Gül para vermedi, Denktaş parladı

KKTC Cumhurbaşkanı elindeki son kozu oynamaya hazırlanıyor. “Veto ve istifa” tehdidi, AKP hükümetine yönelik. Dışişleri seçimlerde dağıtılması için para vermeyince, Denktaş, “başınıza bela olurum” mesajı yolluyor. Köşeye sıkıştığı zaman kaybedeceğini anladığı izlenimi veriyor. Son kozunu oynuyor.Rauf Denktaş’ın geçen Cuma günü düzenlediği basın toplantısında, “seçim sonuçlarını gerekirse veto edeceğini, muhalefetin iktidar olmasını engelleyemezse, istifa edip halkıyla birlikte mücadeleyi sürdüreceğini” açıklaması bence Kıbrıs’ta çözüm kavgasında son dönemece girildiğinin en dramatik gelişmesiydi. Kendinden emin hiçbir liderin yapmayacağı bu çıkışı, doğrusu Denktaş’tan beklemiyordum. Durumunun bu kadar kötüleştiğini, köşeye sıkıştığını bilmiyordum.Denktaş bu açıklamasıyla, kamuoyunda kendi açısından son derece yıptarıcı izlenimler doğurdu.Demek ki, muhalefetin 12 Aralık seçimlerini kazanma şansı giderek artıyor ve Denktaş köşeye sıkıştığını görüyor...BU BİZİM TANIDIĞIMIZ DENKTAŞ DEĞİLDektaş’ın söyledikleri, öylesine tutarsız ki, onun gibi deneyimli ve kurt bir politikacıdan beklenmeyecek kadar tehdit dolu...Bir Cumhurbaşkanı, halkın seçtiği bir iktidarı nasıl vetolayabilir? Halkın oylarıyla seçilmiş bir iktidarın alacağı kararları durduramadığı taktirde, istifa edip kendinden yana olanları etrafına toplayarak direniş hareketine nasıl girişir?Bu tutum, bizim saygı duyduğumuz, sevdiğimiz Denktaş’a hiç mi hiç yakışmıyor. Kişisel görüşlerini ve hırslarını, 70 milyonluk Türkiye’nin kaderiyle oynama pahasına ön plana çıkartmasını anlayamıyoruz.ASLINDA BU MESAJ ABDULLAH GÜL’ERauf Denktaş’ı böylesine çaresiz bir çıkışa sürükleyen neden, Cumhurbaşkanı’nın AKP hükümetine, siz “tehdidi” deyin ben “son çağrısı” diyeyim, önemli ve açık bir mesaj verme gereksinmesidir.Dektaş, Aralık seçimlerinde muhalefetin giderek güçlendiğini görüyor. Muhalefet ile İktidar arasındaki oy farkının 50 bin civarında olduğunu, bu 50 bin oyun kendinden yana partilere gitmesi için de paraya ihtiyaç duyduğunu açık ve kapalı toplantılarında söylüyor.“Seçim öncesi kesenin ağzını açarsak kazanırız” diyen kendisidir.Ancak AKP hükümeti, özellikle Abdullah Gül Dektaş’a bu avantajı vermiyor. Haftalardan beri tüm temaslara rağmen, Ankara kıpırdamıyor.Para musluklarının kesilmesi, Denktaş’ı destekleyen partileri çıldırtıyor. Muhalefetin ise önünü açıyor.Denktaş’ın “veto’lu istifa tehdidi”, Gül’e yönelik. Eğer para verilmezse ve desteklenmezse, Denktaş AKP hükümetinin başına bela olacağının mesajını veriyor.DENKTAŞ, ASKERE DE MESAJ YOLLUYORDenktaş son yıllarda seçimleri Ankara’nın desteği sayesinde kazandı.Maliye Bakanlığı para musluğunu açar; Dışişleri Bakanlığı Ada’daki Büyükelçiliği vasıtasıyla, TSK’da barış gücü aracılığı ile yoğun bir lobi faaliyeti yaparlar ve Denktaş’I başa geçirirlerdi.Şimdi durum değişik.Para yok, Ankara’daki sivil iktidar da lobi yapmıyor.Geriye sadece asker kalıyor.İşte bundan dolayı KKTC Cumhurbaşkanı’nın diğer mesajı da, en büyük müttefiği Türk Silahlı Kuvvetlerine. “Durum kritik, bana destek olmalısınız” diyor. Ardından da Ada’daki Barış Kuvvetlerine “bana sahip çıkın” sinyali veriyor.Denktaş, bu şekilde elindeki son kozları oynuyor...* * *YSK, TÜRKİYE’Yİ RAHATLATTI...Kimimize göre, Yüksek Seçim Kurulu’nun kararı demokrasimize gölge düşürmüş, hukukun üstünlüğünü ayaklar altına almış ve AKP iktidarının meşruluğu tartışılır olmuştur.Kimimize göre, YSK verebileceği kararı almıştır. Başka türlü hareket etmesi imkansızdır ve gereğini yapmıştır.Bu tartışma, daha çok siyasi kadrolar arasında yapıldı. Toplumun büyük bir bölümünün ise bu tartışma ile hiçbir ilgisi yoktur. Toplum, ülke’nin yeniden bir seçim sürecine girmesini istemiyor. Kavga veya gerilim istemiyor. Aksine, istikrarın sürmesi, ekonominin rayından çıkmaması ve işsizliğin azalması isteniyor.İşte bu açıdan YSK, ülke’nin büyük bölümünü rahatlattı.Türkiye’nin, önümüzdeki dönemde son derece önemli bir gündemi var: Irak’a asker yollama, Kıbrıs’ta seçim ve çözüm; Ekonomik reformlar; uyum yasalarının eksiksiz uygulanması ve AB’den müzakere tarihi almak.Seçime gidilse, gündem altüst olacak ve Cumhuriyet tarihinin en önemli hedefi kaçırılabilecekti.Şimdi sıra, Irak’a asker yollama tezkeresinde.Yine nefesler tutulacak, piyasalar gerilecek ve sonuç beklenecek.Bazı işleri, kendi kendimize öylesine zora sokuyoruz ki, şaşmamak elde değil. Allahtan rüzgarlar ülkeden yana esiyor...