"Girilmedik kredi portföyü kalmayacak"

Devlet Bakanı Kemal Derviş, dün Liderler Zirvesi'ne ara verip, gazetecilerle yaptığı basın toplantısında önemli mesajlar verdi. Derviş'in son tartışmalardan rahatsız olduğu gözleniyordu. Eleştiri yapılmasına bir şey demediğini sık sık tekrarlayan Derviş, 'Ancak kendimizi de vurmamamız lazım' diyerek eleştirilerin dozu ve ulaştığı noktadan rahatsız olduğunu belli etti.Bu yasanın ilerde doğabilecek risklerden sistemin etkilenmemesi için şart olduğunu, kırılganlığın ancak güçlü bankacılık sistemi ile giderilebileceğini belirten Derviş, 'kendilerinin herhangi bir bankayı ya da şirketi desteklemek gibi bir niyetlerinin olamayacağını' da kaydetti. Kendisinin ve ekibinin oluşan iyimserlik havasından yararlanıp, bu işin meyvesini toplamak yerine sıkıntılı bir yolu seçtiklerini söyleyen Derviş, 'Bu ekonominin geleceği için şarttı, bunun için bu zor yolu seçtik' dedi.Derviş'in yasaya muhalefet eden kesimler için söyledikleri de ilginçti. Şeffaflığı istemeyenlerin, bankalarına sermaye koymak istemeyenlerin, hesaplarının ortaya çıkmasını istemeyenlerin bir bölümünün yasaya muhalefet ettiğini kaydeden Derviş, 'Bu kesimlerin ortalığı toz duman etmek istedikleri hissiyatına kapılıyorum. Bizim amacımız şeffaflığı artırmak, böylece hortumlama risklerini azaltmaktır' şeklinde konuşarak, bir anlamda 'hortumcuları kollama' eleştirilerini de yanıtlamış oldu.Sohbet toplantısında bulunan BDDK Başkanı Engin Akçakoca'nın söyledikleri de ilginçti. Bilançoların iki kez bağımsız denetimden geçeceğini, üstüne kendi murakıplarının denetleyeceğini hatırlatan Akçakoca, denetim esaslarının de yer alacağı uygulama yönetmeliğini yasa çıktıktan bir gün sonra çıkarmayı planladıklarını kaydetti. Akçakoca, off-shore hesapları dahil bankaların tüm mali istiraklarının de denetimde göz önüne alınacağını belirterek, 'Girilmedik kredi portföyü kalmayacak' dedi.Akçakoca sorular üzerine, sermayesi negatif olan bankaların, eskiden olduğu gibi, fona alınacağını bu konuda değişiklik olmadığını tekrarladı. Bu arada Derviş'in üzerinde durduğu bir başka konu da BDDK'nın bağımsızlığı oldu. Derviş bu konunun altının çizilmesi gerektiğini kaydederek, bir anlamda bu bağımsızlığı, uygulamanın düzgün olacağının da bir sigortası olarak gösterdi. Biz de BDDK'nın teknisyenlerinin bu operasyon için hazır olduğunu düşünüyoruz ve teknik kaygıların dışında herhangi bir kaygıya, siyasi etkilere yer verilmeyeceğini, bu konuda kararlılık içinde olduklarını görüyoruz. Derviş'in, sorular üzerine değindiği bir konu da, devletin kullandıracağı kaynağın bir bölümünün reel sektöre aktarılması oldu. Bu talebin TOBB gibi sivil toplum örgütlerinden ve Başbakan Ecevit'ten geldiğini kaydeden Derviş, IMF ile konuyu görüşüp mutakabakata vardıklarını söyledi. Yasaya bu kaynağın bir bölümünün, grup dışı şirketlere kullandırılmak üzere, kredi olarak dönüşümünü yasaya ekleyeceklerini, bu konuda liderler arasında ilke mutabakatına varıldığını kaydetti.'IMF'nin son tartışmalardan rahatsız olduğu' duyumlarımızı aktardığımızda ise Derviş, her konuda görüş birliği içinde olmadıklarını ancak kendilerine güvenildiği için görüşerek işi çözdüklerini ifade etti. Derviş, 'Programdan sapmaya yol açabilecek gelişmeler, bizi olduğu gibi onları da tabi ki rahatsız ediyor. Bu programın başarısı aynı zamanda onların da başarısı' dedi.Derviş, daha önceki eleştirilerimiz için, 'Kendisinin bu yasanın iyi anlatılmasını istediğini' kaydederek, sorumuz üzerine iyi anlatamadıklarını da kabul etti.En ilginci ise Derviş'in, yumuşak bir üslupla çektiği, 'Biz sorumluysak bize güvenilmeli, yoksa güvenmiyoruz, başkası gelsin denmeli' resti idi.