'Gözaltında işkenceyle ölüme' beraat

Güncelleme Tarihi:

Gözaltında işkenceyle ölüme beraat
Oluşturulma Tarihi: Haziran 22, 2010 11:45

İZMİR'de, 11 yıl önce cinayet soruşturması kapsamında gözaltına alınan 32 yaşındaki Alpaslan Yelden'e işkence yapıp, ölümüne neden oldukları iddiasıyla haklarında 2 yıldan 17 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan 10 polis memurunun beraat kararını, Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi onadı.

2 Temmuz 1999'da Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilip bırakılan ve ‘meçhul erkek’ olarak kayda giren Alparslan Yelden, bir süre sonra beyin travması sonucu yaşamını yitirdi. Boyacı olan Yelden'in 2 Temmuz 1999'da, İzmir-Ankara Karayolu kenarında ölü bulunan Romanya uyruklu Rimin Mete adlı kadının cinayet şüphelisi olarak İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Faili Meçhul Olayları Araştırma ve İnceleme Bürosu tarafından gözaltına alındığı; daha sonra da polisler tarafından Atatürk Eğitim Hastanesi'ne bırakıldığı ortaya çıktı.

Baba Halil Yelden ve anne Cennet Yelden'in şikayeti üzerine dönemin büro amiri Başkomiserler İbrahim Peker, Cemil Bulut, komiser yardımcıları Tarkan Gündoğdu, Hakan Ergüden, polis memurları Muharrem Çetinkaya, Ali Akyol, Hikmet Kudu, Yusuf Oyan, Uğur Kocal ve Nevzat Sağoğlu hakkında ‘suçunu söyletmek için işkence yaparak ölüme sebebiyet vermek, görevi savsaklamak’ iddiasıyla İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Tutuksuz yargılanan sanıklar, Yelden'in gözaltında aniden bayılınca sandalyeden düşerek başını çarptığını; kendilerinin işkence yapmadıklarını, öne sürüp beraatlerini istedi. Adli Tıp Genel Kurulu'ndan gelen 15 sayfalık raporda Yelden'in düşme sonucu öldüğü vurgulandı, işkence bulgusuna rastlanmadığı belirtildi.

Savcı Erol Güngör, son mütalasında Alpaslan Yelden'in işkence sonucu öldüğüne dair kanıt bulunamadığından sanık polislerin beraatlerini; görevi ihmal ve görevi kötüye kullanmak suçlarının da ortadan kaldırılmasını talep etti. Mahkeme Başkanı Hakim Turgut Yıldırım da görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma suçlarının ortadan kaldırılmasına, sanıklardan İbrahim Peker, Tarkan Gündoğdu, Muharrem Çetinkaya, Ali Akyol, Cemil Bulut, Hikmet Kudu, Yusuf Oyan, Hakan Ergüden ve Uğur Kocal'ın ‘suçunu söyletmek için işkence yaparak ölüme sebebiyet vermek’ suçunu işledikleri gerekçesiyle önce 12.5'ar yıl hapis cezası verdi. Cezayı daha sonra 3 yıl 4'er ay düşürdü. Ayrıca sanıklardan Nevzat Sağoğlu'nun da bu suçtan beraatine karar verdi. Üye hakim Sevim Adar Gülşen, karşı oy kullanıp sanıkların suçu işlediklerine dair bir kanıt elde edilemediğinden tüm suçlardan beraat verilmesi gerektiğini belirtip karara şerh koydu.

Sanık avukatı kararı temyiz etti. Temyiz incelemesinde Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi sanıkların beraat etmesi gerektiği halde ceza verilmiş olduğu gerekçesiyle İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği mahkumiyet kararını bozdu. Bozma üzerine İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde tekrar görülen davada mahkeme Yargıtay'ın bozma kararına aynen uydu. Tekrar temyize giden dosyayı inceleyen aynı daire beraat kararını onadı. Bu davadan dolayı rütbe almaları durdurulan polislerin rütbe alma yolu da açıldı.

Ölen Alpaslan Yelden'in babası Halil Yelden, annesi Cennet Yelden, kardeşi Kudret Yelden ve oğlu Tansu Yelden adına ayrıca İzmir 4'üncü İdare Mahkemesi'ne başvuran avukatları İçişleri Bakanlığı'na karşı açtığı 45 bin YTL tazminat davası da sürüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!