Gül: Bizi rahatsız eden koşulları kabul etmeyiz

Güncelleme Tarihi:

Gül: Bizi rahatsız eden koşulları kabul etmeyiz
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2005 00:00

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, “Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde, kendi vicdanını rahatsız eden koşullara 'evet' demeyeceğini” söyledi.   Gül, Fransa'da çıkan haftalık Paris Match dergisine verdiği demeçte, Türkiye-AB ve Fransa ilişkilerine ilişkin görüşlerini açıkladı.     “Fransız politikacıların Türkiye politikasına” ilişkin bir soru üzerine Gül, “Fransa, her zaman Türkiye'yi AB yolunda destekledi. General de Gaulle, François Mitterrand, ayrıca Jacques Chirac buna destek verdi. Son durum rahatsız edici, ancak iç politika başka, stratejik görüşler başka. Bu son konuda Fransa'nın tutum değiştirdiğini düşünmüyorum” dedi.     “Türkiye'nin AB'yi tercihinin yeni olmadığını ve 1960'lı yıllara dayandığını” hatırlatan Gül, “Bu seçimin, Türkiye'nin modernleşmesi stratejisinin temel bir parçası olduğunu” ifade etti.     Gül, “Türkiye'nin, Avrupa'nın modernlik ve demokrasi değerlerini benimsemesini istiyoruz” diye konuştu.     İMTİYAZLI ORTAKLIK  “İmtiyazlı ortaklık” önerisine ilişkin bir soruya Gül, Türkiye'nin Avrupa Konseyi, OECD, UNESCO gibi bütün uluslararası kurumlara üye olduğunu, bütün dallarda Avrupa liglerine katıldığını  hatırlattı ve “Bazıları bunu görmeden, Türkiye'nin Avrupa'ya girmesine itiraz ediyor” yanıtını verdi.     Gül, AB üyeliğinin hemen olmayacağını ve uzun süreceğini bildiklerini belirtti ve “15 yıl sonra Türkiye şu andaki Türkiye olmayacak. Nüfusumuz, büyüklüğümüz, ekonomik ağırlığımızdan dolayı  bizim üyeliğimizin kolay olmadığının farkındayız. Ancak diğer adaylarla aynı kriterlere göre değerlendirilmek istiyoruz. Eğer bize vicdanımızı rahatsız eden özel koşullar olursa evet demeyiz” ifadesini kullandı.     “Türkiye'nin Müslüman kimliğinin AB üyeliğine engel olup olmadığına” ilişkin bir soruya da Gül, “Bunu söylemek zor. Bizim de eksikliklerimiz oldu. Her askeri darbe, bu süreci doğal olarak durdurdu. Ancak dini faktörün hiç olmadığını söylemek mümkün değil. Bu arada unutmayalım ki, AB'nin değerleri dine değil, demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğüne ve en önemlisi laikliğe bağlı” karşılığını verdi.     Gül, “Müslüman demokratik ve modern Türkiye'nin tam üyeliğinin, AB'nin jeostratejik çıkarına ve dünya barışına katkıda bulunacağını” ifade etti.     Sözde Ermeni soykırımına ilişkin bir soru üzerine de Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, tarihçilerin ortak bir komisyon kurup bu konuyu araştırma önerisinin önemli olduğunu söyledi.     Gül, Kıbrıs'la ilgili olarak ise Fransa'nın referandum sonrası yaptığı yazılı açıklamaya atıfta bulundu ve “Fransa, bu açıklamasında, referandumda hayır oyu çıkmasından rahatsızlık duyduğunu ve birleşik Kıbrıs'ın AB'ye girmesi gerektiğini ve bu yüzden Kıbrıslı Rumların tamamen rolünü oynayamamasından üzüntü duyduğunu bildirdi. Biz de bu bildiriye katılıyoruz” dedi.     Gül, AB'ye sürecinde sessiz devrimin kendi partisi tarafından gerçekleştirildiğini belirtti ve özgürlüklerin genişletildiğini söyledi. ROMA'DA BULUNAN DENİZ BAYKAL SDP'DEN DESTEK ALDI  Bu arada İtalya'nın başkenti Roma'da bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, bu sabah İtalya'nın ana muhalefet partisi Solun Demokratları Partisi'nin (SDP) yetkilileriyle bir araya geldi. Liderler, görüşmeden sonra ortak basın toplantısı düzenledi.  Baykal, basın toplantısında, “Görüşmelerimizin ana konusunu, AB'nin Türkiye ile müzakereleri başlatması meselesi oluşturdu. Bu konuda CHP'nin bakış açısı ile SDP'nin yaklaşımları arasında çok büyük paralellikler söz konusu. Her iki parti de Türkiye ile müzakerelerin 3 Ekim'de başlatılmasından yanadır. AB'nin Türkiye'yle müzakereleri başlatması konusunda hep birlikte çalışacağız” dedi.  FASSINO: TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNİ DESTEKLİYORUZ     SDP Genel Başkanı Fassino da “Parti olarak Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyoruz. CHP ile ilişkilerimizin yoğunlaşmasını da bu açıdan önemli buluyoruz. Ben geçen aylarda Türkiye'yi ziyaret etmiştim. Önümüzdeki dönemde Avrupa Sosyalist Partisi'ni temsilen bir heyetin Türkiye'yi ziyareti gündeme gelecek. Avrupa solu, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda üzerine düşeni yapma arzusundadır” diye konuştu. Fassino, Türkiye'nin üyeliğine neden önem verdikleriniyse şu sözlerle özetledi:     “Bizim için Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği önemli. Bu, istikrar ve güvenliği artırıcı bir gelişme olacaktır. Türkiye'nin üyeliği, dinler, kültürler ve medeniyetler arası diyalogu teşvik edici bir gelişme olacaktır. Bunun, İslam ülkelerindeki demokratikleşme sürecini hızlandıracağı inancındayız. Türkiye, büyük bir ülke olduğu için uzun vadede AB'nin ekonomik güçlenmesini de sağlayacaktır.” 
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!