Gözaltında ölüme 8 yıl hapis istendi

Güncelleme Tarihi:

Gözaltında ölüme 8 yıl hapis istendi
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 24, 2003 00:00

Hacettepe Ãœniversitesi öğrencisi Birtan AltınbaÅŸ'ın 1991 yılında gözaltında ölümüyle ilgili davada, "suçunu itiraf ettirmek amacıyla öldürmek kastı taşımaksızın faili belli olmayacak ÅŸekilde ölümüne sebebiyet verdikleri" iddiasıyla, o dönemde sorgulama ekibinde yer alan 3 polis memuru hakkında 8'er yıl ağır hapis istendi. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruÅŸmasına, sanıklardan Hasan Cavit Orhan, Ä°brahim DedeoÄŸlu ve avukatları ile müdahil avukatları katıldı.  Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasının ardından esas hakkındaki iddialarını açıklayan müdahil avukatlarından Oya Aydın, maktül AltınbaÅŸ'ın gözaltına alınması ve yargılama sürecini özetledikten sonra, sanık ifadelerine deÄŸindi.  Aydın, sanıkların savunmalarında, ''Birtan AltınbaÅŸ, duvarlara kendini vurması ve ölüm orucunda olması nedeniyle öldü'' dediklerini ifade ederek, bu anlatımların dosyadaki delillerle çeliÅŸtiÄŸini kaydetti. AltınbaÅŸ'ın, ölüm orucunda olduÄŸuna iliÅŸkin 13 tutanakta imzasının olmadığını anlatan Aydın, yakalama ve yer gösterme tutanaklarında da çeliÅŸki olduÄŸunu söyledi. ''HUKUKA VE DEVLETE GÃœVENÄ° ZEDELEDÄ°LER''Dosyadaki en önemli delil olarak tanık anlatımlarını gösteren Aydın, AltınbaÅŸ ile aynı dönemde gözaltında bulunan kiÅŸilerin anlatımlarından alıntılar yaptı. Adli Tıp Kurumu raporunda da iÅŸkence yapıldığına yer verildiÄŸini ifade eden Aydın, şöyle konuÅŸtu: ''Sanıkların iÅŸkence suçunu iÅŸledikleri kesinleÅŸmiÅŸtir. Kasıtlı bir adam öldürme söz konusudur. Tanık anlatımlarına göre, 'Sanıklar, Birtan, konuÅŸmazsan seni öldüreceÄŸiz demiÅŸler ve dediklerini yapmışlardır.'  Kamu görevlisi olan sanıklar, devlete ve hukuka olan güveni zedelemiÅŸlerdir. DuruÅŸmalara gelmeyerek, sürekli kaçarak davayızamanaşımına sokmak için uÄŸraÅŸmışlardır. Bu davranışları düşünülünce haklarında ceza indirimini öngören Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerinin uygulanmamasını istiyoruz. Ayrıca hükümle birlikte tutuklanmalarını istiyoruz.'' Cumhuriyet Savcısı Åžemsettin YeÅŸil, esas hakkındaki mütalaasında, Birtan AltınbaÅŸ'ı 9 Ocak 1991 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün Terörle Mücadele ve Siyasi Åžube müdürlüklerinde o dönemde görev yapan polis memurları Tansel Kayhan, Talip TaÅŸtan, Mehmet Kırkıcı, Naim Kılıç ve Muammer Eti'nin gözaltına alarak, soruÅŸturma ekibine teslim ettiklerini söyledi. SoruÅŸturma ekibinde, polis memurları Ä°brahim DedeoÄŸlu, Sadi Çaylı,Hasan Cavit Orhan, Ahmet BaÅŸtan ve Süleyman Sinkil'in yer aldığını, maktulün 9 Ocak 1991 ile 15 Ocak 1991 tarihleri arasında sorgusunu yaptıklarını belirten Savcı YeÅŸil, maktüle isnat edilen suçu ikrar ettirmek için iÅŸkence yaptıkları ve maktülün 15 Ocak tarihinde kaldırıldığı GATA'da öldüğünü söyledi. Savcı YeÅŸil, maktülün hangi sanığın darbeleri ya da yaptığı iÅŸkence sonucu öldüğünün belirlenemediÄŸini kaydetti. Gıyabi tutuklu sanıklar Ahmet BaÅŸtan ve Naim Kılıç'ın dosyalarının ayrıldığını anımsatan Savcı YeÅŸil, Yargıtay'ın bozma kararından sonra diyecekleri sorulamayan Süleyman Sinkil'in de dosyasının ayrılmasını talep etti. Savcı Åžemsettin YeÅŸil, yakalama ekibinde yer alan sanıklardan Tansel Kayhan, Talip TaÅŸtan, Mehmet Kırkıcı ve Muammer Eti'nin beraatlerini istedi. Savcı YeÅŸil, sorgulama ekibinde yer alan polis memurları Ä°brahim DedeoÄŸlu, Sadi Çaylı ve Hasan Cavit Orhan'ın, Türk Ceza Kanunu'nun ''iÅŸkence'' suçunu düzenleyen 243/2. maddesi yollamasıyla, ''kastı aÅŸan adam öldürme'' hükmünü içerden 452/1, ''ölüm meydana gelince cezaartırımını'' öngören 243/2 ve ''iki ya da daha çok kiÅŸi tarafından yapılan ve faili belli olmayan durumlarda ceza indirimini'' düzenleyen463. maddeleri uyarınca 8'er yıl ağır hapis cezalarına çarptırılmalarını istedi. ''KENDÄ° NEFÄ°SLERÄ° İÇİN DEĞİL...''Sanık avukatlarından Mehmet Ener, maktülün Türkiye Cumhuriyeti'ninevladı olduÄŸunu, bir hak gaspının söz konusuysa bunun ortaya çıkarılması gerektiÄŸini ifade ederek, ''DiÄŸer tarafta suçlanan polis memurları var. Bu kiÅŸiler, kendi nefisleri için deÄŸil, ne yapmışlarsa devletin çıkarları için yapmışlardır. Yapılanlar hukuka aykırı olarak deÄŸil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlığı için yapılmıştır. SoruÅŸturmanın geniÅŸletilmesi taleplerimiz ve savunmamızı hazırlamak için süre istiyoruz'' diye konuÅŸtu. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarına süre vererek, duruÅŸmayı erteledi. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk yargılama sonunda, polis memurları Ä°brahim DedeoÄŸlu, Sadi Çaylı, Hasan Cavit Orhan ve Süleyman Sinkil'i, TCK'nın 452/1 maddesi uyarınca 8'er yıl ağır hapis cezalarına çarptırmıştı. Sanıklar Tansel Kayhan, Talip TaÅŸtan, Mehmet Kırkıcı ve Muammer Eti'nin beraatine karar verilirken, tüm aramalara raÄŸmen bulunamayan Ahmet BaÅŸtan ve Naim Kılıç'ın dosyaları ayrılmıştı.Yargıtay, kararı usul yönünden bozmuÅŸtu. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!