Gül, Ağca'ya tezahürattan rahatsız

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorim’in daveti üzerine resmi temaslarda bulunmak üzere Brezilya’nın başkenti Brasil’e gitti.

Uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Gül, Mehmet Ali Ağca’nın tahliye edilmesine ilişkin olarak, ideolojik kamplaşma uyarısı yaptı. Gül, Ağca hakkındaki kesin kararın Yargıtay tarafından verileceğini kaydederken, her türlü affa karşı olduklarını vurguladı. Ağca’nın Türk bayraklarıyla karşılanmasının kendisine öğrencilik yıllarını hatırlattığını söyleyen Gül, geçmişten ders alınması gerektiği mesajını verdi.

Gül şunları söyledi:

"Ben 1970’li yıllarda öğrencilik yaptım. O dönem kardeş kardeşi kırdı. 5 bine yakın Türk genci heba oldu. O günlere dönmemek lazım. Bu tür ideolojik kamplaşmalar, kalkınan bir ülke için, daha yapılacak çok şeyi olan bir ülke için çok tehlikelidir."

Ağca’yla ilgili kesin kararı Yargıtay’ın vereceğini kaydeden Gül, özel uygulamaların söz konusu olmadığını belirtti. Dışişleri Bakanı, yargı reformu beklentilerine "Zaten yapılıyor" yanıtını verirken, geçmiş hükümetler tarafından çıkarılan af yasalarını eleştirdi.

’AF SUÇU TEŞVİK ETTİ, İNSANLAR SUÇUN CEZASINI ÇEKECEK’

Af yasalarının çıkarken çok büyük destek gördüğünü, siyasetin baskı altına alındığını söyleyen Gül, "Af yasaları Türkiye’de suçu teşvik etmiştir. Bunların neticelerini bugün görüyoruz. O açıdan biz her türlü affa karşıyız. İnsanlar suç işlerlerse suçun cezasını çekecekler" diye konuştu.

SEÇİM ANKETİ

Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in siyasete dönme ihtimaliyle ilgili bir soru üzerine, "Herkesin siyaset yapma hakkı var" diyen Gül’den Vatan gazetesinin seçim anketineyse tepki geldi.

Gül, "Hiç kimse bizi hırpalayamaz, bunların hiçbirine aldırış etmiyoruz. Bizi farklı tartışmalara, ideolojik tartışmalara çekmek isteyenlerin taktiğini çok iyi biliyoruz. Bunların oyununa düşmeyiz. Kendi yaptığımız anketler de var. Türk halkı çok vefakardır Ak Parti halkın gönlündedir" dedi.

301. MADDE

Gül, bir gazetecinin, “son zamanlarda TCK'nın 301. maddesine dayanılarak üstüste açılan birçok soruşturmanın farklı bir Türkiye görüntüsü ortaya çıkardığı ve hükümetin bu konudaki görüşünün ne olduğunu” sorması üzerine, “Türkiye'de eğer bir düşüncenin arkasında şiddet ve şiddete teşvik yok ise, düşünceyi sevelim sevmeyelim bunlar konuşulacaktır, yazılacaktır. Nitekim böyle olmuştur. Birkaç yazarla ilgili konular bir sansasyon havası içine girmiştir” dedi.

Gül, daha önceleri Türkiye'de daha sert ve keskin yorumların, en çok satan gazete ve dergilerde yayınlandığını ve bir dava konusu olmadığını anımsatarak, “Ayrıca hakimler de kararlarını doğru verdiler. Mahkemelere ve hakimlere haksızlık etmememiz lazım. Dolayısıyla Yargıtay'a gidecek bir karar da yoktur ortada” diye konuştu.

Türkiye'nin bir geçiş döneminde olduğunu ve konulara sakin bakmak gerektiğini belirten Gül, “Biz uygulamaları takip edeceğiz. Eğer uygulamalar neticesinde özlediğimiz Türkiye'den uzaklaşıcı bir durum olursa, tabii ki bu kanunların hepsi gözden geçirilebilir, yenileri çıkarılabilir. O açıdan siyasi iradede herhangi bir noksanlık yoktur. Siyasi irade gayet açıktır, Türkiye'yi en gelişmiş demokratik ülkelerin seviyesinde bir demokrasiye ulaştıracaktır” dedi.

İRAN'IN NÜKLEER PROGRAMI

Gül, İran'ın nükleer güce sahip olmasının Türkiye'de silahlanma ve savunma anlayışında bir değişikliğe yol açıp açmayacağına ilişkin soru üzerine, silahlanmanın dünyaya ne tür problemler getirdiğini iyi bildiklerini belirterek şöyle dedi:

“Daha çok silahlanma demek, kaynaklarınızı ekonomik kalkınmaya, halkın refahına değil savunmaya harcamanız demektir. Ama şüphesiz ki güvenlik sağlanmadan da kalkınma olmaz. Bölgede bir silahlanma yarışı olmamalı. Ortadoğu'nun tamamen kitle imha silahlarından arındırılması politikasını takip ediyoruz. İran ile görüşmelerimizde yaptığımız tavsiye şudur: Madem ki Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile sözleşmeye tarafsınız, ilişkilerinizi şeffaf bir biçimde götürün.”

İran'ın AB üçlüsü ile diyaloğunu kesmemesi gerektiğine işaret eden Gül, Kurban Bayramı'ndan önce İran Dışişleri Bakanı ile yaptığı telefon görüşmesinde, bu yöndeki tavsiyeleri kendisine ilettiğini söyledi.
Gül, İran'ın nükleer programının BM Güvenlik Konseyi'ne taşınması konusunda Türkiye'nin tavrının ne olduğu sorusuna, “Türkiye ne UAEA yönetimindedir ne de BM Güvenlik Konseyi üyesidir. Bizim yapacağımız birşey yok. Ama biz diyaloğun sürmesini istiyoruz” dedi.

HAC GÜVENLİĞİ

Hac sırasında aralarında Türklerin de bulunduğu birçok hacının ölümüyle sonuçlanan olayların önlenmesi konusunda Türkiye'nin bir girişiminin olup olmadığı sorusu üzerine Gül, “Bu, öncelikle Suudi Arabistan Hükümeti'nin alacağı tedbirlerle ilgilidir. Zaman zaman bu tür üzücü olaylar oluyor. Ancak bunlarla ilgili Suudi Hükümeti de birçok tedbir alıyor” dedi.

Gül, bu tür olayların meydana gelmesinde insanların eğitimsiz oluşunun da önemli rol oynadığını vurgulayarak, ziyaretlerin daha iyi düzenlenmesi gerektiğini ve gerek ev sahibi ülke olarak Suudi Arabistan'ın gerekse hacı gönderen ülkelerin işbirliğinin bu tür olayların önlenmesinde yarar sağlayacağını söyledi.

LATİN AMERİKA’DA GÖREVLİ BÜYÜKELÇİLERLE EŞGÜDÜM TOPLANTISI

Gül, Brasil Havaalanı’nda, Türkiye’nin Brasil Büyükelçisi Ahmet Gürkan ve Brezilya Dışişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından karşılandı.

Gül, daha sonra şeref defterini imzaladı. Bakan Gül, başkentteki temasları çerçevesinde Amorim’in yanı sıra, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula Da Silva, Temsilciler Meclisi Başkanı Aldo Rebelo ve Kalkınma ve Dış Ticaret Bakanı Louis Fernanda Furlan ile bir araya gelecek. Gül-Amorim görüşmesinin ardından iki ülke arasında ’Yüksek Düzeyli bir İşbirliği Komisyonu Oluşturulması’ ve ’Dışişleri Bakanlıkları Diplomasi Akademilerinin İşbirliği Yapmaları’ konularında iki ayrı mutabakat muhtırası imzalanacak.

Bakan Gül’ün, ayrıca bölgeyle ilişkilerin ve işbirliğinin daha da geliştirilmesi konularını ele alma çerçevesinde Latin Amerika’da görev yapan büyükelçilerle eşgüdüm toplantısı yapacak. Türk heyetinde milletvekilleri ve işadamlarının yanı sıra Amorim’in damadı Dışişleri Bakanlığı Amerika Dairesi Genel Müdür Yardımcısı Murat Esenli de bulunuyor.