu var” dedi.

Möller'e tüm bunları hatırlattığını ve kendisine bu televizyonun (ROJ TV'nin) neler yaptığını, bu televizyonun daha önce İngiltere ve Fransa'da da aynı işleri yaptığını, Fransız ve İngliiz hükümetlerinin bunu nasıl kapattıklarını, dolayısıyla aynı şeyi kendilerinin de yapması gerektiğini aktardığını ifade eden Gül, konuyla ilgili kanıtları dökümanlar haline getirip kendisine gönderdiklerini, Türk büyükelçisinin orada gerekli temaslarda bulunduğunu ve en ayrıntılı bilgileri verdiğini kaydetti.

Gül, “Büyük memnuniyetle ifade etmek isterim ki, Danimarka Dışişleri Bakanı, bu konuda Türkiye'nin yanında olduklarını, Türkiye'ye katıldıklarını, terörle mücadelede kendilerinin herhangi bir zafiyet göstermeyeceğini ve bu konuda gereken herşeyi yapacaklarını söyledi” diye konuştu.

Bunların sonucunun alınmasını umut ettiğini ifade eden Gül, ”bunların şüphesiz 1-2 günde olmadığını, gerekli dosyaları en iyi şekilde hazırladıklarını” belirtirken, birkaç gün önceki olaylardan bu televizyonun nasıl rol oynadığını kanıtladıklarını anlattı.
  
'SALI GÜNÜ MECLİS'TE DETAYLI BİLGİ VERECEĞİZ'
  
Gül, muhalefetin eleştirilerine ilişkin bir soru üzerine, ”Muhalefet tabii ki eleştirilerini yapacaktır. Bu eleştirileri biz dikkatle takip ederiz, bunlardan faydalandıklarımız olacaktır şüphesiz. Ama muhalefetin de şöyle bir sorumluluğu vardır; bu olaylar karşısında, terör örgütünün yaratmak istediği zafiyet ortamının yaratılmasına fırsat vermemesi gerekir” diye konuştu.

Gül, olayların farklı kentlere sıçrama olasılığına ilişkin bir soru üzerine şöyle konuştu: “Şüphesiz ki her türlü istihbarat bilgisi ve buna karşı her türlü tedbir alınmıştır ve alınmaktadır da. Ama unutmayın ki dünyanın en güvenli denen ülkeleri nereyse, ABD mi, İngiltere mi, İspanya mı, Fransa mı, bu ülkelerde de terör vardır. Dolayısıyla terör bugün küreselleşen dünyanın en büyük belasıdır. Her ülkenin terör örgütü farklı farklıdır. O bakımdan herkesin bilinçli olması gerekir. Uluslararası dayanışma bunun ayrı bir boyutudur. Dolayısıyla dünyanın en güvenli dediğimiz ülkelerinde de terör sözkonusudur. Terör ne yazık ki bu yüzyılın başında karşı karşıya kaldığımız en büyük tehdittir. O açıdan bir yerde bir olay söz konusu olunca burada kararlı şekilde durmamız gerekir. Çeşitli yerlerde olaylar olabilir, çeşitli  patlamalar olabilir ama burada hepimizin çok sağlam durması gerekir, kesinlikle panik içinde olmamamız gerekir. O açıdan tedbir alınmıştır, güvenlik görevlilerimiz zaten çok tecrübeli hale gelmiştir, onlara yardımcı olmak da hepimizin vazifesidir”
  
'BAZI BELEDİYE BAŞKANLARI, SORUMLULUKLARIYLA HAREKET ETMEDİ'
  
Gül, bölgedeki belediye başkanlarının tutumuna ilişkin bir soru üzerine de, pozisyonu, rütbesi, konumu ne olursa olsun, kanunların önünde herkesin eşit olduğunu vurguladı.

Kanunlar ihlal edildiğinde şüphesiz ki savcıların, mahkemelerin devreye gireceğini ve girdiğini de kaydeden Gül, “Ne yazık ki bazı belediye başkanları sorumluluklarıyla hareket etmemişlerdir. Halbuki onlara çok fazla görev düşmüştür. Madem siz seçilerek geldiniz, bölgenin gelişmesi, kalkınması, huzurun sağlanması onların da sorumluluğu altındadır. Ama ne yazık ki bazıları bunun tersine hareket etmişlerdir. Onlarla ilgli kanuni işlemler başlatılmıştır” dedi.

Gül, herşeyin hukuk çerçevesi içinde olacağını da vurgulayarak, ”Türkiye'de hukuk hepimizi bağlamıştır. Hukukun usülleri vardır, bu usuller içinde hareket edilecektir. Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünden asla taviz verilmeyecektir” diye konuştu.

Terör örgütünün olağanüstü haller, sıkı yönetimler istediğine işaret eden Gül, “Şüphesiz ki gerekirse herşey yapılır, ama hükümetin önceliği nedir? Demokrasiyi Türkiye'de pekiştirmek, demokratik kurallar çerçevesi içinde problemlerimizi çözmek, engel olmak isteyenler sözkonusu olursa bunlarla kararlı şekilde mücadelme etmek” ifadesini kullandı.
   
'HALK, OYNANAN OYUNLARIN FARKINDA OLMALI'
  
Bütün halkın, özellikle bölge halkının oynanan oyunların en iyi şekilde farkında olması gerektiğini belirten Gül, “Oynanan oyun da nedir? Türkiye'nin gelişmesini, bölgenin gelişmesini, Türkiye'nin demokratik olarak daha güçlenmesini, gelişmesini önlemeye dönüktür. Bunlar huzur ortamını bölmeye dönüktür, dolayısıyla bölge halkının bu şuur içinde hareket etmesi gerekir ve teröristlere yardımcı olanları tacrit etmemiz gerekir” dedi.

Bakan Gül, kuzey Irak'tan sızan PKK teröristlerine ilişkin bir soru üzerine, Irak'ta henüz istikrar tam olarak sağlanamadığı için, olumsuzluklarının Türkiye'ye de yansıdığına işaret etti.

Terörün bu ülkeler için de tehdit olduğunu kaydeden Gül, şunları söyledi: “İran'da da, Suriye'de de bu örgütler güçlenmiştir. Son dönemde gerek İran gerekse Suriye yetkilileri bunlarla mücadele içindedir. Bununla ilgili bilgiler gelmektedir. Kuzey Irak'ta da aynı şeyleri bekliyoruz. 'Bugün bana zarar vermiyor, birazcık önem vermeyeyim' diyenler, yarın bu belayı kendi başlarında bulmuşlardır.

Mesela ne yazık ki geçmiş yıllarda Suriye bunu kavrayamamıştı. Ama bugün gördüğunüz gibi onların başındadır bu bela. Dolayısıyla herkese de bunu anlatıyoruz. 'Bugün bize zarar vermiyor dediğiniz, başkasının aleyhine kullanayım dediğiniz bir organizasyon yarın sizin başınıza bela olmaktadır.' O açıdan herkesin terör örgütleriyle sıkı işbirliği içinde mücadele etmesi gerekir.”

MÜZAKERELER BAŞLAYACAK
 
Gül, AB sürecinde rehavete girildiği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, bu haberleri hayretle karşıladığını belirtti. Avusturya'nın dönem başkanlığı sırasında en az 2 fasılda müzakerelerin başlayacağını söyleyen Gül, “Bunlarla ilgili pozisyon kağıtlarımızı hazırlıyoruz. Dolayısıyla bu konuda herşey gayet iyi devam etmektedir. Ama ne yazık ki zaman zaman bazı olumsuz beklentiler vardır. Müzakere süreci kolay bir süreç değildir, iniş çıkışlar olacaktır ama biz bunlara hazırız, bunları en iyi şekilde yöneteceğiz” dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!